tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Ektireceklere Uyarılar

Saç ekimi yaptırmak mı istiyorsunuz. Yapmanız gerekenler kısa ve öz olarak şunlardır ;

  • İnternette bulabildiğiniz kadar saç ekimi ile ilgili yazıları ve makaleleri okuyunuz.
  • Saç ekimi ile ilgili bütün forumları dolaşıp saç ekimi yaptırmış olan insanların yorumlarını değerlendiriniz. Fakat bu değerlendirmeleri göz önüne alırken bu forumlarda sahte üyelikle reklam yapan saç ekimi merkezlerine de çok dikkat etmelisiniz.
  • Saç ekiminde ilk önce fiyat konusu gündeme gelir ama gerçekten güzel bir sonuca ulaşmak istiyorsanız yapacağınız ilk işlem fiyatı bir kenara atmaktır.Çünkü zaten ortalama fiyatlar bellidir. Aşağısı ve yukarısı doktorun ününe ve saç ekim merkezinin reklamına dayalı olabilir.
  • Saç ekimi yaptırmaya müsaitmisiniz bunu araştırın. Hipertansiyon veya şeker hastaları için saç ekimi nin belirli bir koşulları vardır.Bunlara uygun olup olmadığınızı araştırın.
  • Yeterli saç köküne sahipmisiniz onu öğrenin.Fue ile gelen kolay yöntemde enseden alınan saç kökleri yeterli değilse Fue saç ekimi yapılmasına olanak yoktur.
  • Saç ekimi yaptırmak için en ideal zamanı seçin.Mesela şubat tatilinde veya uzun bayram tatillerinde bu seçimi yapabilirsiniz.Çünkü ilk 2-3 gün dinlenmeniz gerekebilir ve kafa tasındaki ufak tefek yaraların geçmesi 2-4 gün arası sürebilir.Güzel bir görüntü sağlamadığı için bu öneriyi veriyoruz.
  • Saç ekimi öncesi ve sonrası resimlerini inceleyerek insanların saç ekiminden önceki halleri ile saç ektirdikten sonraki hallerini karşılaştırabilirsiniz
  • Saç ekimi yapacak ekibin tecrübesine önem veriniz.
  • Genel olarak Türkiye’deki saç ekim merkezlerinin avrupa ve diğer kıtalardaki saç ekimi yapan hastanelere göre çok daha fazla deneyimli olduğunu da bilerek asla yurt dışında ekim yaptırmayı düşünmeyiniz.

Kısacası bu maddeleri gözden geçirdikten sonra saç ekimi için bir çok bilgiye sahip olacaksınız ve gönül rahatlığıyla saç ektirebileceksiniz.Unutmayın saç ekiminde referanslar çok önemlidir.

Not: fotoğraf temsilidir.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç ekim operasyonu nasıl yapılır?

Saç Ekim Operasyonu Nasıl Gerçekleşir?

Operasyonun ilk işlemi hastanın saçlı derisinin lokal anestezi uygulanarak uyuşturulmasıdır.

Bu sayede hasta operasyon süresince uyanık kalır; TV seyredebilir; yemek yiyebilir, gazete-kitap okuyabilir; ancak acı duymaz. Saçsız alanlara nakledilecek saç kökleri iki şekilde elde edilir.

Birincisi; güvenli donör alan olan enseden bir şerit çıkarılır. Şerit, saç köklerine ayrılır. Şeridin ayrılmasıyla elde edilen küçük saçlı deri parçacıklarına greft adı verilir. Her greft bir veya daha fazla sayıda saç teli(folikül) içerir.

Başın arka kısmındaki şeridin çıkarıldığı boşluğun kenarındaki deriler birbirlerine dikilerek kapatılır. Şeridin boş bıraktığı alanın basit bir dikişle kapanabilmesi ve çizgi şeklindeki dikiş izinin saçlarla tamamen kamufle edilebilmesi saç ekimi operasyonunun önemli bir avantajıdır.

İkincisi ise enseden şerit çıkartılmasını ve dikiş atılmasını gerektirmez. Saçlı derinin arka ve yan kısmından veya diğer uygun bölgelerden (sırt, omuz, göğüs gibi) bu işlem için geliştirilen cihazlarla saç kökleri greft şeklinde hazır olarak çıkarılır. ( Halk arasında bu çıkarma işlemi “tek tek” olarak isimlendirilir.)

Operasyona kullanılan aletlerin özellikleri nelerdir?

Greftler saçsız bölgede özel aletlerle açılan kesilere (kanallara) yerleştirilirler. Kullanılan aletlerin özelliği, açılan kanalların boyutlarının olabildiğince küçük olmasını sağlamaktır. Bu sıklık ve doğallığı arttırırken, aynı zamanda yara iyileşmesini hızlandıran bir yöntemdir.

Aletlerin özellikleri belli bir alana daha fazla sayıda kanal açmayı, böylece bu alana daha fazla sayıda ve daha küçük boyutta greft ekmeyi mümkün kılmaktadır. Kanalların ve greftlerin boyutlarının küçük olması, saç ekiminin sıklığını (yoğunluğunu) ve doğallığını arttıran en önemli faktördür.

Küçük kanal boyutunun diğer bir avantajı; greftin kanal içine tam oturması ve deri yapısının hemen hemen hiç bozulmamasıdır.

Kanalın büyük açılması; onu çevreleyen deride çukurlaşma, renk değişikliği, greftlerin aşağı yukarı kayması gibi kozmetik sorunlara yol açabilir.

Kanalların orjinal saçların yönünde açılması ve ekilen greftlerin orjinal saçlarla aynı açıda çıkması, saç ekiminde doğallığı sağlayan önemli noktalardan birisidir.

Operasyonda doğal saç çizgisinin önemi nedir?

Başarılı bir saç ekimi operasyonunda en önemli noktalarından biri doğal saç çizgisinin oluşturulmasıdır. Saç çizgisi simetrik ve ahenkli olmalıdır; kişinin yüz şekli ile orantılı şekilde belirlenmelidir. Yüz hatları yanında, saçın dökülme şekline uygun çizilmelidir.

Saç çizgisinin belirlenmesinde doktorun deneyimi ve estetik yaratıcılığı belirleyici olur. Oluşturulacak saç çizgisinin on yıllar boyunca sabit kalacağı gerçeğinden dolayı, şekil ve yer (lokalizasyon) olarak ideal çizginin belirlenmesi amaçtır. Hastalar ileri yaşlarda da çizginin doğal görünmesi gerektiğini unutmamalıdırlar. Saç çizgisi, gençlik yıllarının başlarındaki kadar aşağıda tutulmamalıdır.

Alnın iki yanında (temporal bölge) çizginin daha geride olduğu yüksek bir saç çizgisi hayat boyu süren mükemmel bir sonuç sağlayacaktır. Bu şekilde; düşük ve oval bir saç çizgisi ile karşılaştırıldığında, daha fazla yoğunluğa ve daha doğal görünüme ulaşılacaktır.

Operasyon sonrasında nelere dikkat etmek gerekir?

Operasyon sonrasında ekim yapılan bölgeye hiçbir şey kapatılmaz. Ekim dikiş atılarak yapılmışsa, dikiş üzerine bandaj kapatılır. Bunun nedeni, bölgeyi dış etkenlerden korumaktır. Bandaj en az 12 saat, en fazla 72 saat sonra çıkarılır. Bandaj çıkarıldıktan sonra, dışardan bakıldığında operasyon izi görülmez.

Hasta operasyon sonrası hemen evine gidebilir. Enfeksiyon riskini önlemek için, operasyon sonrası 5 gün antibiyotik tablet kullanılır. İşlem sonrasında birkaç gün ekim yapılan alan yara kabuğu ile kaplı kalır.2. günde yıkanmanın başlaması ile kabuklar düşer.

Bu süreçte hastaya şapka kullanması önerilir. Saç ekimi dikiş atılarak yapılmış ise, dikişler 15 gün sonra alınır. Ekilen saçlar operasyonu takiben 2-4 hafta içinde dökülürler. Saç kökleri yeni yerlerine uyum sağladıkça (bunun için 2.5 – 3 ay gereklidir) , saçlar çıkmaya başlarlar ve ayda ortalama 1 cm. hızla uzarlar. Saç ekimi operasyonunun ilerde kişinin sağlığını bozacak herhangi bir yan tesiri ve komplikasyonu yoktur.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Cilde iyi gelen alışkanlıklar

Vücudumuz ilk sinyallerini cildimiz üzerinden verir. Cildimiz, hislerimizin ve yiyip içtiklerimizin göstergesidir. İyi dinlenip dinlenmediğimizi bile ele verir. Bu alışkanlıkları edindiğinizde, cildinizin hayallerinizdeki güzelliğe yavaş yavaş yaklaştığını göreceksiniz!

[box type=”bio”] MASAJ YAPIN[/box]
Vücudunuzu dinlendirmek için iyi bir masajdan daha sakinleştirici bir şey yoktur. Her duştan sonra masaj yağınızı alın, nemli vücudunuza, ayaklarınızdan başlayarak göğsünüze doğru dairesel hareketlerle yayın.

[box type=”bio”]DETOKS[/box]
Doğal meyve suları vitamin açısından zengindir. Toksinleri atmaya yarar ve sindirimi kolaylaştırır. Güne taze bir bardak elma, kivi ya da nar suyuyla başlayıp daha iyi hissedebilirsiniz.

[box type=”bio”]BESLENMEYE DİKKAT[/box]
Sabah’taki habere göre, iyi beslenmek için diyetisyenlere para dökmenize gerek yok. Sıkı bir kahvaltı, öğlene doğru yoğurt, öğlen yemeğinde yeşil salata ile ızgara et ya da balık tercih edilebilir, akşam yemeğinde ise sebzeyle proteini artırabilirsiniz. Bu alışkanlıkla kendinize daha hafif, sağlıklı ve güzel hissedeceksiniz.

[box type=”bio”]KAFEİN YERİNE SU[/box]
Birkaç günlüğüne sigara ve kafein tüketimini durdurun. Kahve ya da sigara içmek istediğinizde onlar yerine bol bol su içmeye çalışın.

[box type=”bio”]ÖLÜ DERİDEN ARININ[/box]
Kışın teniniz oksijensiz ve soluk görünür. Günde 30 dakikanızı bile almayacak küçük rötuşlarla vücudunuza meyve özleri uygulayıp ölü derilerinizden arınabilirsiniz.

[box type=”bio”]CİLDİNİZİ ARINDIRIN[/box]
Makyaj çıkartmaya asla üşenmeyin. Makyajınızı temizledikten sonra yüzünüzü iyi bir tonikle yıkayıp, su bazlı bir nemlendiriciyle esnek, temiz ve yumuşak tutun.

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Teli Hakkında

Tıpkı doğanın oldugu gibisaç telinin de kendine özgü bir ritmi, kriz dönemi, biçimi ve renkleri var. Gözle bakıldığında hiçbir şey olmuyormuş gibi gelse de saçlarımız hiç durmaksızın değişime uğruyor. Şimdi bu değişimi daha detaylı inceleyelim… Okumaya devam et Saç Teli Hakkında

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Dökülme Nedeni?

Uzmanlar günde 50 ile 100 kadar saç telinin dökülmesinin normal olduğunu ancak aşırı saç dökülmesi, saç köklerinde zayıflık ve saç tellerinde incelme görüldüğünde mutlaka uzman hekime başvurulması gerektiğini belirtiyor.

Saç dökülmesini durdurmanın en etkili yöntemi saçtaki değişiklikleri erken fark ederek bir an önce tedaviye başlamaktır. Ancak saç dökülmesinin nedeni bulunmadan doğru tedaviyi uygulamak mümkün değildir. Bu yüzden aşırı miktarda saç kaybı, saç köklerinde zayıflık ve saç tellerinde incelme sorunu olanların bir uzman doktor yardımı almaları gerekmektedir.

Uzmanlara göre, sağlıklı bir insanda saçların yaklaşık yüzde 90’ı uzama halindedir ve bu büyüme evresi 2-6 yıl kadar sürebilir. Geriye kalan yüzde 10’luk kısım ise 2-3 ay kadar süren dinlenme evresindedir. Dinlenme evresinde olan bu saçlar dökülerek, dökülen saç köklerinden yeni saçlar büyür ve döngü bu şekilde devam eder. Saç dökülmesinin çoğu bu döngü esnasında gerçekleşir.

Saç Dökülmesinin Başlıca Nedenleri:

  • Genetik Saç Kaybı (Erkek Tipi Saç Dökülmesi): Uzmanlar saç dökülmelerinin en sık görülen sebebinin genetik özellik olduğunu belirtiyor ve bu kalıtıma sahip olan kadınlarda kellik görülmediği ancak saçlarda azalma görüldüğünü belirtiyorlar. Bu duruma “erkek tipi kellik” deniyor ve 10-20-30’lu yaşlarda başlayabiliyor. Yeni tıbbi tedavi seçeneklerinin olmasına rağmen kalıcı düzelme sadece saç transplantasyonunda(saç ekimi) görülüyor. Hasta için uygun olacak yöntem ise doktor tarafından seçiliyor.
  • Yanlış Saç Bakımı ve Kozmetik Ürün Kullanımı: Uzmanların bilgilerine göre; boya, renk açma, perma veya saç düzleştirme gibi işlemler uygun koşullarda yapılmadığı takdirde saça zarar verebiliyor. Aynı zamanda bu işlemlerin sıkça uygulanması ile birlikte saçı sık sık yıkamak, taramak ve fırçalamakta saçı zayıflatarak kırabiliyor. Saçınızı çekerek atkuyruğu, örgü ya da sıkı lastiklerle toplama işlemlerinin sıklığı da saç kaybına neden olabiliyor.
  • Kurutma ve Tarak Kullanımı: Saçınızı şampuanladıktan sonra saç kremi kullanmak saçınızın kolay taranmasını sağlar. Islakken saçınız daha kırılgandır. Saçın kırılarak dökülmesini engellemek için; saçı havlu ile ovalayarak kurutmaktan kaçınmak ve fırça yerine geniş ağızlı ve düz uçlu tarak kullanmak gerekir.
  • Alopesi Areata: Her yaşta görülebilen bu tip saç dökülmesinin sonucunda kafa derisinde düzgün yüzeyli, para büyüklüğünde veya daha geniş yuvarlak yama şeklinde alanlar oluşuyor. Tüm saç ve vücut kıllarında nadiren kayıp oluşabiliyor. Bu tip saç dökülmesinin nedeni bilinmiyor ve birçok hastada saçlar daha sonra kendiliğinden büyüyor.
  • Doğum Sonrası: Uzmanlar gebe bayanlarda saçların büyük bir kısmının büyüme halinde olduğunu, ancak doğum sonrasında saç büyüme döngüsünün dinlenmeye geçtiklerini ve 2-3 ay içerisinde aşırı miktarda döküldüklerini belirtiyor. Bu süre 1-6 ay kadar sürdükten sonra çoğunlukla yeniden büyüyerek eski miktarlarına dönüyorlar.
  • Yüksek Ateş, Ağır Enfeksiyon ve Soğuk Algınlığı: Uzmanlar, hastalıkların saçların dinlenme evresine girmesine neden olabildiklerini ve hastalıktan 4 hafta ile 3 ay sonra yoğun bir saç kaybı olabileceğini ancak zamanla eski miktarlarına döneceklerini belirtiyor.
  • Tiroid Hastalığı: Az ya da fazla çalışan tiroid bezinin saç kaybına neden olabildiğini belirten doktorlar, bu hastalığın tedavisiyle saç kaybının giderebileceğini belirtiyor.
  • Eksik Protein İçerikli Beslenme: Anormal beslenme alışkanlığına sahip olanlar ve eksik protein diyeti yapanlarda protein eksiliği oluşuyor. Bu durumda vücut proteini muhafaza etmek için saçları dinlenme evresine sokarak 2-3 ay sonrasında yoğun saç kaybı oluşmasına neden oluyor. Bunun düzelmesi için ise doktorlar yeterli miktarda protein alınmasını öneriyor.
  • Bazı İlaçlar: Doktorlara göre kullanılan bazı ilaçlar geçici bir süre de olsa saç kaybına neden olabiliyor.
  • Kanser Tedavileri: Uzmanlar bazı kanser tedavilerinin saç hücrelerinin bölünmesini durdurabildiğini ve hastaların saçlarının yüzde 90’ını kaybedebildiklerini;fakat tedavi sonrasında saçların büyüme göstererek eski haline döneceklerini belirtiyor.
  • Doğum Kontrol Hapları: Doktorlar, bu hapları kullanan bayanların saç dökülmesinin kalıtsal yatkınlıkla oluşabildiğini, fakat saç dökülmesi gerçekleştiğinde doktor kontrolünde hapların değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
  • Demir Eksikliği: Besinsel olarak demiri eksikliği veya demirin bağırsaklardan emiliminin yetersiz olduğu durumlarda saç dökülmesi görülebiliyor. Bayanlarda adet kanamalarından kaynaklı demir eksikliği daha sık görüldüğü için mutlaka demir eksikliği giderilmelidir.
  • Büyük Cerrahi Girişimler ve Kronik Hastalıklar: Büyük cerrahi operasyon geçiren hastalarda birkaç ay içinde aşırı saç dökülmesi görülebiliyor fakat bu durum yine birkaç ay içinde düzeliyor. Ağır kronik hastalığı olan kişilerde ise saç kaybı ömür boyu devam edebiliyor.
tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Fue Tekniği Hakkında Kritik Bilgiler

(Foliküler Ünite Ekstraksiyon )

Fue , dikişsiz, acısız, iz bırakmayan, gündelik hayatı etkilemeyen saç ekim tekniğidir.

FUE tekniği özelikleri

Ensede şerit biçimde çizgi kalmaz.

Kılların alındığı alanda uzun süre hissizlik duyusu olmaz.

Uygun vücut bölgelerinden kıl köklerinin nakline olanak tanır.

Greftlerin çıkarıldığı alanda hızlı iyileşme görülür.

Profesyonelce uygulandığına saçlar doğal ve dolgun görünümlü olur.

FUE tekniği ile ekim nasıl yapılır?

Donör alandaki kıllar işlem öncesinde 2 mm uzunluğunda kısaltılır.

Özel bir cerrahi aletle ( 0.6-0.8 mm çapında ) saç kökleri çıkarılır.

0.8-0.9 mm çaplı silindirik aletlerle kanallar açılır.

Donör alandan alınan saç kökleri, istenilen bölgeye yerleştirilir.

FUE tekniği ile ne kadar ekim yapılabilir?

Saçlı deride normal sıklık santimetrekare başına 70-100 foliküler ünitedir.

Saç sıklığı %50 azaldığında saç kaybı gözle fark edilir hale gelir.

Santimetrekare başına 35 ila 50 foliküler ünite ekimi ile yeterli saç sıklığı sağlanır.

Bazı kişilerde saçın yapısına bağlı olarak, istenen sonuçlar için 65 foliküler üniteye kadar ekime ihtiyaç duyulabilir.

FUE tekniğinde dikkat edilmesi gerekenler!

Kökler zedelenmeden çıkarılmalı.

Saç köklerinin mutlaka doğru yönde ekilmeli.

İşlem sonrası hasta uyarılara dikkat etmeli.

FUE tekniği ile günde ne kadar ekim yapılabilir?

Deneyimli, uzman ekipler 2000 ila 3000 greft ekim yapabilmektedirler.

Hastanın ensesi çok yoğunsa ve ihtiyacı fazla ise iki gün üst üste toplam 4000 -5000 greftlik ekimler mümkündür.

İhtiyaç halinde ikinci FUE operasyonu en erken 3 ay sonra gerçekleştirilebilir.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Ekiminin İncelikleri

Genelde erkekleri etkiler gibi görünse de, saç dökülmesi hem erkekleri hem kadınları etkileyen bir sorundur. Temelde genetik ve hormonal (erkeklerde testosteron, bayanlarda gebelik) etkiler ile gözlenen saç dökülmesi sürecine stres, kullanılan ilaçlar, vitamin-mineral yetmezliği (özellikle çinko eksikliği), kanda hemoglobin düşüklüğü, hava kirliliği, sudaki kireç oranı, kullanılan saç ürünleri ve ilerleyen yaş önemli katkılarda bulunur. Bazen hastalar kaza, psikolojik problemler sonucu kendi saçını yolma, cilt hastalıkları ve yanıklar neticesinde de saç kaybı ile başvurulabilmektedir.

Saç Ekimi Öncesi ve Sonrası Fotoğrafı
Saç Ekimi Öncesi ve Sonrası Fotoğrafı

Kellik süreci önce aşırı saç dökülmesi ile başlar (günde yaklaşık 100 adet saç dökülmesi normaldir). Saçlı deride boş alanlar artmaya başlar ve bu boş alanın ortasında veya etrafında kalan saçların kalitesi bozulmaya normal sertliğini kaybetmeye ve incelmeye başlar. Bunlar sıradaki dökülmeye aday saçlardır. Saç dökülmesi başladığında alınacak bazı önlemlerle bu süreç geciktirilebilir. Ancak geciken bu süreç sonunda saçlı deride açılma başladığında hasta saç ekimine ihtiyaç duyar.

  • Saç kökü gelişim ve dökülme arasında 3-5yıl süren anagen faz (gelişme dönemi), 2-3 hafta süren telogen faz (dinlenme dönemi) ve 4-6 ay süren katagen faz (dökülme dönemi) diye 3 kısımda adlandırılan bir döngünün içindedir. Yaş ilerlemesiyle beraber dinlenme süresi uzar.
  • Saç dökülmesi açılan alana göre 7 dereceye ayrılmaktadır. 1.derece önce yanların hafif açılması 7. derece ise tam kelliktir. Saçlar ne kadar dökülürse dökülsün mutlaka ense kısmında iki kulak arası çizgi altında bir miktar saç kalır. Yapılan saç ekiminde kullanılan saç greftleri de bu bölgeden alınmaktadır.
  • Saç ekimi kellik derecesine göre tek seansta bitebilir veya 2-3 seans sıklaştırma gerektirebilir. Saç ekimi sonrası ekilen saçlar 3 ay içinde dökülür, 8. ayın sonuna dek tekrar çıkar. Yani her saç ekimi seansının arası en az 8 ay olmalıdır.
  • Saç ekimi sonuçlarında kişinin saç rengi ve tipi önem arzetmektedir. Koyu renkli, kalın ve kıvırcık saçlar en iyi sonucu verirken, sarı renkli, ince ve düz saçlarda kapatma oranı daha az olmaktadır.

Peki ekilen bu saçlar dökülmezler mi?

Alın ve tepe bölgesindeki saç kökleri testosteron hormonuna duyarlıdır. Ve bu hormon etkisiyle saç kökleri zarar görmekte dolayısıyla saçlar dökülmektedir. İkinci tip saç kökleri ise östrojen hormonuna duyarlıdır. Ve bu sebeple dökülmezler. İşte saç ekimi işlemi; kafanın arka kısmında bulunan testosteron hormonuna duyarlı olmayan saç köklerinin alınarak, alın ve tepe bölgesindeki saçsız alanlara ekilmesidir. Bu şekilde ekilen saç kökleri hormona duyarlı olmadıklarından bir daha dökülmezler.

Saç ekimi öncesi kişiye saç çizgisi oluşturulur. Saç çizgisi önde genelde alın orta hattında kaş hizasının 6 cm üzerinde , kaş orta hattında ise kaş hizasının 8 cm üzerinde olacak şekildedir. Ancak bu çizgi kişinin yüz tipine göre ayarlanabilir.

Saç ekiminde son yıllarda mini-mikro greft aktarılması ile ilgili iki teknik kullanılmaktadır. Bunlar FUT ve FUE’dir.

FUT (FOLİKULER UNİTE TRANSPLANTASYONU)

Uzun yıllardır uygulanan bu yöntemde ense bölgesinden 2 x 10-12 cm uzunluğunda saçlı deri çıkartılır. Verici alan dikişle kapatılır. Daha sonra alınan saçlı deri bistüri yardımıyla mikro (1 saç kökü içeren) ve mini (2-3 saç kökü içeren) greftlere ayrılır. Hastanın saçlı derisi lokal anestezik solusyonla şişirildikten sonra açılan deliklere ön saç çizgisi bölümüne mikro, arka taraflara mini greftler olmak üzere yerleştirilir. Operasyon ortalama 5-6 saat sürer. Bitiminde saç özel baskılı pansumanla sarılır, iki gün sonra açılarak özel şampuanla yıkanır.

FUE (FOLİKULER UNİTE EKSTRAKSİYONU)

FUE, FUT’a göre daha yeni bir yöntemdir. FUE’nin tek farkı özel bir motorla tek tek köklerin alınması yerlerinde minimal iz kalması ve bunun sonucunda ensede iz olmadığından daha estetik bir sonuç olmasıdır. Yoksa yine kullanılan greftler aynıdır. FUE, FUT’a oranla daha teknolojik ve daha uzun süren bir işlemdir.

DİKKAT EDİLECEKLER

  • Sigara, yara iyileşmesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle ameliyattan 1 hafta önceden 2 hafta sonraya dek azaltmanız veya ara vermeniz faydalı olacaktır.
  • Diğer estetik ameliyatlarda olduğu gibi kanamayı arttırmaması için aspirin ve diğer kan sulandırıcı ilaçlar (heparin, kumadin, gingko biloba ekstreleri gibi) kullanımı ameliyat tarihinden 10 gün önce kesilmelidir. Yüksek tansiyon hastası iseniz sabah ilacınızı mutlaka alınız.
  • Saç ekimi yaptırmaya gelirken saçınızı PH 5.5 bir şampuanla yıkayınız .
  • Saçınızın ense kısmı çok uzunsa kestiriniz, ancak kazıtmayınız.
tarihinde yayınlandı 7 Yorum

Saçlar Kendini Nasıl Yeniler?

Saçların sağlıklı görünmesi, güzelliğin vazgeçilmezleri arasında sayılıyor. Peki dökülmeye ya da kırılmaya başlamışlarsa? İşte yalnızca güzelliğiniz için değil, sağlığınız için de tehlike sinyali olabilecek bu belirtileri önemsemeniz şart!

İster uzun, ister kısa olsun saçlar, güzelliğin ayrılmaz bir parçası. İşte bu yüzden kadınların pek çoğu, saçlarının gerek renginde gerekse modelinde yaptıkları değişikliklerle farklı güzellikleri yakalayabiliyorlar. Ancak bazen saçlar, çok iyi bakılmasına rağmen dökülmeye başlıyor. İşte o zaman bir panik yaşanıyor. Bu duruda akla gelen ilk soru; “hepsi dökülecek mi?” oluyor. Oysa her dökülme karşısında endişe etmenize gerek yok. Çünkü saçlar her 4 yılda bir yenileniyor!

Saç teli vücudun diğer kılları gibi “büyüme, geçiş, dinlenme” olmak üzere üç aşamadan geçiyor. Saç telinin kaybı bu dönemlerin herhangi birinde olsa da, sıklıkla dinlenme fazında meydana geliyor. Saç tellerinin %85 inin büyüme fazında % 15 i dinlenme fazında olduğunu biliniyor, ortalama her dört yılda bir saçların büyük kısmının yenilendiği de yine araştırma sonuçlarından elde edilen bulgular.

Günde 50 ile 100 adet arası saç telini kaybetmek normaldir!

Günde ortalama 50-100 adet saç telinin kaybı normal sınırlarda olduğundan endişe etmemek gerekiyor. Ancak kişinin saç yoğunluğu çevresindekiler tarafından fark ediliyorsa, bu toplam saçın %25 lik kısmında kayıp olduğu anlamına geliyor. Bu durumda günlük saç kaybı 100-200 adedi bulduğundan, hekime başvurma zamanının geldiğini gösteriyor.

Saçları dökülmeye başlayan kişilerin doktorlardan öğrenmek istediği ilk şey saç dökülmesinin kalıcı olup olmayacağı… Çünkü kalıcı saç dökülmeleri tedavi edilmediği takdirde saç kaybı giderek artıyor. Hatta bazen tedavi uygulansa bile saç kaybı devam edebiliyor. Kalıcı dökülmelerin bir kısmı saçlı deride harabiyet yaparak belli bir alanda iz bırakabiliyor.

Saç kaybının başlıca nedenleri şöyle sıralanabilir:

  • Bazı genetik hastalıklar
  • Radyasyon
  • Termal ve kimyasal yanıklar
  • Mekanik travma
  • Tümörler
  • Bazı enfeksiyonlar (frengi, cüzzam, mantar, zona)
  • Bazı cilt hastalıkları (liken, lupus vb.)

Kadınlarda ve erkeklerde saç dökülmelerinin %95’i erkek tipi saç dökülmesidir.

Kalıcı saç dökülmelerinin hatta tüm saç dökülmelerinin büyük bir kısmı saçlı deride harabiyet yapmayan ve “androjenik” olarak adlandırılan genetik veya erkek tipi dökülmeden kaynaklanıyor. Bu da kadın ve erkeklere ait tüm saç dökülmeleri içinde %95 lik kısmı oluşturuyor. Saç dökülmesinde; genetik yatkınlık, yaş ve androjen düzeyleri belirleyici oluyor. Anne ve kız kardeşte benzer saç dökülmesi varsa tedavisi daha güç hale geliyor. Bu tipte saçlar giderek incelerek sert kıllardan yumuşak-ince tüylere dönüşüyor. Bu durum bazı psikolojik problemlere neden olabileceği için erken başvuru ve tanı önemli. Tedavisinin ise mutlaka doktor kontrolünde yapılması gerekiyor. Saçlı deride hormon dönüşümünü sağlayan ilaçların ya da incelmiş saç kılının çapını artıran losyonların lokal uygulanması söz konusu olabiliyor.

Saç tedavilerinde kullanılan ilaçlar kısırlığa yol açmaz.

Tabletle tedavinin yaygın yanlış kanının aksine kısırlık gibi bir yan etkisi yok! Sadece yüzde bir oranında libido azalmasına yol açabiliyor ancak bu etki de geçici. Bir süre sonra azalan libido yerine geliyor. Büyük oranda saç kaybı yaşanan kişilerde, bir başka seçenek, saç ekimi. Saç ekimi yöntemlerinin başarılı olabilmesi için çok büyük alanlarda dökülme olmaması gerekiyor. Kadınlarda bu tip saç dökülmesi görüldüğünde tıbbi olarak da müdahale ediliyor. Bu kadınların mutlaka hormon düzeylerine bakılıyor gerekiyorsa doğum kontrol hapı ve antiandrojenlerle tedaviye geçiliyor.

Bazı dökülmeler sonradan geri kazanılabilir.

Geri dönüşlü saç dökülmeleri büyüme veya dinlenme fazında meydana gelebiliyor. Büyüme fazındakiler aniden ortaya çıkıyor. Bu tip dökülmelerinin nedenleri arasında; kemoterapi ilaçları, kolçisin, haşere ilaçlarıyla zehirlenme, ileri derecede açlık, radyasyona maruz kalma geliyor. Saçların %90 ı haftalar içinde kaybediliyor ancak neden ortadan kalkınca kendiliğinden düzeliyor.

Dökülmeye neden olan sebebin ortaya çıkışından yaklaşık 2-5 ay sonra dökülme yoğunlaşıyor. Bu tip şikayetlerle gelen kişilerde uzmanlar, dökülmelere neden olabilecek pek çok faktörü sorguluyorlar. Bunlar; yüksek ateş, tifo, AIDS benzeri enfeksiyonlar, ilaçlar (pıhtılaşma önleyiciler, hormonlar, lipid düşürücüler, epilepsi ilaçları, düşük doz kemoterapötikler, ağır metaller, tiroid ilaçları, A vitamini vb.), hormonal değişimler (doğumdan sonra 2-4. ayda, doğum kontrol haplarının başlanması veya bırakılması, tiroid hastalıkları vb.), yeme bozuklukları, emilim sorunları, demir eksikliği, çinko/biotin eksikliği, fiziksel stres (kaza, ameliyat vb.), emosyonel stres (boşanma, yakın kaybı, savaş vb.). Bu tip dökülmeler de, nedenin ortadan kalkmasıyla birlikte geri dönüşlü oluyor.

Saçlarınızı en az 2 günde bir yıkayın.

Günlük saç kaybının 150 telden fazla olması nedeniyle endişelenen hastalar sıklıkla saçlarını yıkamaktan kaçınıyor. Oysa kirlenen ve yıkama süresi 2 günden daha uzun olan saçlar yıkandığı zaman neredeyse 2 günlük döküleceği için daha endişe verici olabiliyor.

Saç bakımı için nelere dikkat etmeliyiz.

Saçların sağlıklı olabilmesi için de şu noktalara dikkat edilmesi gerekiyor:

  • Saçlar yumuşak bir şekilde günaşırı yıkanmalı.
  • Çekerek kopmaları önlemek amacıyla şampuandan sonra krem uygulanmalı.
  • Dökülmeyi artırdığı için eşlik eden egzama gibi sorunlar, mutlaka tedavi edilmeli.
  • Yapılan testlerde yolunda gitmeyen bir durum tespit edilirse düzeltilmeli, eksik vitamin/ mineraller takviye edilmeli. Buna rağmen iyileşmenin 6 aya kadar uzaması mümkün.
  • Test sonuçları doğal sınırlarda olsa bile jelatin, keratin, darı ekstresi, biotin, çinko, çeşitli vitaminler içeren tabletler kısmen de olsa faydalı olabiliyor. Ancak hepsinin doktor kontrolünde alınması gerekiyor.
tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Dökülmesi Nedir?

Saç dökülmesi terimi çok farklı problemleri anlatmak için kullanılabilir (saçlardaki hafif bir incelmeden tüm saçların dökülmesine kadar) ve bu durum bir çok nedenden kaynaklanabilir. Normal şartlarda, her gün yaklaşık olarak kafamızdaki saçlardan 50-100 arasında saç telini kaybederiz. Anormal saç dökülmesi durumlarında ise bu sayı artar ve taraklarınızda, banyo ve lavabo giderlerinde ve elbiselerinizde aşırı miktarda saç biriktiğini görürsünüz.

Saç Dökülmesi
Hair Loss – Saç Dökülmesi

Tıbbi olarak saç dökülmesi aşağıdaki şekillerde sınıflandırılabilir:

Telogen effluvium: vücudun genel olarak strese (sıkıntıya) maruz kalmasının ardından (uzun süreli yüksek ateş, büyük bir ameliyat veya ciddi bir enfeksiyon) 2-3 ay sonra meydana gelen yaygın saç dökülmesidir. Bu tür saç dökülmesi vücuttaki ani hormon değişiklikleri sonucu da meydana gelebilir; özellikle kadınlarda doğum yaptıktan sonra.

İlaçların yan etkisi: belirli ilaçlar yan etki olarak saç dökülmesine neden olabilir; özellikle lityum, beta blokörler, warfarin, heparin, amfetaminler, levodopa ve diğer bazı ilaçlar. Daunorubicin ve kanser tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar, ani ve yaygın saç kaybına neden olabilirler.

Hastalık belirtisi olarak: saç dökülmesi bazı hastalıklaırn belirtisi olarak meydana gelebilir. Bu hastalıklardan bazıları; lupus eritomotozus, sifiliz, tiroid hastalığı (hipotiroidi veya hipertiroidi), seks hormon dengesizliği, sarkoidoz, kanserin cildi tutması (yayılması), ciddi beslenme bozuklukları (protein, demir, çinko veya biotin eksiklikleri). Bu tür beslenme yetmezlikleri özellikle zayıflama diyeti uygulayan bayanlarda ve adet kanamaları çok ağır geçenlerde sık olarak görülmektedir.

Tinea capitis (kafa serisinin mantar hastalığı): yama şeklinde dökülme meydana gelen bu tip saç dökülmesinde hastalığa neden olan mikrop Trichophyton tonsurans dır. Bu enfeksiyon, saçın tam deriden çıktığı noktada kırılmasına neden olur.

Tarvmaya bağlı saç dökülmesi: bu tür saç dökülmesi insanların kendileri tarafından neden olunan saç dökülmesidir. saçlarını çekiştirmek, saçları aşırı sıcağa maruz bırakmak ve saç maşası ile aşırı kıvırmak, saça kuvvetli kimyasal maddeler sürmek (saç boyaları, spreyler gibi).

Erkek tipi saç dökülmesi: erkeklerde saç dökülmesi tipik bir şekilde meydana gelebilir (ön taraftaki saç çizgisinin geri çekilmesi ve/veya tepedeki saçlarda incelme / azalma). Bu en yaygın saç dökülmesi tipidir ve erkeklerde herhangi bir yaşta başlayabilir, hatta ergenlik çağlarında bile başlayabilir. Bu durum genelde 3 etkenin ortak sonucu olarak meydana gelebilir; ailevi saç dökülmesi şekli, erkek hormonlarının varlığı ve ilerleyen yaş. Tamamen benzer bir şekilde, bir çok kadında da kadın teipi saç dökülmesi meydana gelmektedir. Kadın tipi saç dökülmesinde; ön tarafta seyrekleşme, tepede veya tepenin çevresinde taç şeklinde seyrekleşme meydana gelebilir, dolayısı ile erkek tipi alın açılması meydana gelmez.

Belirtiler

Saç dökülmesi durumunda, yukarıda anlatılanlara ilave olarak; saçlarınızın fazlaca ince olduğunu, alnınızdaki saç çizginizin değiştiğini veya başınızda saçsız yama tarzı alanlar oluştuğunu fark edebilirsiniz.

Saç dökülmesi telogen effluvim veya ilaç yan etkisine bağlı olarak meydana geldiğinde, saç dökülmesi başın her tarafındadır; oysa mantar enfeksiyonlarında saç dökülmesi küçük yamalar şeklinde meydana gelir. Mantar enfeksiyonlarında başka şikayetler de bulunur; saç derisinde pullanma, saçların diplerinden kırıldığı siyah noktalarla kaplı alanlar veya kalınlaşmış deri ile karakterize alanlar. Travmaya bağlı saç dökülmesinde; yöntemin uygulandığı yere bağlı olarak belirli yerlerde saçsız alanlar ortaya çıkar. Erkek tipi saç dökülmesinde, saç çizgisi genelllikle şakaklardan itibaren çekilmeye başlar, bunu tepedeki saçlarda incelme takip eder. Aşamalı olarak, tepedeki alan tamamen saçsız kalır.

Tanı

Doktorunuz, saç dökülmenizin hangi tipte olduğunu saptarken yapacağı fizik muayeneye ilave olarak, kullandığınız ilaçları, geçirdiğiniz hastalıkları, ailenizdeki bireylerde saç dökülmesi olup olmadığını, beslenme alışkanlıklarınızı ve saç bakım alışkanlıklarınızı araştıracaktır. mantardan şüphelenilen durumlarda laboratuvar muayenesi için saçınızdan örnek alınabilir. Başka bir hastalığa bağlı olduğu düşünülüyorsa, kan tahlili gerekli olabilir.

Saç dökülmesinin ne kadar süre ile devam edeceği, sebebine bağlıdır. Örneğin; telogen effluvium tipi saç dökülmesinde süre genelde 1-5 ay kadardır ve daha sonraki aylarda saç tekrar çıkar. İlaç yan etkisine bağlı oalrak meydana gelen saç dökülmesinde, ilaç kesildikten sonra saçlar normal haline dönmeye başlar. Saçları çekmeye bağlı meydana gelen alopeside ve abartılı saç bakım alışnalıklarına bağlı alopeside; alışkanlıklardan kurtulmayı takiben saçlar normal haline dönmeye başlar. Mantar enfeksiyonuna bağlı alopeside ise en az 6-12 hafta süre ile tedavi uygulanmalıdır. Mantar hastalığına bağlı alopeside erken tanı ve tedavi, olası kalıcı bir saç kaybını engellemede önemlidir. Erkek ve kadın tipi saç dökülmesinde durum ilerleme eğilimindedir ve bu durumun problem olduğunu düşünenler için tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Önleme

Bazı tür saç dökülmeleri, stesi azaltarak, iyi ve dengeli beslenerek, saç bakım teknikleri konusunda daha bilinçli davranarak ve saç dökülmesine nden olan ilaç kullanımından (mümkünse) kaçınarak engellenebilir. Mantar enfeksiyonlarına bağlı saç dökülmesi; saçları temiz tutarak ve şapka, tarak gibi malzemeleri baçkaları ile paylaşmayarak engellenebilir. Erkek tipi alopesi de bazen bazı ilaçların kullanımı ile engellenebilir.

Tedavi

Telogen effluvium nedenli alopesi veya ilaç nedenli alopesi tedavi gerektirmez. Kötü beslenmeye veya hastalıklara bağlı alopesi bu etkenler ortadan kalkınca düzelir. Mantara bağlı alopeside 6-12 hafta boyunca ilaç kullanmak ve bazen şampuan (selenyum sülfit veya ketokonazol içeren) ile tedaviyi desteklemek gerekebilir.

Erkek tipi ve kadın tipi saç dökülmesi gelişen bir çok kadın ve erkek genelde mutludur ve tedaviye gereksinim duymazlar. Tıbbi tedavi isteyenler için ise lokal minoksidil (tansiyon düşürücü bir ilaç) veya oral finasteride (sadece erkeker için) kullanılabilir. Yine saç ekimi denilen yöntemleri ve saçsız bölgenin ameliyatla alındığı yöntemleri kullananlar vardır.

FİNASTERİDE saç dökülmesi önleyici ilaçFİNASTERİDE Bu ilaç, Type II 5a-reductase adı verilen bir enzimin çalışmasını engeller; böylece de testosterone hormonunun 5a-dihydrotestosterone (DHT) adı verilen ve erkek tipi saç dökülmesi ile ilgili olduğu iddia edilen maddenin oluşumunu engeller. Ancak kullanımı sonrasında cinsel istekte azalma, sertleşme problemleri, boşalma problemleri, meni sıvı miktarında azalma, memelerde büyüme ve hassaslaşma gibi yan etkiler 12 aylık kullanım sonunda ortalama %1.4 oranında gözlenmiştir.

ALOPECİA AREATA - Saç dökülmesini önleyici ilaçALOPECİA AREATA : Alopecia areata denilen durum 2-5 cm çapında, saçlı deride saçsız alanların meydana gelmesidir. Bazı hastalarda bu küçük daireler daha büyük olabilir ve tüm kafada ve hatta tüm vücuttaki kıllı bölgelerde saç dökülmesi gelişebilir. Bu hastalık bazen kortikosteroidli ilaçlarla tedavi edilebilir (krem olarak veya o bölgeye iğne ile enjekte edilerek), ancak garantili bir tedavi yöntemi yoktur. Saçsız bölge çok küçükse etraftaki saçalr tarafından bu bölge zaman içerisinde kapatılacaktır.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saçları Güçlendiren İlaç

Strese karşı bir maddeyi fareler üzerinde test eden bilim adamları, tesadüfen bu maddenin kılları uzattığını gördü.

Bilim adamları kronik strese girmesi için farelerin genlerini değiştirdi. Stres hormonu kortikotrobun fazla salgılanmasını sağlayan bilim adamları stresin mide ve bağırsaklara etkisini araştırdıkları sırada, yaşlandıkça farelerin sırtındaki kılların döküldüğünü ve ”kelleştiğini” belirledi.

California’daki Salk Enstitüsü’nden araştırmacılar, stres hormonunun salgılanmasını durduran “astressin-B” adı verilen bir kimyasal madde geliştirdi ve bu maddeyi ”kel farelere” enjekte etti. Kel fareleri, kontrol grubundaki sağlıklı farelerle aynı kafese koyan bilim adamları, 3 ay sonra kimyasal maddenin mide ve bağırsaklara etkisini araştırmak için kafese baktıklarında, kılları yeniden çıkan ”kel fareleri” diğerlerinden ayırmakta zorlandı.

Araştırma sonuçlarının insanların stres ve yaşlılık nedeniyle saç kaybetmesini ya da saçın ağarmasını engellemek için yeni ”tedavilerin” uygulanmasının yolunu açabileceğini belirten bilim adamlarının çalışması Amerikan ”Plos” dergisinde yayımlandı.