tarihinde yayınlandı 2 Yorum

Yeni saç kökleri için…

yeni sac kokleri-min

Milyonlarca insanın dört gözle beklediği kök hücre mucizesi artık dökülmüş saçlara umut saçıyor.

İsviçreli bilim adamlarının keşfettiği bitkisel kök hücre dünyada ilk defa Hairman adlı üründe kullanıldı.

Bilim adamlarının keşfettiği teknoloji sayesinde bitkisel kök hücre içeren Hairman isimli losyon, saça uygulandığında saç köklerine ulaşıyor, saç hücrelerini kopyalayarak çoğalıyor ve dökülmüş alanlardan yeni saçlar çıkartmayı başarıyor.

Kök hücre teknolojisi ile organ nakline bile gerek kalmayacağı çoktan kabul gördü.

Ürünün Almanya’da yapılan lansmanında sadece 28 günde yeni saçlar oluşturmaya başladığını kanıtlarıyla açıklayan SIB Enstitüsü yetkilileri ayakta alkışlandı.

2008 yılında Avrupa’dan aldığı ‘Yılın Aktif Maddesi’ ödülüyle başarısını daha önce de göstermiş olan yetkililer, artık alanlarında uzmanlaştıklarını kanıtladılar. Kısa süre sonra farklı ürünlerle de büyüme gösterme sözü veren Dr. Daniel C. Schmid, Hairman’i Türkiye piyasasına sokmaktan memnun olduğunu söyledi. Türk kullanıcıları için de anlaşılan kellik artık tarihe karışıyor.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Sağlıklı Saçlar İçin Yapılmaması Gerekenler

Sağlıklı saçların düşmanları etrafınızda sıkça dolaşabilirler. Doğum kontrol hapları, zayıflama ilaçları, vitamin eksiklikleri, stres, perma ve yanlış boyama. Bir de çevre kirliliğini ekleyince saçınızın ne kadar çok düşmanı varmış öğrenin.. Sağlıklı saçlar için en kolay yol, mümkün olduğunca aşağıdaki zararlı şeylerden kaçınmaktır.

Şampuanlama
Şampuanlar kir ve sabunu kaldırmak için vardırlar. Ancak nazik şampuanlar kullanmakta fayda var.Güçlü şampuanlar kıl tabakasını bozabilir. Ayrıca saçlarınızın kiremit gibi sert görünmesine neden olabilirler.

Sert muamele
İnce dişli taraklar yerinde nemli kalın dişler terci edin. Günde 20 kez fırçalamak saçınızı bir anda dökebilir unutmayın.Yıkarken saçlarınızı parmaklarınızla taramayı unutmayın.

Saç aksesuarları
At kuyruğu sevenlere kötü haber! Saçınıza taktığınız her toka, saç aksesuarı, menteşeler saçınızın hasara uğramasına, kırılmasına neden olur.  Ayrıca dökülmeye de sebep olabilir.

Isı
Herhangi bir dermatolog yada saç stilisti hasarlı bir saç gördüğünde muhtemel neden olarak ısıyı gösterecektir.
Isı hasarını önlemenin en iyi yolu, kuru saçı kıvırmak ve düzleştirmek gibi işlemlerden uzak durmaktan geçer. Fön için saçınıza biraz koruyucu serum sürün ve hafifi bir ısı uyguladığınızda saçlarınızı hasara daha az uğrayacaktır.

saç bakımı

Çevre kirliliği
Yüzme havuzlarında kullanılan klor, çamaşır suyu saçlarınıza çok zarar veriri. Dokusunu ve saçınızın rengini etkileyebilir. Aynı zamanda saçınızı zayıflatır. Havuzdan sonra da saçınızı durulayın.

Dengesiz beslenme
İyi saç, cilt, diş ve vücudun yolu doğru beslenmekten geçer. Vücudumuz ihtiyacı olan besinleri, vitaminler, ve minareleri alamazsa  saçlarımız, ya da cildimizin mağdur olması çok doğal bir sonuçtur. Sigara içmekte vücudumuzun dengesiniz bozacağı için saçlarımıza da olumsuz etkisi olacaktır. Kafesinin suçu yok diyorsanız yanılıyorsunuz. Aşırı kafesin kullanımı her türlü hasara yol açabilir.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Dökülmeyen Saç İçin

Yaşadıkça rengini ve formunu kaybeden saçların dökülmesinde, stresten ateşli hastalıklara, gebelikten diyet yapmaya kadar birçok neden etkili oluyor.
Sağlık Vakfı tarafından yapılan “Saç Dökülmeleri” isimli araştırmada, saç dökülmesinin nedenleri ve tedavi şekilleri hakkında önemli bilgilere yer veriliyor.
Baş bölgesinde yer alan ortalama 100 bin saç telinin her ay 1 santimetre uzandığı ve her gün ortalama 100 saç telinin dökülmesinin normal karşılanması gerektiği belirtilerek, yaygın ve bölgesel saç dökülmesi veya seyrekleşmesinin günümüzde birçok insanın karşılaştığı önemli bir sorunlardan biri olduğuna dikkat çekiliyor.


SAÇ DÖKÜLMESİNE NEDEN OLAN HASTALIKLAR
Yaygın saç dökülmesine neden olan hastalıklar arasında ateşli hastalıklar, demir, protein ve çinko eksikliği, tiroid hastalıkları, gebelik, şeker hastalıkları, karaciğer ve böbrek hastalıkları, anemi, aşırı diyet, kanser hastalıklarının seyrinde kullanılan bazı ilaçlar, kimyasal madde kullanımı, merkezi sinir sistemi hastalıkları ve stres gibi nedenlerin ilk sıralarda yer aldığına dikkat çekiliyor. Bunların dışında, hormonal bozukluklar ve andrenal tümörler de saç dökülmesine sebep olduğu belirtiliyor.

Araştırmada ayrıca, yaygın saç seyrekleşmesi ve dökülmesinin yanı sıra bazen bölgesel saç dökülmeleri de olabileceği, en sık rastlanan bölgesel saç dökülmesine mantar hastalıkları, saç kıran, bazı kozmetik ürünlerin fazla kullanılması ve sürekli bir bölgeden saç koparılmasının neden olabildiği belirtiliyor.

SAÇ DÖKÜLMESİ FARK EDİLDİĞİNDE
Saç dökülmesi şikayeti ile doktora başvuran hastaların öncelikle saçlarının ne kadar döküldüğü öğrenmeleri gerektiği ve günde ortalama 25-100saç telinin dökülmesi normal olarak karşılanması gerektiği belirtiliyor.

Saç dökülmesinin nedenlerinin belirlenmesi için kan tahlillerinin yapılması ve tüm hormonların dengesinin öğrenilmesinin, uygulanacak tedavideetkin rol oynayacağı da kaydediliyor.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Dökülmesi Ada Çayıyla Önleniyor

Saç dökülmesini önleme ve saç canlılığı için Papatya ve Adaçayı karışımı İşte hazırlama yöntemi (aktüel)

Ada Çayı, Ada Çayı faydaları, Ada Çayı yararları, Papatya, Papatya çayı, Papatya faydaları, Papatya yararları, Saç dökülmesini önleme ve saç canlılığı, Saç dökülmesini önleme, adaçayı nerede yetişir, Saçların bakımı, Saç dökülmesini önleme ve saç canlılığı için Papat, Saçların dökülmesini önlemek için adaçayı ve papat

Ada Çayı, Ada Çayı faydaları, Ada Çayı yararları, Papatya, Papatya çayı, Papatya faydaları, Papatya yararları, Saç dökülmesini önleme ve saç canlılığı, Saç dökülmesini önleme, adaçayı nerede yetişir, Saçların bakımı, Saç dökülmesini önleme ve saç canlılığı için Papat, Saçların dökülmesini önlemek için adaçayı ve papat

Papatya, genelde balçıklı ıslak zeminlerde,topraklarda, orman çayırlıklarında, eğimli topraklarda, tahıl, mısır, patates ve şalgam tarlalarında yetişir.Çoğu zaman tarla kenarlarında bahçelerde sıklıkla rastlayabiliriz.

Saç dökülmesini önleme ve saç canlılığı için Papatya ve Adaçayı karışımı

Papatya,genelde balçıklı ıslak zeminlerde,topraklarda, orman çayırlıklarında, eğimli topraklarda, tahıl, mısır, patates ve şalgam tarlalarında yetişir.Çoğu zaman tarla kenarlarında bahçelerde sıklıkla rastlayabiliriz.

Ballıbabagillerden olan Adaçayı ise Dişotu ve Meryemiye diğer adlarıdır. Akdeniz kıyılarında kırlarda daha çok bulunur. Ülkemizde kışlar ılık geçen yerlerde, de tohumlardan da üretilir. Hafif kireçli ve kuru toprakları sever. Tohumları Nisan ve Eylülde ekilir ve Şifası kenarları tırtırlı biçimde buruşuk görülen, açık yeşil yaprakları vardır. Taen , uçucu yağ, acı madde ve B vitaminleri bulunur.

Papatya saç köklerini güçlendirir, dökülmesini önler, saç derisini derinlemesine temizler, saç köklerine kadar nüfus ederek saçı canlandırır.

Papatya antiderzik etkisiyle özellikle hassas ciltlere iyi gelir.Saç köklerini güçlendirir, saç dökülmesi önler, saç derisini derinlemesine temizler, saç köklerine kadar nüfus ederek saçı canlandırır.Adaçayı ile beraber hazırlandığında harikalar meydana getirir.Adaçayı yağlı saçların fazla yağını alıp, deriyi temizler, ölü hücreleri yok eder, saç derisini canlandırır, saç dökülmesini önler derinlemesine temizlik sağlar.Bu iki bitki çok uyumlu bir beraberlik sağlar.İkisi bir arada kullanılması çok faydalıdır.

8 bardak kaynatılmış suya bir avuç adaçayı konur, üstü kapalı olarak 5 dakika kaynatılır.30 dakika demlenir, süzülür.İşte her banyodan sonra saçınız için çok besleyici ve etkili bir tonik.Yıkanmış temiz saçlar ve saç dipleri bu tonik ile ovarak çalkalanır, soğuk olarak kullanılması daha etkilidir.Saçlar bu bitki suları ile beslenir, güçlenir, daha sonra duru su kullanılmaz.

Dıştan bu tedavi uygulandığında ve aynı zamanda, Papatya ve Adaçayı içmek de çok yararlıdır.Günde içilecek 1-2 bardak papatya ve adaçayı bal ilavesi ile daha etkilidir.Kanı temizler, idrar arttırır, vücuttaki toksinleri atar.Karın gazlarını giderip, mideyi dinlendirir, safrayı söker.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

En İyi Şampuan

Nielsen`in yaptığı anketlere göre saç dökülmesine karşı en çok Bioblas şampuan tercih ediliyor.

Hava kirliliği, yoğun stres, mevsim değişikliği, hormonal değişiklikler, saçlara uygulanan kimyasal işlemler, genetik faktörler ve kullanılan bazı ilaçlar hem kadınların hem erkeklerin yaşadığı saç dökülme problemlerini günden güne arttırıyor. Bu nedenle her geçen gün daha çok insan saç dökülmesine karşı ürünlere yöneliyor.

Saç dökülmesine sorununa cevap veren Bioblas, Nielsen’in Ocak-Eylül 2010 Türkiye Şampuan Pazarı Raporuna göre, saç dökülmesine karşı şampuan segmentinde Türkiye’nin 1 numaralı şampuanı oldu.

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Biota Laboratuarları Pazarlama Direktörü Zeynep Işın konuyla ilgili olarak; “Tüketici ihtiyaçları doğrultusunda ciddi Ar-ge çalışmaları sonucunda geliştirilen Bioblas, tüketicilerimiz tarafından beğenilerek kullanılmakta ve yüksek sadakat oranlarına ulaşmakta. Güvenilirliliği dünyanın sayılı laboratuarlarından Almanya Dermatest Araştırma Kliniği’nde yapılan testlerle kanıtlanan ve onaylanan Bioblas’ın Türkiye pazarında kendi segmentindeki liderliğini paylaşmaktan büyük gurur duyuyoruz” dedi.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saçların Dökülme Nedeni?

”Kadınların sık sık saçlarına sıcak maşa uygulaması, sıkı sıkı bağlaması, topuz yapması saçların dökülmesine, seyrelmesine yol açabiliyor”

Ege Telgraf’ın haberine göre, Konak Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından Saadet Mirci Semt Merkezi’nde düzenlenen ”Saç Dökülmesi ve Nedenleri” konulu seminerde her saç dökülmesinin bir hastalığa işaret etmediğini, günde 50-150 arası saç telinin dökülmesini normal olarak değerlendirildiği söylendi.

Dökülen saçın yerine yeni saç çıkmıyorsa bu durumda bir anormallik olabilir.

“Ateş, bazı ilaçlar, gebelik, beslenme bozukluğu, aşırı diyet, cerrahi girişim, demir, çinko, biotin ve esansiyel yağ asit eksikliği, hipotiroidizm, hipertiroidizm, böbrek yetmezliği, ağır metal zehirlenmesi de saç dökülmesine yol açan en büyük nedenler. Bunların büyük bir kısmı tedaviye cevap veriyor. Saçlar geri çıkıyor. Kadınların sık sık saçlarına sıcak maşa uygulaması, saçlarını sıkı sıkı bağlaması ve topuz yapması da saçların dökülmesine, seyrelmesine yol açabilir. Saçlı deride olan yanık, mantar hastalıkları, saç kökünde oluşan iltihaplı hastalıklar, saçlı deride yapılan ameliyatlar ve çeşitli enfeksiyonlar kalıcı saç dökülmelerine neden olabilir. Frengi de saç döker. Bu dökülmede tedavi edilerek saçın tekrar çıkması sağlanabilir, ancak tedavi edilmezse hasta, frengi nedeniyle yaşamını bile yitirebilir.”

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Dökülmesinin Somut Nedenleri

Bakımlı saçlar, yüzyıllardır özellikle kadınlar için güzelliğin en önemli unsurlarından birisi. Öyle ki saçlarda meydana gelen her patolojik durum, kişide derin psikolojik sorunlara neden olabiliyor. Dolayısıyla saç problemleri kişiler için önemli bir stres kaynağı oluşturuyor.

Kadınlarda; “yaygın” ve “erkek tipi” olmak üzere iki tip saç dökülmesi görülüyor. Erkek tipi saç dökülmesinde, özellikle saç üst kısımlarında seyrelme ve bu bölge saçlarında incelme gerçekleşiyor. Erkek tipi saç dökülmesi genellikle yumurtalık kistleri, hormonal bozukluklar ve böbrek üstü bezi büyümeleri sonucu oluşuyor.

[box type=”bio”] Hızlı kilo kaybı saçların dökülmesine neden oluyor[/box]

Kullanılan ilaçlardan beslenme alışkanlıklarına kadar pek çok faktörün saç dökülmesi üzerinde etkili olabilmektdir.

“Saç, vücut sağlığının spesifik bir barometresidir. Saç dökülmesinin yaygın nedenleri arasında tansiyon düşürücü, kan sulandırıcı, lipid düşürücü ve guatr ilaçlarının da araların da bulunduğu ilaçların yanı sıra radyasyon ve kemoterapi gibi kimyasal maddelere maruz kalınması yer alıyor. Hormonal nedenler ile sıkı diyetler ve hızlı kilo kaybı gibi beslenme faktörleri, anemi, gebelik, ateşli hastalıklar da saç dökülmelerinde etkili oluyor. Vitamin ve özellikle çinko ve selenyum gibi mineral eksiklikleri, yaşlılık, tiroid ve bağışıklık sistemi hastalıkları, yaygın veya bölgesel deri hastalıkları, psikolojik veya fiziksel stres gibi nedenler de saç dökülmelerine yol açıyor.”

[box type=”warning”] Saçın her gün yıkanması doğru değil[/box]

Saç dökülmesini önlemek için önce buna neden olan hastalıkların tedavi edilmesi gerekir.

“Saç dökülmesini önlemek için öncelikle altta yatan hastalıkların tedavi edilmesi gerekiyor. Bunun dışında beslenme alışkanlıklarına, özellikle proteinden zengin, karbonhidrattan fakir beslenmeye, yeşil sebze, süt, yumurta, baklagiller tüketimine dikkat edilmeli. Saça mümkün olduğu kadar boya, jöle, fön gibi fiziksel ve kimyasal uygulamalar yapılmamalı. Kışın soğuğa, yazın güneş ve deniz suyunun oluşturduğu kuruluğa karşı gerekli önlemler alınmalı. Saçı her gün yıkamak doğru değil. İki üç günde bir PH değeri 5,5 olan şampuanlar ile yıkamak yeterli. Saçı sık yıkamak saçın yağ dengesini bozar. Eğer bu hususlara dikkat edilirse zaten saç dökülmesi de en aza indirilir.”

[box type=”warning”] Sonbaharda saçlar daha çok dökülüyor![/box]

Mahmure’deki habere göre, sonbaharda saç dökülmesi diğer mevsimlere göre daha fazla oluyor. Bunun nedeni bu mevsimde sebze ve meyvenin az olması nedeniyle vitamin alımının azalmasıdır. Ayrıca havaların soğumaya başlamasıyla saçı besleyen kısım olan ve saç soğanı olarak adlandırılan bölgedeki kanlanmanın azalması, soğan kısmının boyutlarında küçülmeye neden oluyor. Bu da saçta dökülmeye yol açıyor. Fakat bir süre sonra bu dökülme kendiliğinden geçiyor. Devam etmesi durumunda bir doktora başvurmakta yarar var.

Gebelik döneminde saçların tümü büyüme evresine girerken, doğumdan üç dört ay sonra saçların hepsi dökülme evresine giriyor ve dökülüyor. Fakat bu, mevsimsel saç dökülmesi gibi geçici bir durum. Doğumdan sonra başlayan bu saç dökülmesi 6 ay ila 1 yıla kadar uzayabiliyor. Gebelik döneminde ek çinko kullanımıyla doğum sonrası meydana gelen saç dökülmesinin şiddeti azaltılabiliyor. Ayrıca gebelik döneminde demir eksikliğinin giderilmesi de bu dökülmenin azaltılması açısından önem taşıyor.

[box type=”info”] Sağlıklı saçlar için deniz mahsulleri tüketin.[/box]

Saç dökülmesinin en önemli nedenlerinden birisi dengesiz beslenmedir. Sağlıklı saçlar için öncelikle;

  • Yeterli protein ve çinko (özellikle yumurta, deniz ürünleri, fasulye, ceviz ve süt),
  • B12 vitamini (karaciğer, börek gibi sakatatlar, deniz ürünleri ve süt),
  • Folik asit (yeşil yapraklı sebzeler, mısır ve mercimek),
  • Bakır (lahana, karnabahar ve diğer yeşil yapraklı sezeler)
  • Selenyum (deniz ürünleri, soğan, sarımsak) gibi vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde alınmasına dikkat edilmesi gerekiyor.

[box type=”info”]Ayrıca sigaradan uzak durmak saç sağlığı için önem taşıyor.[/box]

Bilinenin aksine saçları kısa kestirmekle saçların gürleşmesi arasında doğrudan bir bağlantı bulunmuyor. Sadece saçların uzaması ile saç telleri daha kırılgan bir hale geliyor. Saç bu kırılmaların temizlenmesi ile daha kolay uzuyor ve daha canlı hale gelebiliyor.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Ekiminde Yeni Yöntemler

Yaş ve hormonal sorunlar saç ve kaşların dökülmesine ya da azalmasına neden olabiliyor.

Ancak Türkiye ile birlikte İngiltere, Fransa, Amerika gibi dünyada 30 farklı ülkede uygulanan dünyanın en prestijli saç ve kaş ekim tekniği artık Türkiye”de M. estetik uzmanı Dr. Ceyda Şener”in Nişantaşı”ndaki kliniğinde de uygulanıyor. Bu 40 yıllık deneyimli teknoloji saç ve kaş dökülmesi gibi problemlerin önüne geçmeyi mümkün kılıyor. Dr. Ceyda Şener saçları ya da kaşları dökülen kadın ve erkeklerin bu yöntemle çok daha doğal ve gür saçlara kavuşacağını söylüyor.

KAŞLARINIZA TEKRAR KAVUŞUN

Dünya üzerinde birçok ünlü isme uygulanan DHI No Touch Technique ile dökülen kaşlar tekrar çıkmaya başlıyor. Yaş ve hormonal nedenlerden ötürü saçları dökülen ya da azalan kadınlar, bu yöntemle çok daha doğal ve gür saçlara kavuşuyor. Yöntem kadınların kaş sorununu da ortadan kaldırıyor. Bu konuda kadınlar, çoğunlukla başvurdukları dövme yöntemine gerek kalmadan, DHI No Touch Technique ile tamamen doğal kaşlara sahip olarak yüz ifadelerini belirginleştirebiliyorlar.

ÇİM ADAM OLMAYA SON

Dr. Ceyda Şener”in kliniğinde uygulanan bu dünyaca ünlü saç ekim tekniğinde, enseden tek tek alınan saç kökleri, patentli bir cihaz yardımıyla diğer tekniklerdeki gibi demet demet değil, açıklık olan bölgelere tek tek ekiliyor. Kadın ve erkekte görülen her türlü saç dökülmesi tipi için geçerli olan bu yöntem, birçok saç ekim yönteminde sıklıkla ortaya çıkan morarma, bandaj, şişlik, yara ve ağrı gibi sorunları elimine ediyor. Operasyon çıkışı görüntü de, eski yöntemlerdeki portakal kabuğu görüntüsü değil, bir elma pürüzsüzlüğünde oluyor. Ayrıca saçlar uzadıktan sonra ”çim adam” görüntüsü de oluşmuyor.

ASLA DÖKÜLMÜYOR

Ekilen saç kafa derisinin arka tarafındaki saçlardan alındığı için çok sağlıklı oluyor. Çünkü kafa derisinin arka kısmında yer alan saçlar, ön kısmında yer alan saçlara oranla çok daha az dökülen, güçlü saçlardır. Hatta bu saçlar ön kısımdaki saçlara oranla çok daha geç beyazlaşıyor. Bu nedenle arkadan toplanıp da, öne ekilen saçlar sağlıklı ve güçlü saçlardır. Ayrıca, ekilen saç canlıdır, uzamaya devam ediyor ve asla dökülmüyor. Bu saçların daha sağlıklı olmasının nedeni ise DNA. İnsanoğlunun yaratılışı gereği insan beyinin en hassas kısmı olan beyincik bu kısımda yer alıyor. Bu kısım isan hayatı için çok önemli seviyede önem taşımaktadır. Bundan dolayı vücut en çok koruması gereken alan olan beyincik kısmını en güçlü saç kökleri ile koruma altına alıyor. Bu sebepten buradaki saçlar daha geç dökülüyor, hatta hayat boyu dökülmüyor.

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Teli Hakkında

Tıpkı doğanın oldugu gibisaç telinin de kendine özgü bir ritmi, kriz dönemi, biçimi ve renkleri var. Gözle bakıldığında hiçbir şey olmuyormuş gibi gelse de saçlarımız hiç durmaksızın değişime uğruyor. Şimdi bu değişimi daha detaylı inceleyelim… Okumaya devam et Saç Teli Hakkında

tarihinde yayınlandı 7 Yorum

Saçlar Kendini Nasıl Yeniler?

Saçların sağlıklı görünmesi, güzelliğin vazgeçilmezleri arasında sayılıyor. Peki dökülmeye ya da kırılmaya başlamışlarsa? İşte yalnızca güzelliğiniz için değil, sağlığınız için de tehlike sinyali olabilecek bu belirtileri önemsemeniz şart!

İster uzun, ister kısa olsun saçlar, güzelliğin ayrılmaz bir parçası. İşte bu yüzden kadınların pek çoğu, saçlarının gerek renginde gerekse modelinde yaptıkları değişikliklerle farklı güzellikleri yakalayabiliyorlar. Ancak bazen saçlar, çok iyi bakılmasına rağmen dökülmeye başlıyor. İşte o zaman bir panik yaşanıyor. Bu duruda akla gelen ilk soru; “hepsi dökülecek mi?” oluyor. Oysa her dökülme karşısında endişe etmenize gerek yok. Çünkü saçlar her 4 yılda bir yenileniyor!

Saç teli vücudun diğer kılları gibi “büyüme, geçiş, dinlenme” olmak üzere üç aşamadan geçiyor. Saç telinin kaybı bu dönemlerin herhangi birinde olsa da, sıklıkla dinlenme fazında meydana geliyor. Saç tellerinin %85 inin büyüme fazında % 15 i dinlenme fazında olduğunu biliniyor, ortalama her dört yılda bir saçların büyük kısmının yenilendiği de yine araştırma sonuçlarından elde edilen bulgular.

Günde 50 ile 100 adet arası saç telini kaybetmek normaldir!

Günde ortalama 50-100 adet saç telinin kaybı normal sınırlarda olduğundan endişe etmemek gerekiyor. Ancak kişinin saç yoğunluğu çevresindekiler tarafından fark ediliyorsa, bu toplam saçın %25 lik kısmında kayıp olduğu anlamına geliyor. Bu durumda günlük saç kaybı 100-200 adedi bulduğundan, hekime başvurma zamanının geldiğini gösteriyor.

Saçları dökülmeye başlayan kişilerin doktorlardan öğrenmek istediği ilk şey saç dökülmesinin kalıcı olup olmayacağı… Çünkü kalıcı saç dökülmeleri tedavi edilmediği takdirde saç kaybı giderek artıyor. Hatta bazen tedavi uygulansa bile saç kaybı devam edebiliyor. Kalıcı dökülmelerin bir kısmı saçlı deride harabiyet yaparak belli bir alanda iz bırakabiliyor.

Saç kaybının başlıca nedenleri şöyle sıralanabilir:

  • Bazı genetik hastalıklar
  • Radyasyon
  • Termal ve kimyasal yanıklar
  • Mekanik travma
  • Tümörler
  • Bazı enfeksiyonlar (frengi, cüzzam, mantar, zona)
  • Bazı cilt hastalıkları (liken, lupus vb.)

Kadınlarda ve erkeklerde saç dökülmelerinin %95’i erkek tipi saç dökülmesidir.

Kalıcı saç dökülmelerinin hatta tüm saç dökülmelerinin büyük bir kısmı saçlı deride harabiyet yapmayan ve “androjenik” olarak adlandırılan genetik veya erkek tipi dökülmeden kaynaklanıyor. Bu da kadın ve erkeklere ait tüm saç dökülmeleri içinde %95 lik kısmı oluşturuyor. Saç dökülmesinde; genetik yatkınlık, yaş ve androjen düzeyleri belirleyici oluyor. Anne ve kız kardeşte benzer saç dökülmesi varsa tedavisi daha güç hale geliyor. Bu tipte saçlar giderek incelerek sert kıllardan yumuşak-ince tüylere dönüşüyor. Bu durum bazı psikolojik problemlere neden olabileceği için erken başvuru ve tanı önemli. Tedavisinin ise mutlaka doktor kontrolünde yapılması gerekiyor. Saçlı deride hormon dönüşümünü sağlayan ilaçların ya da incelmiş saç kılının çapını artıran losyonların lokal uygulanması söz konusu olabiliyor.

Saç tedavilerinde kullanılan ilaçlar kısırlığa yol açmaz.

Tabletle tedavinin yaygın yanlış kanının aksine kısırlık gibi bir yan etkisi yok! Sadece yüzde bir oranında libido azalmasına yol açabiliyor ancak bu etki de geçici. Bir süre sonra azalan libido yerine geliyor. Büyük oranda saç kaybı yaşanan kişilerde, bir başka seçenek, saç ekimi. Saç ekimi yöntemlerinin başarılı olabilmesi için çok büyük alanlarda dökülme olmaması gerekiyor. Kadınlarda bu tip saç dökülmesi görüldüğünde tıbbi olarak da müdahale ediliyor. Bu kadınların mutlaka hormon düzeylerine bakılıyor gerekiyorsa doğum kontrol hapı ve antiandrojenlerle tedaviye geçiliyor.

Bazı dökülmeler sonradan geri kazanılabilir.

Geri dönüşlü saç dökülmeleri büyüme veya dinlenme fazında meydana gelebiliyor. Büyüme fazındakiler aniden ortaya çıkıyor. Bu tip dökülmelerinin nedenleri arasında; kemoterapi ilaçları, kolçisin, haşere ilaçlarıyla zehirlenme, ileri derecede açlık, radyasyona maruz kalma geliyor. Saçların %90 ı haftalar içinde kaybediliyor ancak neden ortadan kalkınca kendiliğinden düzeliyor.

Dökülmeye neden olan sebebin ortaya çıkışından yaklaşık 2-5 ay sonra dökülme yoğunlaşıyor. Bu tip şikayetlerle gelen kişilerde uzmanlar, dökülmelere neden olabilecek pek çok faktörü sorguluyorlar. Bunlar; yüksek ateş, tifo, AIDS benzeri enfeksiyonlar, ilaçlar (pıhtılaşma önleyiciler, hormonlar, lipid düşürücüler, epilepsi ilaçları, düşük doz kemoterapötikler, ağır metaller, tiroid ilaçları, A vitamini vb.), hormonal değişimler (doğumdan sonra 2-4. ayda, doğum kontrol haplarının başlanması veya bırakılması, tiroid hastalıkları vb.), yeme bozuklukları, emilim sorunları, demir eksikliği, çinko/biotin eksikliği, fiziksel stres (kaza, ameliyat vb.), emosyonel stres (boşanma, yakın kaybı, savaş vb.). Bu tip dökülmeler de, nedenin ortadan kalkmasıyla birlikte geri dönüşlü oluyor.

Saçlarınızı en az 2 günde bir yıkayın.

Günlük saç kaybının 150 telden fazla olması nedeniyle endişelenen hastalar sıklıkla saçlarını yıkamaktan kaçınıyor. Oysa kirlenen ve yıkama süresi 2 günden daha uzun olan saçlar yıkandığı zaman neredeyse 2 günlük döküleceği için daha endişe verici olabiliyor.

Saç bakımı için nelere dikkat etmeliyiz.

Saçların sağlıklı olabilmesi için de şu noktalara dikkat edilmesi gerekiyor:

  • Saçlar yumuşak bir şekilde günaşırı yıkanmalı.
  • Çekerek kopmaları önlemek amacıyla şampuandan sonra krem uygulanmalı.
  • Dökülmeyi artırdığı için eşlik eden egzama gibi sorunlar, mutlaka tedavi edilmeli.
  • Yapılan testlerde yolunda gitmeyen bir durum tespit edilirse düzeltilmeli, eksik vitamin/ mineraller takviye edilmeli. Buna rağmen iyileşmenin 6 aya kadar uzaması mümkün.
  • Test sonuçları doğal sınırlarda olsa bile jelatin, keratin, darı ekstresi, biotin, çinko, çeşitli vitaminler içeren tabletler kısmen de olsa faydalı olabiliyor. Ancak hepsinin doktor kontrolünde alınması gerekiyor.