tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Erkekler estetikte kadınlarla yarışıyor

Estetik cerrahlara göre, güzelliğin simgesi olan kadınlar artık hemcinsleriyle değil, artan talepleriyle estetik cerrahların kapısını çalan ve güzellik merkezlerini dolduran erkeklerle yarışıyor.

Daha sağlıklı, genç görünüm ve yakışıklı olma isteği günümüz erkeğinin estetiğe bakışını değiştiriyor. Sosyal çevresi, ekonomik durumu ve çeşitli meslek grupları bu talepleri arttırsa da artık her insan gibi erkeklerde daha güzele ulaşmayı hedefliyor. Kıyafetlerinde, saç modelinde, traş stilini değiştirmede tutucu olan erkek, kendisi için daha iyi fiziki bir görünüm sağlayacağını düşündüğü işlemlerde beklenenin aksine oldukça cesur davranabiliyor.

Erkeklerin de neredeyse kadınlar kadar estetik yöntemlere başvurduğunu belirten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Eser Aydoğdu, erkeklerin yöneldiği o uygulamalar hakkında şunları söyledi:

“Günümüz erkeği diyetini, fiziki aktivitelerini ve ruh halini en elverişli şekilde tutma çabasında. Yaşam tarzını belirleyen erkekler daha sağlıklı ve hijyenik görünümü hedefliyor. Bu nedenle erkekler de 21. yüzyılda estetik cerrahide gelişen teknolojilerden faydalanıyor. Lazer epilasyon erkekleri, fazla olan tüylerinden kesin olarak kurtarabiliyor. Saç ekiminde mikro motor fue aleti harikalar yaratıyor. Erkekler sıkıntılarını çektikleri fazla yağlarından kurtulmak için de liposuctiona başvuruyor.
Haberin devamı ↓reklam

Bahar aylarının yaklaşması nedeniyle koltuk altı botox uygulaması terlemeyi önlemek için yapılacak işlemlerin başında geliyor. Erkek memesinde jinekomasti dediğimiz büyümeye bağlı yapılan operasyonlar da 2011’ in en fazla talep gören operasyonlarından. Erkek için ciddi psikolojik problem olabilen jinekomasti operasyonu sonrası hızla özgüvenin kazanılabildiğini görüyoruz. Liposuctionla göbek bölgesinden alınan fazla yağlardan kurtulan erkekler, sportmen vücut hatlarını tekrar geri kazanıyor. Saç problemi yaşayanlar da saç ekimi ile görünümlerine farklılık katıyor. Fakat bu tür ameliyatlar için en önemli detay zamanlamadır. Bu nedenle doğru zamanda işin uzmanına başvurmak, estetikte kadınlarla yarışan erkeklerin de yüzünü güldürüyor.”

http://www.ntvmsnbc.com/id/25188679/

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Yüzünüzdeki Altın Oran

Yüzyıllardır, gözlerin, burnun, kaşların, dudakların birbirine mesafesindeki uyumla belirlenen altın oran, ideal güzelliğin simgesi olarak gösteriliyor.

Yüzünüzdeki altın oranı keşfedin!

Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sının altın oranıyla da popülerleşerek günümüze gelen bu kavram, son yıllarda büyük gelişme gösteren estetik cerrahi ile yüzünde genel beğeniye ve kendi estetik anlayışına uygun bir görünüme sahip olmak isteyenlerin hayallerini gerçeğe dönüştürüyor…

Altın oran nedir?

Güzellik anlayışı kültürden kültüre değişse de, genel olarak güzellikte uzlaşılan ve bilimsel olarak da açıklanabilen bir ölçü vardır. Leonardo da Vinci ile popüler olmuş bir kavram olan ‘Altın Oran’ kabaca, büyüğün küçüğe oranı olarak ifade edilir. Yüz estetiğinde bu oran büyük organların onun alt organları dediğimiz organlara oranıdır. Örneğin; Yüzün, boyunun genişliğe oranı, dudağın ve kaşların birleşim yerine oranı, burun boyunun yüzün boyuna, çene ucunun, kaşların birleşim yerine ve ağız boyunun burun genişliğine, burun genişliğinin burun deliklerine ve göz bebekleri arası ile kaşlar arasındaki mesafeye oranı gibi. Aslında burnumuzu büyük, çenemizi dar, yanaklarımızı çökük bulup, plastik cerrahiden destek almak isterken, bilerek ya da bilmeyerek bu orana yaklaşmaya çalışıyoruz. Plastik cerrahi artık bunu daha bilimsel yapıyor ve Profiloplasty ile tek bir bölgeyi düzeltmek yerine, onun diğer bölgelerle, örneğin bir burun ameliyatı söz konusuysa, burnun çeneyle, dudaklarla, yanaklarla, alın ve kaşlarla orantısını da gözetip tamamını birbiriyle uyumlu hale getiriyor ve ideal orana yaklaşan çözümler sunuyor.

Altın oran ve bu orana sahip olabilmek için uygulanan Profiloplasty işleminin nedir ve beklenen sonuçları nelerdir?

Profiloplasty özetle yüzdeki herhangi bir uygulamanın diğer tüm uzuvlarla da uyumlulaştırılması ve kişinin yandan görünümünü düzeltmeyi amaçlayan işlemlerin tümü olarak tanımlanabilir. Yandan görünümde asıl belirleyici ve oran olarak düşünüldüğünde en önemli faktör burundur. Oysa burun ameliyatı olduğu halde hala kendisini güzel ya da daha yakışıklı olduğunu hissetmeyen birçok kişi ile karşılaşıyoruz. İşte altın oran farkı da burada ortaya çıkıyor. Profiloplasty hastanın sadece yüzünün yan ve karşı arası duruş görünümünü değerlendirmekle kalmaz bu görünüm üzerindeki etkisi olan ünitelerin kendi aralarındaki açı ve oranları da dikkate alır bu da uygulama sonrası doğal ve uyumlu yüz hatlarına imkân sağlar.

Profiloplasty’nin tek uygulanan plastik cerrahi işlemlerinden farkı…

“Profiloplasty, yüzü bir bütün olarak değerlendirir. Örneğin; burun ameliyatı olmak isteyen hastada iri burun ve aynı zamanda iri bir çene varsa hastanın sadece burnuna yapılacak bir işlem iki şekilde sonuçlanır. Hastanın burnu çeneyle orantılı olacak şekilde iri bırakılır ve sonuçta burun şekil olarak güzel olsa bile hastanın burnu ve çenesi eski iriliğinde kalacağı için yüz hatları kaba olur. Bu tür bir işlem sonrası hasta, operasyonun hiçbir işe yaramadığını düşünür çünkü burun hâlâ iri burundur. Diğer uygulama da ise hastanın burnu çenenin iriliğine göre ayarlanmaz ve küçültülür, sonuçta yüzle uyumlu olmayan çok güzel görünümlü olsa bile çok yapay görünen ve hastayı kesinlikle mutlu etmeyen orantısız bir burun ortaya çıkar.

Böyle bir hastada yapılması gereken işlem aynı operasyonda belki de çene ucundaki kemiğin hafifçe törpülenmesi ve yapılacak burnun yeni çeneye göre ayarlanması olmalıdır ki hasta sonuç olarak yüzüne uyumlu ve hoş bir burna kavuşsun.”

[box]Profiloplasty’nin uygulandığı bölgeler…[/box]

Alın: Bu bölge çok düzse yağ enjeksiyonları ile konveks bir şekil verilir. Saç çizgisi çok aşağıda yerleşmiş hem erkek hem de kadınlarda epilasyon ile saçların alınması sağlanarak dar alın daha geniş bir hale getirilir ya da saçlar dökülerek saç çizgisinin gerilediği durumlarda saç ekimi yapılır.

Kaşlar: Düşük kaşlara kaş asma yapılarak kaş ucunun lateral kantusa olan mesafesi artırılır ve gözler açığa çıkartılır.

Burun: Rhinoplasty işlemi ile burun küçültülebilir, büyültülebilir ucu kaldırılıp indirilebilir veya burun uzatılıp kısaltılabilir.

Yanaklar: Yaşlı yüzde sarkmış olan yanaklar asılarak kaldırılabilir ya da şişman görünümlü yanaklar daha zayıf görünümlü hale getirilebilir. Elmacık kemikleri belirginleştirilebilir. Yanaklara dolgu yapılarak yüze daha dinlenmiş bir ifade verilebilir.

Dudaklar: Anatomik olarak üst dudak hafifçe alt dudağın (1–2 mm) önündedir ve alt dudak üst dudağa göre daha kalındır. Bazen burun operasyonu yaptıracak bayanlar için işlemin en önemli noktalarından birisi dudağın dolgu maddeleri veya hastanın kendi yağları ile kalınlaştırılmasıdır.

Çene: Profiloplasty’de burundan sonra en önemli etkili faktör çenenin değerlendirilmesidir. Ülkemizde en çok görülen sorun çenenin geride olması ve çene yüksekliğinin kısa olmasıdır. Bu kadınlarda yuvarlak bir yüze neden olurken erkeklerde de zayıf yüz hatlarına neden olur.

Çene altı bölgesi: Submental bölgedeki yağ fazlalığı hastanın çenesinin olduğundan daha kısa görünmesine yol açar. Bu bölgeye yapılacak basit bir liposuction çene kontörünü düzgünleştirir. Boyun bölgesindeki kırışık deri boyun germe operasyonu ile düzeltilebilir.