tarihinde yayınlandı Yorum yapın

PRP Tedavisi: Kendi Kanınla Gençleş

Tüm dünyada ‘Vampir’ trendi olarak adlandırılan “PRP” yöntemi Hollwood yıldızları kadar artık Türkiye’de de büyük bir rağbet görüyor.

Kişinin kendi kanı ayrıştırılırak elde edilen tromboşitler, sorunlu bölgelere enjekte edilerek, kötü görüntü ve kırışıklıklardan kurtulmak mümkün oluyor.
Genç kalmak, daha parlak bir cilde kavuşmak isteyenlerin tercih ettiği PRP uygulamasına talep her geçen gün artyor. ‘Platelet Rich Plazma’, bilinen adıyla ‘PRP’ tedavisi’yle kırışıklıklarda, sivilce izlerinde, güneş lekelerinde ve saç dökülmesini durdurmada yüz güldüren sonuçlar alınıyor. Vampir Trendi olarak gündeme gelen PRP yönteminde kişinin kendi kanı alınarak belli işlemlerden geçiriliyor. Ayrıştılan kandaki tromboşitler ise kişinin sorunlu bölgelerine enjekte ediliyor. Estetik ve Plastik Cerrahi

PRP yönteminde, vücuda yabancı herhangi bir madde enjekte edilmediği için hastalar tarafından çok tercih ediliyor. PRP uygulamasının ağrısız ve herhangi bir yan etkisi de yoktur.

PRP Nedir?

PRP, ‘Tromboşitten zengin plazma’ anlamına geliyor. Tromboşitler, doku iyileşmesinde ve kanın pıhtılaşmasında önemli rolü bulunan kan hücreleridir. Önemli protein ürünleri ve bağ dokusu faktörleri içerir. Yaralanmış bir bölgeye enjekte edildiğinde, hızla iyileşme sürecini başlatarak doku yenilenmesini uyardıkları görülmüştür. Bu tedavi sayesinde cilt lekelerinin hafifletilmesi, sivilcelerle izlerinin giderilmesi, cildin daha gergin, canlı ve parlak görünmesi sağlanabiliyor.

Nasıl Uygulanıyor?

Hastanın kendi kanı steril bir ortamda alınıyor. Özel bir santrifuj cihazında yüksek hızda ve belli sürelerde donduruluyor. Santrifuj edilen kan, bazı ayraçlar sayesinde ayrıştırılıyor. Kanın alyuvarlar ve akyuvarlar gibi şekilli elemanları dibe çökerken, Tromboşitten zengin bölümü ayrıştırılıyor. Tromboşitten zengin bu plazma özel bir işlemle alınıyor ve tedavi edilecek bölgeye mikroenjeksiyonlar yoluyla enjekte ediliyor. İşlem yaklaşık 30 dakika sürüyor ve hasta evine gidiyor. Sorunlu olan herhangi bir bölgeye uygulanabiliyor. Uygulamadan yaklaşık üç – dört hafta sonra ilk etkileri fark edilmeye başlanıyor. Enjekte edilen karışım, hastanın kendi kanıyla hazırlandığı için alerji riski yok. Sadece işlem sırasında kızarıklık meydana gelebiliyor ve bu da birkaç saat sonra tamamen geçiyor.

Tedavi ne kadar zamanda tamamlanıyor, hangi alanlarda uygulanabilir ?

Kişinin ihtiyacına göre ayda bir kez olmak üzere üç – dört seansda tamamlanıyor. Altı ile 12 ay sonra tekrarlanması gerekiyor. Spor hekimliğinde, yumuşak doku yaralanmalarında, kaş kopmalarında ya da ortopedi ve travmatolojideki kırıklarda, hasarin beklenen doğal süreçlerden daha erken giderilmesinde uygulanabilir. PRP bunların dışında dökülmesinin durdurulmasında ve zayıflamış saç köklerinin canlandırılmasında uygulanmaktadır.

Cilt yenileme, kırışıklık, yara ve sivilce izleri tedavisinde kullanılan PRP tedavi yöntemi yüz, boyun, dekolte bölgesi, eller, sırt, saç, bacak içleri, kol bölgelerine uygulanabilmektedir. Bu tedavi yöntemini diğer yöntemlerden farklı kılan hastanın kendi kanından elde edilmesi nedeniyle kan yoluyla bulaşabilecek hastalık ve alerji riskini ortadan kaldırmasıdır. Genellikle 35- 40 yasin üzerindeki kişilerin tercih ettiği bir yöntemdir. İşlemin acısız gerçekleştirilmesi ve işlem sonrasında herhangi bir iz kalmaması PRP tedavi yöntemini cazip kılan bir başka özelliktir.

Bu tedavi yönteminin diğer özellikleri şunlar:

  • Uzun süreli etkilidir
  • Yeniden canlandırıcı ve yapıcıdır
  • Kolay ve güvenli bir biçimde uygulanır
  • Sadece yeni kolajen oluşumunu değil, derinin tüm yaşamsal işlevlerini destekler
  • Kırışıklıkların ve çizgilerin giderilmesini deriyi “doldurarak” değil “gençleştirerek” sağlar”.
tarihinde yayınlandı 1 Yorum

PRP Tedavisi İle Saç Kökü Dokusu Yenileme

P.R.P tedavisi saç dökülmesini engelleyici, saç köklerinin canlandırılması ve yaş ilerlemesi ile oluşan kırışıklık, sivilce gibi izlerin tedavisinde uygulanan doku yenileme tedavisidir.

P.R.P. Tedavisi İle Saç Dökülmesi Tedavisi

P.R.P. tedavisi (Platelet Rich Plazma) kişinin kendi kanının özel işlemlerden geçirilip akyuvarlarının ve trombositlerinin ayrışması ile elde edilir. Saç sorunu yaşayan hastanın venöz kanından 10 cc / 1 çay bardağının 1/10 ‘u kadar alınır. Daha sonra kan beyaz ve kırmızı kan olarak iki kısıma ayrılır. Kırmızı kanda akyuvar, trombosit, pıhtılaşma faktörleri, PGF (Trombosit büyüme faktörü)’ler bulunur. Kırmızı kan özel bir işleme tutulduktan sonra seyrelmiş bölgeye napaj yöntemiyle enjekte edilir. Yapılan işlem ile doku yenilenmesi sağlanmıp saçlarda canlılık sağlanmaktadır.

P.R.P. tedavisi ile saç dökülmesi tedavisi işlemi 30 dakika kadar sürmektedir ve işlem sırasında acı hissedilmiyor ve herhangi bir ize sebep olmuyor. Enjekte sonrası kişi normal hayatına devam edebiliyor.

P.R.P. tedavisi (Platelet Rich Plazma) ayda bir defa olacak şekilde üç ay süreyle uyugulanması gerekiyor. Ve uygulamanın kalıcı olması için her yıl bir defa uygulanması tavsiye ediliyor.

PRP (Doku Yenileme) nin Cilt Üzerindeki Uygulaması

PRP ile kandan alınan büyüme faktörleri doku yenilenmesine destek olmaktadır ve lekelerin azalmasına, sivilcelerle kalan izlerin yok olmasına, cildin daha gergin, canlı ve parlak görünmesini sağlamaktadır.

 

[learn_more caption=”Cilt yüzeyinde hangi bölgelere uygulanmaktadır?” state=”open”]Prp yüz, boyun, dekolte ve el üstü gibi problemli olan herhangi bir bölgeye uygulanabilmektedir.[/learn_more]

[learn_more caption=”PRP’nin etkileri nasıldır?” state=”open”]

3 – 4 hafta sonra uygulama etkileri gözle görülür hale gelmektedir.[/learn_more]

[learn_more caption=”PRP nin Yan etkileri var mıdır?” state=”open”]

PRP tedavisinde elde edilen karışım hastadan kendi kanı ile hazırlandığı için kan yoluyla bulaşan bulaşıcı hastalıklara yakalanma veya alerji olma gibi risk olmamaktadır. İşlem sırasında kızarıklıklar oluşabilmekte birkaç saat sonra geçmektedir.[/learn_more]

[learn_more caption=”Tedavi süresi ne kadar zamanda tamamlanmaktadır?” state=”open”]

PRP tedavisi 3 seanstan oluşmakta,ayda 1 defa uygulanmaktadır. 6- 12 ay arasında da tekrarlanması gerekmektedir.[/learn_more]

[learn_more caption=”PRP uygulaması esnasında ağrı ya da acı var mı?” state=”open”]

Herhangi bir ağrı ya da acı hissi yaşanmamaktadır, krem ile uyuşturma işlemi sonrası uygulanmaktadır.[/learn_more]

[learn_more caption=”PRP tedavisi kimlere uygulanamaz?” state=”open”]

Aktif kanser hastaları hariç herkese PRP tedavisi uygulanabilmektedir.[/learn_more]

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç PRP Tedavisi

PRP Nedir?

PRP tedavisi, dünyada sürekli gelişme gösteren, merak edilen ve modern tıbbın gelişmesinde devrim yaratan bir tedavi yöntemidir. Ülkemizde çok fazla bilinmeyen PRP; deri tabakasının gençleşmesi, yaraların iyileşmesi, akne izleri ve saç dökülmesinde uygulanan alternatif bir yöntemdir.

PRP(Platelet Rich Plazma) trombosit zengin plazmadır. Ayrıca otolog kan konsantrasyonu olarak da bilinir. Trombositler, dokuların iyileşmesinde ve kanın pıhtılaşmasında önemli bir rolü olan özel bir kan hücresidir.

P.R.P Saç Tedavisi Nedir? (Platelet Rich Plazma) :

PRP tedavisi ile zayıflayan, ölmeye başlayan saç kökleriniz ve tüy haline gelen saç telleriniz canlanarak saçlarınız eski sağlığına kavuşur.

P.R.P. tedavisi (Platelet Rich Plazma) kendi kanınızın özel işlemlerden geçirilerek akyuvarları ile trombositlerinin ayrılması sonucunda elde edilen iksirin seyrelmiş ya da saçsız olan bölgeye enjekte edilmesi işlemidir. PRP Uygulamaları hastane ortamında gerçekleştirilir.

P.R.P tedavi yöntemi uzun yıllardır Avrupa ve Uzakdoğu’da uygulanan bir tedavi yöntemidir. Uzmanlar saç dökülmesi sorunu yaşayan ve saçlarında incelme ya da seyrelmeler başlamış kişilere PRP tedavisini önermektedirler. Türkiye’de yeni uygulanmaya başlanan PRP tedavisi sayesinde saç yenilenmesinde çok ciddi etkileri gözlenmiştir.

P.R.P. tedavisinin saça uygulanması işlemi:

Önce saç sorunu yaşayan hastanın venöz kanından 10 cc alınır. Yani 1 çay bardağının 1/10’u kadar. Daha sonra santrifüj edilen kan beyaz ve kırmızı kan olmak üzere iki kısma ayrılır. Kırmızı kanda akyuvar, trombosit, pıhtılaşma faktörleri ve PGF(Trombosit Büyüme Faktörü)’ler bulunur. Kırmızı kan özelbir işleme tabi tutulur ve seyrelmiş ya da saçsız bölgeye napaj yöntemiyle enjekte edilir.

Bu uygulamanın temeli doku yenilenmesine dayanmaktadır ve toplam 30 dakika sürmektedir. Bu süre içerisinde herhangi bir acı ya da iz oluşmamaktadır.

PRP tedavisinin tedavi süreci:

Toplam 3 ayda ve her ay bir kez olmak üzere prp tedavisi işlemi hastane ortamında uygulanır. Uygulamanın daha kalıcı olması için prp saç tedavisi sonrasında her yıl bir defa uygulanması yeterlidir.

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Tedaviniz İçin Ne Tür Yöntemler Uygulayabilirsiniz?

Oral Tedavi yöntemleri.

Hastanın genel durumu, özelikle saç dökülmesinin evresine göre, hekim kontrolünde dökülmeyi azaltıcı, ilaç tedavisi uygulanabilir. Gerek saç ekim operasyonları öncesi, gerekse saç ekim operasyonları sonrası destekleyici farklı özeliklerde yararlı ilaçlar bulunmaktadır.

Tüm ilaçlar hekim kontrolünde alınmalıdır.

Topikal Tedaviler Hangileridir?

Bu ilaçlar, saçların inceldiği alanlarda saçlı derideki kan akımını arttırarak saç dökülmesini azaltır. Uzun yıllardır dünyada erkekler ve kadınlar tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Saç ekimi sonrasında ilk yeni saçların büyümesini hızlandırmak için de kullanılır. Özellikle verteks( tepe bölgesinde) etkilidirler.

Saçlı Deri Mezoterapisi nedir?

Mezoterapi potansiyel olarak saç ekimine gerekliliği azaltan bir tedavidir.

Saç dökülmesi için uygulanan mezoterapi teknikleri mezoterapinin kendisinden geliştirilmiştir. Mezoplasti veya Mezohair gibi yaklaşımlar şeklinde adlandırılabilir. Hem bayanlar hem erkeklerde yeniden saç gelişimi üzerine olumlu etkileri gözlenmiştir.

Mezoterapi ne tamamlayıcı tıp ne de alternatif tıptır. Bu uygulama farmakolojik ilaçların intradermal veya subkutan enjeksiyonu olduğuna göre klasik tıbbın bir tekniğidir.

Amacı hastalığın yerleştiği alanla, tedavi uygulama alanının birbirine yaklaştırılmasıdır.

Seçilen ilaç karışımları, bölgesel olarak küçük dozlarda özel iğneler ve özel tekniklerle cilt içine verilir. Dermis veya hipodermis, mikrosirkülasyon yoluyla aktif maddenin ulaşması gereken yere doğru yavaşça salındığı rezervuar bölge haline gelir. Dolayısıyla bu bir bölgeselyerel tedavi yöntemidir.

Saçlı deri mezoterapisi; saç dökülmesini durdurmak, var olan saçın kalitesini arttırmak ve yeni saç çıkışlarını aktif hale getirmek için belli periyodlarla saçlı deriye uygulanabilen bir tedavi şeklidir.

Özel kokteyler ile saçlı deriye özellikle vitamin takviyeleri yapılır ve bu bölgeye olan kan dolaşımı geliştirilir. Kıl foliküllerinin kanlanmasının arttırılmasına ve daha iyi beslenip, gelişmelerine yardım eder.

Bu yöntemin diğer klasik ilaç tedavilerine göre üstünlüğü ilaçların küçük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır. Yan etki riskinin önemsiz sayılabilecek kadar az olması ve sonuçlarının etkili olmasıdır.

Saç gelişimine yönelik mezoterapi değişik nütrientleri (biotin, hyalüronik asit ve silika gibi), vazodilatörleri ve androjen blokerleri kullanır. İlk uygulamadan haftalar sonrasında saçların tekrar geliştiği gözlenir, yaklaşık altı ay sonrasında dökülen bölgeler yeniden canlanır ve normal yapıda saçlarla yer değiştirir. Uygulamaların belirli aralıklarla devamlılığı gereklidir.

Uygulamalar Genel Olarak Mezoterapide

I ) İntraepidermal uygulama

II ) Yüzeyel intradermal uygulama

a Enjeksiyonsuz ( Nappaj – sıvama )

b Enjeksiyonlu ( Nokta tarzı,nappaj)

III ) Derin intradermal enjeksiyon ( Nokta tarzı PPP 14 mm )

IV) Hipodermal enjeksiyon ( Nokta tarzı – PPP 410 mm ) şeklinde yapılabilir.

Kullanılan İlaçlar ve Özellikleri

Saçlı deri mezoterapisinin temelini uygulamada kullanılan ajanlar oluşturur. Saçlı deri mezoterapisinde sabit bir ilaç tedavisi yoktur. Her hastadaki varolan patolojiye göre farklı etki mekanizmaları olan maddeler tek başlarına veya kombinasyonlar halinde verilir. Genel prensip ; uygulanacak olan formulasyonlarda çok sayıda ajanın kombinasyonundan kaçınmak ve en az madde ile hastalık patolojisine faydalı olabilecek terkibi hazırlamaktır.

Mezoterapi ile kullanılabilecek maddeler şu şekilde sınıflandırılabilir :

Lokal anestetikler : prokain, ksilokain

Vasküler etkililer : buflomedil, melilatrutin, pentoksifilin, gingko biloba, minoksidil

paridil heparin.

Saç folikülünün uyarılması ve saçın onarılmasına etkililer: XADN , aminoasitler,

organik silisyum.

Antiandrojen etkililer: finasteride, dutasterid, bitkisel ekstreler.

Antiseboreikantiinflamatuar etkililer : çinko, selenyum, salisilat.

Keratin biyosentezi için etkililer: biotin, bepanthene, vitamin A , vitamin B grubu (pantotenik asit, vitamin B5 gibi), aminoasitler, oligoelementler, çinko, bakır,

magnezyum.

Bu ajanları içeren standart ampül ve vial tarzında preparatlar artık mevcuttur. Minoksidil, finasterid, dutasterid, biotin, xadn, organik silisyum, dpantenol gibi ajanlar kendi isimlerinde bulunabilmekle beraber değişik aminoasitler, vitaminler ve oligoelementleri kombine halinde bulunduran standart ürünler ( keractive, haircare gibi) de mevcuttur. Bunlar tek başlarına veya kombinasyonlar tarzında uygulanabilir.

Enjekte edilen bileşimin içeriği:deri nekrozu yapabilen alkol bazlı solventler olmamalıdır. Bileşim izotonik olmalı, pH nötr olmalı, hipoallerjik olmalı ve yerel olarak iyi tolere edilebilmelidir. En önemli nokta tedaviye başlamadan önce kesin bir tanı koyup enjekte edilecek karışımı doğru seçmelidir.

Etki Mekanizmaları ve Tedavi Amacı

Bu maddeler ile yapılan kokteyler dermal papilla düzeyinde etki ederek saçların gelişimini, yenilenmesini uyararak keratin üretimini düzenlerler.

Kokteyldeki vazodilatör (damar genişletici) maddeler fonksiyonel bir mikrosirkülasyon sağlayarak,

saç foliküllerinin kanlanmasını arttırırlar. Böylece saçın canlanmasını ve kalınlaşıp parlamasını sağlarlar.

Sinir uçlarından salınan mediatörleri kontrol altına alırlar.

Mezoderm aralığında bağışıklık sisteminin (immun sistem) kan hücrelerinin % 40 oranında varlığı göz önüne alındığında, immun üniteyi etkileyerek immun saç dökülmesini önlemeye çalışırlar.

Kokteyldeki vitaminler ve elementler saç dökülmesini engellerler; yağ sekresyonunu düzenlerler ve kepek oluşumunu azaltırlar; antioksidan özellikleri ile katkı sağlarlar.

Sonuç olarak ulaşılan nokta; ilaçların küçük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır. Yan etki riskinin önemsiz sayılabilecek kadar az olması ve tedavinin daha çok etkili olmasıdır.

Saçlı Deri Mezoterapi Endikasyonları

Erkek tipi saç dökülmesinde ( androgenetik alopesi )

Alında traksiyon ( çekmeye bağlı) dökülmelerde

Alopesi areatada ( saçkıran )

Doğum sonrası dökülmelerde

Daha çok kadınlarda görülen diffuz (genel) dökülmelerde

Bazı saçlı deri hastalıklarında ( sedef hast. , liken , seboreik dermatit gibi ) uygulanır.

Erkeklerde erken evrede yapılan tedavi daha etkilidir.

Kontrendikasyonları

Hamileler; emzirenler; immunolojik hastalığı olanlar; kanser hastaları; diabetikler; antikoagülan tedavi görenler uygun hasta değildirler.

Uygulama Öncesi ve Sonrası Dikkat Edilecek Hususlar

Mezoterapi Öncesi

  1. Klinik muayene ile dökülmenin seviyesi belirlenmelidir.
  2. Trikogram incelemesi yapılmalıdır.
  3. Hasta yatar pozisyonda olmalıdır.
  4. Uygulamadan önce eldiven giyilmeli ve bölge antiseptik solüsyonla dezenfekte edilmelidir. Alkol , eter , klorheksidin , betadin deri dezenfeksiyonunda tercih edilir.
  5. 48 saat önce analjezik ve antiiflamatuar uygulamaları kesilmelidir.

Mezoterapi Sonrası

  1. Tedavi sonrası derinin % 70 lik etil alkol ile temizlenmesi önerilir.
  2. Kural olarak , allerji riskini arttırmamak için seans sonrası sıcak duştan kaçınılmalıdır.
  3. Ekimozu önlemek için seans sonrası hemostaz elle veya hastanın ağırlığı ile yapılmalıdır.
  4. Seanslar çok sık aralıklarla tekrarlanmamalıdır.Bir önceki seansın yararlı etkilerini ortadan kaldırabilir.

Saç Fototerapisi Nedir ? ( ETG )

Electrotrichogenesis ( ETG ) ; elektrostimülasyonla saç dökülmesini engelleme , dökülen saçların geri kazanımı anlamında kullanılan bir terimdir.

Pulse’li ( atımlı ) elektrostatik alan ; AB , EFTA , Amerika kıtası ve dünyanın diğer bölgelerinde tıbbi olarak onaylanmış olup erkek ve kadın androgenetik alopesisinde ve genel anlamda kellik tedavisinde kullanılmaktadır.

British Columbia Üniveritesinde yapılan ilk klinik uygulamada; 36 haftalık bir çalışmada % 96.7 oranda dökülmenin durması ve % 66.1 inde yeniden saç oluşumunun başladığı görülmüştür.

İşlevi şudur; vücuttaki kemiklerin gelişim ve onarımında etkin olan büyüme faktörünün salgılanmasını sağlayan bu enerji , benzer bir mekanizma ile saçtaki kıl folküllerindeki büyüme faktörünü de harekete geçirmektedir.

Bu yöntem ; saçlı deride büyüme faktörlerini arttırıcı hücreler arası ve hücre içi kalsiyum ve magnezyum gibi maddelerin geçişini kolaylaştırarak saç metabolizmasını etkiler ve bu sayede saç dökülmesini önler ve hatta saçı geri kazandırır.

Tedavinin güvenirliliği ise son derece üst düzeydedir. Öyle ki; 1 dakikalık cep telefonu ile konuştuğumuzda maruz kaldığımız enerjinin 50.000’de 1’inden daha az bir manyetik alan etkisinde kalınmakta, dolayısıyla hiç yan etkisi bulunmamaktadır.

Tedavinin en önemli avantajlarından biri ağrısız olmasıdır.

ENDİKASYONLARI

Androgenetik alopesi

Alopesia areata ( saçkıran )

Anagen eflivum ( kanser kemoterapisi )

Saç ekimi sonrası

Saç sağlığını güçlendirme

KONTRENDİKASYONLARI

Hamilelik

Kalp pili kullanımı

Kafatasında metal protezi olanlar

Tedavi haftada 1 seans olarak uygulanır. Seans süresi 12 dakikadır.

6 ila 12 hafta içinde hasta tedaviye olumlu cevap verir.

*yukarıda yazan tüm bilgiler tıp literatüründeki kaynaklardan alınmıştır  ve sadece bilgilendirme amaçlıdır.