tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saçları Güçlendiren İlaç

Strese karşı bir maddeyi fareler üzerinde test eden bilim adamları, tesadüfen bu maddenin kılları uzattığını gördü.

Bilim adamları kronik strese girmesi için farelerin genlerini değiştirdi. Stres hormonu kortikotrobun fazla salgılanmasını sağlayan bilim adamları stresin mide ve bağırsaklara etkisini araştırdıkları sırada, yaşlandıkça farelerin sırtındaki kılların döküldüğünü ve ”kelleştiğini” belirledi.

California’daki Salk Enstitüsü’nden araştırmacılar, stres hormonunun salgılanmasını durduran “astressin-B” adı verilen bir kimyasal madde geliştirdi ve bu maddeyi ”kel farelere” enjekte etti. Kel fareleri, kontrol grubundaki sağlıklı farelerle aynı kafese koyan bilim adamları, 3 ay sonra kimyasal maddenin mide ve bağırsaklara etkisini araştırmak için kafese baktıklarında, kılları yeniden çıkan ”kel fareleri” diğerlerinden ayırmakta zorlandı.

Araştırma sonuçlarının insanların stres ve yaşlılık nedeniyle saç kaybetmesini ya da saçın ağarmasını engellemek için yeni ”tedavilerin” uygulanmasının yolunu açabileceğini belirten bilim adamlarının çalışması Amerikan ”Plos” dergisinde yayımlandı.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Dökülmesinin Nedenleri Nelerdir?

Uzmanlar günde 50 ile 100 kadar saç telinin dökülmesinin normal olduğunu ancak aşırı saç dökülmesi, saç köklerinde zayıflık ve saç tellerinde incelme görüldüğünde mutlaka uzman hekime başvurulması gerektiğini belirtiyor.

Saç dökülmesini durdurmanın en etkili yöntemi saçtaki değişiklikleri erken fark ederek bir an önce tedaviye başlamaktır. Ancak saç dökülmesinin nedeni bulunmadan doğru tedaviyi uygulamak mümkün değildir. Bu yüzden aşırı miktarda saç kaybı, saç köklerinde zayıflık ve saç tellerinde incelme sorunu olanların bir uzman doktor yardımı almaları gerekmektedir.

Uzmanlara göre, sağlıklı bir insanda saçların yaklaşık yüzde 90’ı uzama halindedir ve bu büyüme evresi 2-6 yıl kadar sürebilir. Geriye kalan yüzde 10’luk kısım ise 2-3 ay kadar süren dinlenme evresindedir. Dinlenme evresinde olan bu saçlar dökülerek, dökülen saç köklerinden yeni saçlar büyür ve döngü bu şekilde devam eder. Saç dökülmesinin çoğu bu döngü esnasında gerçekleşir.

Saç Dökülmesinin Başlıca Nedenleri:

  • Genetik Saç Kaybı (Erkek Tipi Saç Dökülmesi): Uzmanlar saç dökülmelerinin en sık görülen sebebinin genetik özellik olduğunu belirtiyor ve bu kalıtıma sahip olan kadınlarda kellik görülmediği ancak saçlarda azalma görüldüğünü belirtiyorlar. Bu duruma “erkek tipi kellik” deniyor ve 10-20-30’lu yaşlarda başlayabiliyor. Yeni tıbbi tedavi seçeneklerinin olmasına rağmen kalıcı düzelme sadece saç transplantasyonunda(saç ekimi) görülüyor. Hasta için uygun olacak yöntem ise doktor tarafından seçiliyor.
  • Yanlış Saç Bakımı ve Kozmetik Ürün Kullanımı: Uzmanların bilgilerine göre; boya, renk açma, perma veya saç düzleştirme gibi işlemler uygun koşullarda yapılmadığı takdirde saça zarar verebiliyor. Aynı zamanda bu işlemlerin sıkça uygulanması ile birlikte saçı sık sık yıkamak, taramak ve fırçalamakta saçı zayıflatarak kırabiliyor. Saçınızı çekerek atkuyruğu, örgü ya da sıkı lastiklerle toplama işlemlerinin sıklığı da saç kaybına neden olabiliyor.
  • Kurutma ve Tarak Kullanımı: Saçınızı şampuanladıktan sonra saç kremi kullanmak saçınızın kolay taranmasını sağlar. Islakken saçınız daha kırılgandır. Saçın kırılarak dökülmesini engellemek için; saçı havlu ile ovalayarak kurutmaktan kaçınmak ve fırça yerine geniş ağızlı ve düz uçlu tarak kullanmak gerekir.
  • Alopesi Areata: Her yaşta görülebilen bu tip saç dökülmesinin sonucunda kafa derisinde düzgün yüzeyli, para büyüklüğünde veya daha geniş yuvarlak yama şeklinde alanlar oluşuyor. Tüm saç ve vücut kıllarında nadiren kayıp oluşabiliyor. Bu tip saç dökülmesinin nedeni bilinmiyor ve birçok hastada saçlar daha sonra kendiliğinden büyüyor.
  • Doğum Sonrası: Uzmanlar gebe bayanlarda saçların büyük bir kısmının büyüme halinde olduğunu, ancak doğum sonrasında saç büyüme döngüsünün dinlenmeye geçtiklerini ve 2-3 ay içerisinde aşırı miktarda döküldüklerini belirtiyor. Bu süre 1-6 ay kadar sürdükten sonra çoğunlukla yeniden büyüyerek eski miktarlarına dönüyorlar.
  • Yüksek Ateş, Ağır Enfeksiyon ve Soğuk Algınlığı: Uzmanlar, hastalıkların saçların dinlenme evresine girmesine neden olabildiklerini ve hastalıktan 4 hafta ile 3 ay sonra yoğun bir saç kaybı olabileceğini ancak zamanla eski miktarlarına döneceklerini belirtiyor.
  • Tiroid Hastalığı: Az ya da fazla çalışan tiroid bezinin saç kaybına neden olabildiğini belirten doktorlar, bu hastalığın tedavisiyle saç kaybının giderebileceğini belirtiyor.
  • Eksik Protein İçerikli Beslenme: Anormal beslenme alışkanlığına sahip olanlar ve eksik protein diyeti yapanlarda protein eksiliği oluşuyor. Bu durumda vücut proteini muhafaza etmek için saçları dinlenme evresine sokarak 2-3 ay sonrasında yoğun saç kaybı oluşmasına neden oluyor. Bunun düzelmesi için ise doktorlar yeterli miktarda protein alınmasını öneriyor.
  • Bazı İlaçlar: Doktorlara göre kullanılan bazı ilaçlar geçici bir süre de olsa saç kaybına neden olabiliyor.
  • Kanser Tedavileri: Uzmanlar bazı kanser tedavilerinin saç hücrelerinin bölünmesini durdurabildiğini ve hastaların saçlarının yüzde 90’ını kaybedebildiklerini;fakat tedavi sonrasında saçların büyüme göstererek eski haline döneceklerini belirtiyor.
  • Doğum Kontrol Hapları: Doktorlar, bu hapları kullanan bayanların saç dökülmesinin kalıtsal yatkınlıkla oluşabildiğini, fakat saç dökülmesi gerçekleştiğinde doktor kontrolünde hapların değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
  • Demir Eksikliği: Besinsel olarak demiri eksikliği veya demirin bağırsaklardan emiliminin yetersiz olduğu durumlarda saç dökülmesi görülebiliyor. Bayanlarda adet kanamalarından kaynaklı demir eksikliği daha sık görüldüğü için mutlaka demir eksikliği giderilmelidir.
  • Büyük Cerrahi Girişimler ve Kronik Hastalıklar: Büyük cerrahi operasyon geçiren hastalarda birkaç ay içinde aşırı saç dökülmesi görülebiliyor fakat bu durum yine birkaç ay içinde düzeliyor. Ağır kronik hastalığı olan kişilerde ise saç kaybı ömür boyu devam edebiliyor.
tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Lazerle Saç Ekim Tekniği Nedir?

Karbondioksit lazer kullanılarak kanalların açılmasında amaç daha üstün kozmetik sonuçlar elde etmektir.

Ancak lazer ile çevrede termal (ısı) hasarın oluşması, işlem sonrasında yara kabuklanmasının çok daha fazla olması, saçların daha geç çıkması ve ekilen bazı saçların kaybedilmesi gibi sonuçlarla karşılaşıldı.

Daha sonra erbium – karbondioksit kombinasyon lazeri kullanıldı. Yukarıda bahsedilen sorunlar azaltıldı.

Lazer uygulaması sadece büyük greftlere uygun büyük boyutlu kanallar açılması için uygun görüldü.

Şu anki lazer teknolojisi ile, kanal açılması için lazer daha uygun bir seçenek olarak değerlendirilmemiştir ve rutin kullanıma girmemiştir.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Bilgisayarlı Saç Analizi Nedir?

Bilgisayarlı saç analizi ( Fototrikogram ) kolay uygulanan, invaziv olmayan, tekrarlanabilen saç takip yöntemidir.Bilgisayarlı Saç Analizi

  • Bilgisayarlı saç analizi ile ;
  • Saç dökülmesinin tipi belirlenebilir.
  • Saç dökülmesinin derecesi ölçülebilir.
  • Saç yoğunluğu hesaplanabilir.
  • Saç tellerinin kalınlığı incelenebilir.
  • Anagen ve telogen evredeki saçların oranı ölçülebilir.

Saç analizi hastaların saçlarının durumu ile ilgili bilgi verir. Ayrıca elde edilen veriler ışığında, yakın gelecekte yaşanabilecek saç dökülmesi hakkında yorum yapmaya olanak tanır.

40 kat büyütmeli fotoğraflar üzerinde, hangi bölgelere ekim yapılması gerektiği belirlenir. Ekim öncesinde ve ekim sonrasında saçların durumu fotoğraflarla ve sayısal analizlerle kıyaslanabilir.

Hasta saç ekimine uygun değilse veya ekim dışında başka bir tedavi istiyorsa; saç mezoterapisi başta olmak üzere medikal tedavilerin sonuçları en güvenilir ve objektif şekilde saç analizi ile takip edilebilir.

Saç analizleri çoğu klinikte saç sorunları nedeni ile başvuran hastalara ücretsiz olarak sağlanan bir hizmettir.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Mezoterapisi nedir?

Mezoterapi potansiyel olarak saç ekimine gerekliliği azaltan bir tedavidir.

Saç dökülmesi için uygulanan mezoterapi teknikleri mezoterapinin kendisinden geliştirilmiştir. Mezoplasti veya Mezohair gibi yaklaşımlar şeklinde adlandırılabilir. Hem bayanlar hem erkeklerde yeniden saç gelişimi üzerine olumlu etkileri gözlenmiştir.

Mezoterapi ne tamamlayıcı tıp ne de alternatif tıptır. Bu uygulama farmakolojik ilaçların intradermal veya subkutan enjeksiyonu olduğuna göre klasik tıbbın bir tekniğidir.

Amacı hastalığın yerleştiği alanla, tedavi uygulama alanının birbirine yaklaştırılmasıdır.

Seçilen ilaç karışımları ,bölgesel olarak küçük dozlarda özel iğneler ve özel tekniklerle cilt içine verilir. Dermis veya hipodermis, mikrosirkülasyon yoluyla aktif maddenin ulaşması gereken yere doğru yavaşça salındığı rezervuar bölge haline gelir. Dolayısıyla bu bir bölgesel-yerel tedavi yöntemidir.

Saçlı deri mezoterapisi;saç dökülmesini durdurmak,var olan saçın kalitesini arttırmak ve yeni saç çıkışlarını aktif hale getirmek için belli periyotlarla saçlı deriye uygulanabilir bir tedavi şeklidir.

Özel kokteyler ile saçlı deriye özellikle vitamin takviyeleri yapılır ve bu bölgeye olan kan dolaşımı geliştirilir. Kıl foliküllerinin kanlanmasının arttırılması daha iyi beslenmelerine ve gelişmelerine yardım eder.

Bu yöntemin diğer klasik ilaç tedavilerine göre üstünlüğü ilaçların küçük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır.Yan etki riskinin önemsiz sayılabilecek kadar az olması ve sonuçlarının etkili olmasıdır.

Saç gelişimine yönelik mezoterapi değişik nütrientleri( biotin, hyalüronik asit ve silika gibi), vazodilatörleri ve androjen blokerleri kullanır. İlk uygulamadan haftalar sonrasında saçların tekrar geliştiği gözlenir, yaklaşık altı ay sonrasında dökülen bölgeler yeniden canlanır ve normal yapıda saçlarla yer değiştirir. Uygulamaların belirli aralıklarla devamlılığı gereklidir.

UYGULAMALAR GENEL OLARAK MEZOTERAPİDE ;

  1. İntraepidermal uygulama
  2. Yüzeyel intradermal uygulama
    a- Enjeksiyonsuz ( Nappaj – sıvama )
    b- Enjeksiyonlu ( Nokta tarzı,nappaj)
  3. Derin intradermal enjeksiyon ( Nokta tarzı- PPP 1-4 mm )
  4. Hipodermal enjeksiyon ( Nokta tarzı – PPP 4-10 mm ) şeklinde yapılabilir.

KULLANILAN İLAÇLAR VE ÖZELLİKLERİ

Saçlı deri mezoterapisinin temelini uygulamada kullanılan ajanlar oluşturur. Saçlı deri mezoterapisinde sabit bir ilaç tedavisi yoktur. Her hastadaki varolan patolojiye göre farklı etki mekanizmaları olan maddeler tek başlarına veya kombinasyonlar halinde verilir. Genel prensip ; uygulanacak olan formulasyonlarda çok sayıda ajanın kombinasyonundan kaçınmak ve en az madde ile hastalık patolojisine faydalı olabilecek terkibi hazırlamaktır.

Mezoterapi ile kullanılabilecek maddeler şu şekilde sınıflandırılabilir :

– Lokal anestetikler : prokain, ksilokain

– Vasküler etkililer : buflomedil, melilat-rutin, pentoksifilin, gingko biloba, minoksidil

paridil heparin.

– Saç folikülünün uyarılması ve saçın onarılmasına etkililer: X-ADN , aminoasitler,

organik silisyum.

– Antiandrojen etkililer: finasteride, dutasterid, bitkisel ekstreler.

– Antiseboreik-antiinflamatuar etkililer : çinko, selenyum, salisilat.

– Keratin biyosentezi için etkililer: biotin, bepanthene, vitamin A , vitamin B grubu (pantotenik asit, vitamin B5 gibi), aminoasitler, oligoelementler, çinko, bakır,

magnezyum.

Bu ajanları içeren standart ampül ve vial tarzında preparatlar artık mevcuttur. Minoksidil, finasterid, dutasterid, biotin, x-adn, organik silisyum, d-pantenol gibi ajanlar kendi isimlerinde bulunabilmekle beraber değişik aminoasitler, vitaminler ve oligoelementleri kombine halinde bulunduran standart ürünler ( keractive, haircare gibi) de mevcuttur. Bunlar tek başlarına veya kombinasyonlar tarzında uygulanabilir.

Enjekte edilen bileşimin içeriği:deri nekrozu yapabilen alkol bazlı solventler olmamalıdır. Bileşim izotonik olmalı , pH nötr olmalı, hipoallerjik olmalı ve yerel olarak iyi tolere edilebilmelidir. En önemli nokta tedaviye başlamadan önce kesin bir tanı koyup enjekte edilecek karışımı doğru seçmelidir.

Daha fazla bilgi almak istiyorum.

ETKİ MEKANİZMALARI VE TEDAVİ AMACI

Bu maddeler ile yapılan kokteyler dermal papilla düzeyinde etki ederek saçların gelişimini, yenilenmesini uyararak keratin üretimini düzenlerler.

Kokteyldeki vazodilatör(damar genişletici) maddeler fonksiyonel bir mikrosirkülasyon sağlayarak ,saç foliküllerinin kanlanmasını arttırırlar. Böylece saçın canlanmasını ve kalınlaşıp parlamasını sağlarlar. Sinir uçlarından salınan mediatörleri kontrol altına alırlar.

Mezoderm aralığında bağışıklık sisteminin (immun sistem) kan hücrelerinin % 40 oranında varlığı göz önüne alındığında ,immun üniteyi etkileyerek immun saç dökülmesini önlemeye çalışırlar.

Kokteyldeki vitaminler ve elementler saç dökülmesini engellerler; yağ sekresyonunu düzenlerler ve kepek oluşumunu azaltırlar ; antioksidan özellikleri ile katkı sağlarlar.

Sonuç olarak ulaşılan nokta ; ilaçların küçük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır. Yan etki riskinin önemsiz sayılabilecek kadar az olması ve tedavinin daha çok etkili olmasıdır.

SAÇLI DERİ MEZOTERAPİ ENDİKASYONLARI

Erkek tipi saç dökülmesinde ( androgenetik alopesi )

Alında traksiyon ( çekmeye bağlı) dökülmelerde

Alopesi areatada ( saçkıran )

Doğum sonrası dökülmelerde

Daha çok kadınlarda görülen diffuz (genel) dökülmelerde

Bazı saçlı deri hastalıklarında ( sedef hast. , liken , seboreik dermatit gibi ) uygulanır.

Erkeklerde erken evrede yapılan tedavi daha etkilidir.

KONTRENDİKASYONLARI

Hamileler ; emzirenler ; immunolojik hastalığı olanlar ; kanser hastaları ; diabetikler ; antikoagülan tedavi görenler uygun hasta değildirler.

UYGULAMA ÖNCESİ VE SONRASI DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

MEZOTERAPİ ÖNCESİ

  1. Klinik muayene ile dökülmenin seviyesi belirlenmelidir.
  2. Trikogram incelemesi yapılmalıdır.
  3. Hasta yatar pozisyonda olmalıdır.
  4. Uygulamadan önce eldiven giyilmeli ve bölge antiseptik solüsyonla dezenfekte edilmelidir. Alkol , eter , klorheksidin , betadin deri dezenfeksiyonunda tercih edilir.
  5. 48 saat önce analjezik ve antiiflamatuar uygulamaları kesilmelidir.

MEZOTERAPİ SONRASI

  1. Tedavi sonrası derinin % 70 lik etil alkol ile temizlenmesi önerilir.
  2. Kural olarak , allerji riskini arttırmamak için seans sonrası sıcak duştan kaçınılmalıdır.
  3. Ekimozu önlemek için seans sonrası hemostaz elle veya hastanın ağırlığı ile yapılmalıdır.
  4. Seanslar çok sık aralıklarla tekrarlanmamalıdır.Bir önceki seansın yararlı etkilerini ortadan kaldırabilir.
tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç PRP Tedavisi

PRP Nedir?

PRP tedavisi, dünyada sürekli gelişme gösteren, merak edilen ve modern tıbbın gelişmesinde devrim yaratan bir tedavi yöntemidir. Ülkemizde çok fazla bilinmeyen PRP; deri tabakasının gençleşmesi, yaraların iyileşmesi, akne izleri ve saç dökülmesinde uygulanan alternatif bir yöntemdir.

PRP(Platelet Rich Plazma) trombosit zengin plazmadır. Ayrıca otolog kan konsantrasyonu olarak da bilinir. Trombositler, dokuların iyileşmesinde ve kanın pıhtılaşmasında önemli bir rolü olan özel bir kan hücresidir.

P.R.P Saç Tedavisi Nedir? (Platelet Rich Plazma) :

PRP tedavisi ile zayıflayan, ölmeye başlayan saç kökleriniz ve tüy haline gelen saç telleriniz canlanarak saçlarınız eski sağlığına kavuşur.

P.R.P. tedavisi (Platelet Rich Plazma) kendi kanınızın özel işlemlerden geçirilerek akyuvarları ile trombositlerinin ayrılması sonucunda elde edilen iksirin seyrelmiş ya da saçsız olan bölgeye enjekte edilmesi işlemidir. PRP Uygulamaları hastane ortamında gerçekleştirilir.

P.R.P tedavi yöntemi uzun yıllardır Avrupa ve Uzakdoğu’da uygulanan bir tedavi yöntemidir. Uzmanlar saç dökülmesi sorunu yaşayan ve saçlarında incelme ya da seyrelmeler başlamış kişilere PRP tedavisini önermektedirler. Türkiye’de yeni uygulanmaya başlanan PRP tedavisi sayesinde saç yenilenmesinde çok ciddi etkileri gözlenmiştir.

P.R.P. tedavisinin saça uygulanması işlemi:

Önce saç sorunu yaşayan hastanın venöz kanından 10 cc alınır. Yani 1 çay bardağının 1/10’u kadar. Daha sonra santrifüj edilen kan beyaz ve kırmızı kan olmak üzere iki kısma ayrılır. Kırmızı kanda akyuvar, trombosit, pıhtılaşma faktörleri ve PGF(Trombosit Büyüme Faktörü)’ler bulunur. Kırmızı kan özelbir işleme tabi tutulur ve seyrelmiş ya da saçsız bölgeye napaj yöntemiyle enjekte edilir.

Bu uygulamanın temeli doku yenilenmesine dayanmaktadır ve toplam 30 dakika sürmektedir. Bu süre içerisinde herhangi bir acı ya da iz oluşmamaktadır.

PRP tedavisinin tedavi süreci:

Toplam 3 ayda ve her ay bir kez olmak üzere prp tedavisi işlemi hastane ortamında uygulanır. Uygulamanın daha kalıcı olması için prp saç tedavisi sonrasında her yıl bir defa uygulanması yeterlidir.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Fototerapisi nedir?

Electrotrichogenesis ( ETG ) ; elektrostimülasyonla saç dökülmesini engelleme , dökülen saçların geri kazanımı anlamında kullanılan bir terimdir.

Pulse’li ( atımlı ) elektrostatik alan ; AB , EFTA , Amerika kıtası ve dünyanın diğer bölgelerinde tıbbi olarak onaylanmış olup erkek ve kadın androgenetik alopesisinde ve genel anlamda kellik tedavisinde kullanılmaktadır.

British Columbia Üniveritesinde yapılan ilk klinik uygulamada ; 36 haftalık bir çalışmada % 96.7 oranda dökülmenin durması ve % 66.1 inde yeniden saç oluşumunun başladığı görülmüştür.

İşlevi şudur ; vücuttaki kemiklerin gelişim ve onarımında etkin olan büyüme faktörünün salgılanmasını sağlayan bu enerji , benzer bir mekanizma ile saçtaki kıl folküllerindeki büyüme faktörünü de harekete geçirmektedir.

Bu yöntem ; saçlı deride büyüme faktörlerini arttırıcı hücreler arası ve hücre içi kalsiyum ve magnezyum gibi maddelerin geçişini kolaylaştırarak saç metabolizmasını etkiler ve bu sayede saç dökülmesini önler ve hatta saçı geri kazandırır.

Tedavinin güvenirliliği ise son derece üst düzeydedir. Öyle ki ; 1 dakikalık cep telefonu ile konuştuğumuzda maruz kaldığımız enerjinin 50.000’de 1’inden daha az bir manyetik alan etkisinde kalınmakta, dolayısıyla hiç yan etkisi bulunmamaktadır. Tedavinin en önemli avantajlarından biri ağrısız olmasıdır.

ENDİKASYONLARI

  • Androgenetik alopesi
  • Alopesia areata ( saçkıran )
  • Anagen eflivum ( kanser kemoterapisi )
  • Saç ekimi sonrası
  • Saç sağlığını güçlendirme

KONTRENDİKASYONLARI

  • Hamilelik
  • Kalp pili kullanımı
  • Kafatasında metal protezi olanlar
  • Tedavi haftada 1 seans olarak uygulanır. Seans süresi 12 dakikadır.
  • 6 ila 12 hafta içinde hasta tedaviye olumlu cevap verir
tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Fototerapisinin Faydaları Nelerdir?

Electrotrichogenesis ( ETG ): elektrostimülasyonla saç dökülmesini engelleme , dökülen saçların geri kazanımı anlamında kullanılan bir terimdir.

Pulse’li ( atımlı ) elektrostatik alan: AB , EFTA , Amerika kıtası ve dünyanın diğer bölgelerinde tıbbi olarak onaylanmış olup erkek ve kadın androgenetik alopesisinde ve genel anlamda kellik tedavisinde kullanılmaktadır.

British Columbia Üniveritesinde yapılan ilk klinik uygulamada ; 36 haftalık bir çalışmada % 96.7 oranda dökülmenin durması ve % 66.1 inde yeniden saç oluşumunun başladığı görülmüştür.

İşlevi şudur: vücuttaki kemiklerin gelişim ve onarımında etkin olan büyüme faktörünün salgılanmasını sağlayan bu enerji , benzer bir mekanizma ile saçtaki kıl folküllerindeki büyüme faktörünü de harekete geçirmektedir.

Bu yöntem: saçlı deride büyüme faktörlerini arttırıcı hücreler arası ve hücre içi kalsiyum ve magnezyum gibi maddelerin geçişini kolaylaştırarak saç metabolizmasını etkiler ve bu sayede saç dökülmesini önler ve hatta saçı geri kazandırır.

Tedavinin güvenirliliği ise son derece üst düzeydedir. Öyle ki ; 1 dakikalık cep telefonu ile konuştuğumuzda maruz kaldığımız enerjinin 50.000’de 1’inden daha az bir manyetik alan etkisinde kalınmakta, dolayısıyla hiç yan etkisi bulunmamaktadır. Tedavinin en önemli avantajlarından biri ağrısız olmasıdır.

ENDİKASYONLARI

  • Androgenetik alopesi
  • Alopesia areata ( saçkıran )
  • Anagen eflivum ( kanser kemoterapisi )
  • Saç ekimi sonrası
  • Saç sağlığını güçlendirme

KONTRENDİKASYONLARI

  • Hamilelik
  • Kalp pili kullanımı
  • Kafatasında metal protezi olanlar
  • Tedavi haftada 1 seans olarak uygulanır. Seans süresi 12 dakikadır.
  • 6 ila 12 hafta içinde hasta tedaviye olumlu cevap verir
tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Tedaviniz İçin Ne Tür Yöntemler Uygulayabilirsiniz?

Oral Tedavi yöntemleri.

Hastanın genel durumu, özelikle saç dökülmesinin evresine göre, hekim kontrolünde dökülmeyi azaltıcı, ilaç tedavisi uygulanabilir. Gerek saç ekim operasyonları öncesi, gerekse saç ekim operasyonları sonrası destekleyici farklı özeliklerde yararlı ilaçlar bulunmaktadır.

Tüm ilaçlar hekim kontrolünde alınmalıdır.

Topikal Tedaviler Hangileridir?

Bu ilaçlar, saçların inceldiği alanlarda saçlı derideki kan akımını arttırarak saç dökülmesini azaltır. Uzun yıllardır dünyada erkekler ve kadınlar tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Saç ekimi sonrasında ilk yeni saçların büyümesini hızlandırmak için de kullanılır. Özellikle verteks( tepe bölgesinde) etkilidirler.

Saçlı Deri Mezoterapisi nedir?

Mezoterapi potansiyel olarak saç ekimine gerekliliği azaltan bir tedavidir.

Saç dökülmesi için uygulanan mezoterapi teknikleri mezoterapinin kendisinden geliştirilmiştir. Mezoplasti veya Mezohair gibi yaklaşımlar şeklinde adlandırılabilir. Hem bayanlar hem erkeklerde yeniden saç gelişimi üzerine olumlu etkileri gözlenmiştir.

Mezoterapi ne tamamlayıcı tıp ne de alternatif tıptır. Bu uygulama farmakolojik ilaçların intradermal veya subkutan enjeksiyonu olduğuna göre klasik tıbbın bir tekniğidir.

Amacı hastalığın yerleştiği alanla, tedavi uygulama alanının birbirine yaklaştırılmasıdır.

Seçilen ilaç karışımları, bölgesel olarak küçük dozlarda özel iğneler ve özel tekniklerle cilt içine verilir. Dermis veya hipodermis, mikrosirkülasyon yoluyla aktif maddenin ulaşması gereken yere doğru yavaşça salındığı rezervuar bölge haline gelir. Dolayısıyla bu bir bölgeselyerel tedavi yöntemidir.

Saçlı deri mezoterapisi; saç dökülmesini durdurmak, var olan saçın kalitesini arttırmak ve yeni saç çıkışlarını aktif hale getirmek için belli periyodlarla saçlı deriye uygulanabilen bir tedavi şeklidir.

Özel kokteyler ile saçlı deriye özellikle vitamin takviyeleri yapılır ve bu bölgeye olan kan dolaşımı geliştirilir. Kıl foliküllerinin kanlanmasının arttırılmasına ve daha iyi beslenip, gelişmelerine yardım eder.

Bu yöntemin diğer klasik ilaç tedavilerine göre üstünlüğü ilaçların küçük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır. Yan etki riskinin önemsiz sayılabilecek kadar az olması ve sonuçlarının etkili olmasıdır.

Saç gelişimine yönelik mezoterapi değişik nütrientleri (biotin, hyalüronik asit ve silika gibi), vazodilatörleri ve androjen blokerleri kullanır. İlk uygulamadan haftalar sonrasında saçların tekrar geliştiği gözlenir, yaklaşık altı ay sonrasında dökülen bölgeler yeniden canlanır ve normal yapıda saçlarla yer değiştirir. Uygulamaların belirli aralıklarla devamlılığı gereklidir.

Uygulamalar Genel Olarak Mezoterapide

I ) İntraepidermal uygulama

II ) Yüzeyel intradermal uygulama

a Enjeksiyonsuz ( Nappaj – sıvama )

b Enjeksiyonlu ( Nokta tarzı,nappaj)

III ) Derin intradermal enjeksiyon ( Nokta tarzı PPP 14 mm )

IV) Hipodermal enjeksiyon ( Nokta tarzı – PPP 410 mm ) şeklinde yapılabilir.

Kullanılan İlaçlar ve Özellikleri

Saçlı deri mezoterapisinin temelini uygulamada kullanılan ajanlar oluşturur. Saçlı deri mezoterapisinde sabit bir ilaç tedavisi yoktur. Her hastadaki varolan patolojiye göre farklı etki mekanizmaları olan maddeler tek başlarına veya kombinasyonlar halinde verilir. Genel prensip ; uygulanacak olan formulasyonlarda çok sayıda ajanın kombinasyonundan kaçınmak ve en az madde ile hastalık patolojisine faydalı olabilecek terkibi hazırlamaktır.

Mezoterapi ile kullanılabilecek maddeler şu şekilde sınıflandırılabilir :

Lokal anestetikler : prokain, ksilokain

Vasküler etkililer : buflomedil, melilatrutin, pentoksifilin, gingko biloba, minoksidil

paridil heparin.

Saç folikülünün uyarılması ve saçın onarılmasına etkililer: XADN , aminoasitler,

organik silisyum.

Antiandrojen etkililer: finasteride, dutasterid, bitkisel ekstreler.

Antiseboreikantiinflamatuar etkililer : çinko, selenyum, salisilat.

Keratin biyosentezi için etkililer: biotin, bepanthene, vitamin A , vitamin B grubu (pantotenik asit, vitamin B5 gibi), aminoasitler, oligoelementler, çinko, bakır,

magnezyum.

Bu ajanları içeren standart ampül ve vial tarzında preparatlar artık mevcuttur. Minoksidil, finasterid, dutasterid, biotin, xadn, organik silisyum, dpantenol gibi ajanlar kendi isimlerinde bulunabilmekle beraber değişik aminoasitler, vitaminler ve oligoelementleri kombine halinde bulunduran standart ürünler ( keractive, haircare gibi) de mevcuttur. Bunlar tek başlarına veya kombinasyonlar tarzında uygulanabilir.

Enjekte edilen bileşimin içeriği:deri nekrozu yapabilen alkol bazlı solventler olmamalıdır. Bileşim izotonik olmalı, pH nötr olmalı, hipoallerjik olmalı ve yerel olarak iyi tolere edilebilmelidir. En önemli nokta tedaviye başlamadan önce kesin bir tanı koyup enjekte edilecek karışımı doğru seçmelidir.

Etki Mekanizmaları ve Tedavi Amacı

Bu maddeler ile yapılan kokteyler dermal papilla düzeyinde etki ederek saçların gelişimini, yenilenmesini uyararak keratin üretimini düzenlerler.

Kokteyldeki vazodilatör (damar genişletici) maddeler fonksiyonel bir mikrosirkülasyon sağlayarak,

saç foliküllerinin kanlanmasını arttırırlar. Böylece saçın canlanmasını ve kalınlaşıp parlamasını sağlarlar.

Sinir uçlarından salınan mediatörleri kontrol altına alırlar.

Mezoderm aralığında bağışıklık sisteminin (immun sistem) kan hücrelerinin % 40 oranında varlığı göz önüne alındığında, immun üniteyi etkileyerek immun saç dökülmesini önlemeye çalışırlar.

Kokteyldeki vitaminler ve elementler saç dökülmesini engellerler; yağ sekresyonunu düzenlerler ve kepek oluşumunu azaltırlar; antioksidan özellikleri ile katkı sağlarlar.

Sonuç olarak ulaşılan nokta; ilaçların küçük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır. Yan etki riskinin önemsiz sayılabilecek kadar az olması ve tedavinin daha çok etkili olmasıdır.

Saçlı Deri Mezoterapi Endikasyonları

Erkek tipi saç dökülmesinde ( androgenetik alopesi )

Alında traksiyon ( çekmeye bağlı) dökülmelerde

Alopesi areatada ( saçkıran )

Doğum sonrası dökülmelerde

Daha çok kadınlarda görülen diffuz (genel) dökülmelerde

Bazı saçlı deri hastalıklarında ( sedef hast. , liken , seboreik dermatit gibi ) uygulanır.

Erkeklerde erken evrede yapılan tedavi daha etkilidir.

Kontrendikasyonları

Hamileler; emzirenler; immunolojik hastalığı olanlar; kanser hastaları; diabetikler; antikoagülan tedavi görenler uygun hasta değildirler.

Uygulama Öncesi ve Sonrası Dikkat Edilecek Hususlar

Mezoterapi Öncesi

  1. Klinik muayene ile dökülmenin seviyesi belirlenmelidir.
  2. Trikogram incelemesi yapılmalıdır.
  3. Hasta yatar pozisyonda olmalıdır.
  4. Uygulamadan önce eldiven giyilmeli ve bölge antiseptik solüsyonla dezenfekte edilmelidir. Alkol , eter , klorheksidin , betadin deri dezenfeksiyonunda tercih edilir.
  5. 48 saat önce analjezik ve antiiflamatuar uygulamaları kesilmelidir.

Mezoterapi Sonrası

  1. Tedavi sonrası derinin % 70 lik etil alkol ile temizlenmesi önerilir.
  2. Kural olarak , allerji riskini arttırmamak için seans sonrası sıcak duştan kaçınılmalıdır.
  3. Ekimozu önlemek için seans sonrası hemostaz elle veya hastanın ağırlığı ile yapılmalıdır.
  4. Seanslar çok sık aralıklarla tekrarlanmamalıdır.Bir önceki seansın yararlı etkilerini ortadan kaldırabilir.

Saç Fototerapisi Nedir ? ( ETG )

Electrotrichogenesis ( ETG ) ; elektrostimülasyonla saç dökülmesini engelleme , dökülen saçların geri kazanımı anlamında kullanılan bir terimdir.

Pulse’li ( atımlı ) elektrostatik alan ; AB , EFTA , Amerika kıtası ve dünyanın diğer bölgelerinde tıbbi olarak onaylanmış olup erkek ve kadın androgenetik alopesisinde ve genel anlamda kellik tedavisinde kullanılmaktadır.

British Columbia Üniveritesinde yapılan ilk klinik uygulamada; 36 haftalık bir çalışmada % 96.7 oranda dökülmenin durması ve % 66.1 inde yeniden saç oluşumunun başladığı görülmüştür.

İşlevi şudur; vücuttaki kemiklerin gelişim ve onarımında etkin olan büyüme faktörünün salgılanmasını sağlayan bu enerji , benzer bir mekanizma ile saçtaki kıl folküllerindeki büyüme faktörünü de harekete geçirmektedir.

Bu yöntem ; saçlı deride büyüme faktörlerini arttırıcı hücreler arası ve hücre içi kalsiyum ve magnezyum gibi maddelerin geçişini kolaylaştırarak saç metabolizmasını etkiler ve bu sayede saç dökülmesini önler ve hatta saçı geri kazandırır.

Tedavinin güvenirliliği ise son derece üst düzeydedir. Öyle ki; 1 dakikalık cep telefonu ile konuştuğumuzda maruz kaldığımız enerjinin 50.000’de 1’inden daha az bir manyetik alan etkisinde kalınmakta, dolayısıyla hiç yan etkisi bulunmamaktadır.

Tedavinin en önemli avantajlarından biri ağrısız olmasıdır.

ENDİKASYONLARI

Androgenetik alopesi

Alopesia areata ( saçkıran )

Anagen eflivum ( kanser kemoterapisi )

Saç ekimi sonrası

Saç sağlığını güçlendirme

KONTRENDİKASYONLARI

Hamilelik

Kalp pili kullanımı

Kafatasında metal protezi olanlar

Tedavi haftada 1 seans olarak uygulanır. Seans süresi 12 dakikadır.

6 ila 12 hafta içinde hasta tedaviye olumlu cevap verir.

*yukarıda yazan tüm bilgiler tıp literatüründeki kaynaklardan alınmıştır  ve sadece bilgilendirme amaçlıdır.

tarihinde yayınlandı 2 Yorum

Saç Mezoterpisinde Ne Tür İlaçlar Kullanılmalıdır?

SAÇ MEZOTERAPİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR

İntravenöz, intramüsküler, subkutan, intradermal uygulanabilen ilaçların hepsi mezoterapide kullanılabilir. İçerisinde propilen glikol hariç yağlı maddelerden hazırlanan ilaçlar mezoterapide kullanılamaz.
mezoterpi_ilaclar
Mezoterapide doğru ve güvenilir ürünlerin seçimine gereken önem verilmelidir. İlaçları ve kombinasyonları seçerken aşağıdaki 9 kurala uyulması zorunludur.

  1. Hidrosolubl olmalıdır.
  2. Yağlı bir solüsyon olmamalıdır.
  3. Uygun bir PH da ve izotonik olmalıdır.
  4. Subepidermal seviyede tolere edilebilmelidir.
  5. Allerjen olmamalıdır.
  6. Fiziksel ve kimyasal oarak uygun olmalıdır.
  7. Etkisi ve yan etkisi tanımlanmış olmalıdır.
  8. Sinerjik etkili olmalıdır.
  9. Birbirlerinin etkilerini azaltmamalıdır.

İçindeki Maddeler:

  1. Prokain: Lokal anestetiktir. Damar genişelticie tkisi vardır. Suda eriyebilir. Mezoterapide kullaılan diğer ilaçların emilimini arttırır. % 1 ve %2 lik formları mevcuttur.
  2. Fonzilan ( Buflomedil): Damar genişletici etkisi vardır. Özellikle sigara içenlerde yararlı olur.
  3. X-ADN : Soman sütünden elde edilen insan DNA’sına .ok benzeyen bir DNA’dır. İçeriğinde B vitamini kompleksi bulunmaktadır. Damarsal ve hücresel etki gösterir. Güçlü bir nemlendiricidir. Mikrokan dolaşımını arttırır. Güneş ışığı sigara e oksidatif stresler sonucunda oluşan doku hasarlarında, dokuyu yenileyici etkisi vardır. Vitamin E ile sinerjik etki gösterir.
  4. Konjonktil (organik silisyum) : Antioksidandır. Kolajen ve elastin dokunun rejenerasyonunu sağlar.
  5. Gingko biloba: Doku yenilemesi için kullanılır. Serbest radikallerin üretimini azaltarak antioksidan etki yapar.
  6. B1 VİTAMİNİ ( TİAMİN) : Mikrosirkülasyonu arttırır.
  7. B2 VİTAMİNİ ( NİKOTİNİK ASİT): Dokunun oksijen kullanımını ayarlar.
  8. B3 VİTAMİNİ ( NİKOTİNİK ASİT) :Hücrelerde enerji salınımını düzenler ve kan dolaşımını artırır.
  9. B 5 (PANTOTENİK ASİT) : Epitelizandır. Sağlıklı deri oluşumunda yardımcıdır. Saçların grileşmesini önler.
  10. B6 (PRİDOKSİN): Bağışıklık sistemi için yardımcıdır.
  11. B 7 (BİOTİN) :
  12. VİTAMİN C : antioksidan etkilidir.
  13. VİTAMİN E : antioksidan etkilidir.
  14. GLİKOZAMİNOGLİKANLAR: Kolejen dokuyu destekler.
  15. MİNOKSİDİL: Lokal damar genişletici etkisi vardır. Kılın anagen faz süresi uzatır. Kıl folikülünde yer alan hücrelerde çoğalma yapar. Dermiste androjen metabolizmasını değiştirir.
  16. FİNASTERİD: 5 alfa redüktaz enzimi bloke eder. Testesteronun dihidrotestesterona dönüşümünü engeller.
  17. DUTASTERİD : Finasterid gibi etki eder.