tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç PRP Tedavisi

PRP Nedir?

PRP tedavisi, dünyada sürekli gelişme gösteren, merak edilen ve modern tıbbın gelişmesinde devrim yaratan bir tedavi yöntemidir. Ülkemizde çok fazla bilinmeyen PRP; deri tabakasının gençleşmesi, yaraların iyileşmesi, akne izleri ve saç dökülmesinde uygulanan alternatif bir yöntemdir.

PRP(Platelet Rich Plazma) trombosit zengin plazmadır. Ayrıca otolog kan konsantrasyonu olarak da bilinir. Trombositler, dokuların iyileşmesinde ve kanın pıhtılaşmasında önemli bir rolü olan özel bir kan hücresidir.

P.R.P Saç Tedavisi Nedir? (Platelet Rich Plazma) :

PRP tedavisi ile zayıflayan, ölmeye başlayan saç kökleriniz ve tüy haline gelen saç telleriniz canlanarak saçlarınız eski sağlığına kavuşur.

P.R.P. tedavisi (Platelet Rich Plazma) kendi kanınızın özel işlemlerden geçirilerek akyuvarları ile trombositlerinin ayrılması sonucunda elde edilen iksirin seyrelmiş ya da saçsız olan bölgeye enjekte edilmesi işlemidir. PRP Uygulamaları hastane ortamında gerçekleştirilir.

P.R.P tedavi yöntemi uzun yıllardır Avrupa ve Uzakdoğu’da uygulanan bir tedavi yöntemidir. Uzmanlar saç dökülmesi sorunu yaşayan ve saçlarında incelme ya da seyrelmeler başlamış kişilere PRP tedavisini önermektedirler. Türkiye’de yeni uygulanmaya başlanan PRP tedavisi sayesinde saç yenilenmesinde çok ciddi etkileri gözlenmiştir.

P.R.P. tedavisinin saça uygulanması işlemi:

Önce saç sorunu yaşayan hastanın venöz kanından 10 cc alınır. Yani 1 çay bardağının 1/10’u kadar. Daha sonra santrifüj edilen kan beyaz ve kırmızı kan olmak üzere iki kısma ayrılır. Kırmızı kanda akyuvar, trombosit, pıhtılaşma faktörleri ve PGF(Trombosit Büyüme Faktörü)’ler bulunur. Kırmızı kan özelbir işleme tabi tutulur ve seyrelmiş ya da saçsız bölgeye napaj yöntemiyle enjekte edilir.

Bu uygulamanın temeli doku yenilenmesine dayanmaktadır ve toplam 30 dakika sürmektedir. Bu süre içerisinde herhangi bir acı ya da iz oluşmamaktadır.

PRP tedavisinin tedavi süreci:

Toplam 3 ayda ve her ay bir kez olmak üzere prp tedavisi işlemi hastane ortamında uygulanır. Uygulamanın daha kalıcı olması için prp saç tedavisi sonrasında her yıl bir defa uygulanması yeterlidir.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Fototerapisi nedir?

Electrotrichogenesis ( ETG ) ; elektrostimülasyonla saç dökülmesini engelleme , dökülen saçların geri kazanımı anlamında kullanılan bir terimdir.

Pulse’li ( atımlı ) elektrostatik alan ; AB , EFTA , Amerika kıtası ve dünyanın diğer bölgelerinde tıbbi olarak onaylanmış olup erkek ve kadın androgenetik alopesisinde ve genel anlamda kellik tedavisinde kullanılmaktadır.

British Columbia Üniveritesinde yapılan ilk klinik uygulamada ; 36 haftalık bir çalışmada % 96.7 oranda dökülmenin durması ve % 66.1 inde yeniden saç oluşumunun başladığı görülmüştür.

İşlevi şudur ; vücuttaki kemiklerin gelişim ve onarımında etkin olan büyüme faktörünün salgılanmasını sağlayan bu enerji , benzer bir mekanizma ile saçtaki kıl folküllerindeki büyüme faktörünü de harekete geçirmektedir.

Bu yöntem ; saçlı deride büyüme faktörlerini arttırıcı hücreler arası ve hücre içi kalsiyum ve magnezyum gibi maddelerin geçişini kolaylaştırarak saç metabolizmasını etkiler ve bu sayede saç dökülmesini önler ve hatta saçı geri kazandırır.

Tedavinin güvenirliliği ise son derece üst düzeydedir. Öyle ki ; 1 dakikalık cep telefonu ile konuştuğumuzda maruz kaldığımız enerjinin 50.000’de 1’inden daha az bir manyetik alan etkisinde kalınmakta, dolayısıyla hiç yan etkisi bulunmamaktadır. Tedavinin en önemli avantajlarından biri ağrısız olmasıdır.

ENDİKASYONLARI

  • Androgenetik alopesi
  • Alopesia areata ( saçkıran )
  • Anagen eflivum ( kanser kemoterapisi )
  • Saç ekimi sonrası
  • Saç sağlığını güçlendirme

KONTRENDİKASYONLARI

  • Hamilelik
  • Kalp pili kullanımı
  • Kafatasında metal protezi olanlar
  • Tedavi haftada 1 seans olarak uygulanır. Seans süresi 12 dakikadır.
  • 6 ila 12 hafta içinde hasta tedaviye olumlu cevap verir
tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Fototerapisinin Faydaları Nelerdir?

Electrotrichogenesis ( ETG ): elektrostimülasyonla saç dökülmesini engelleme , dökülen saçların geri kazanımı anlamında kullanılan bir terimdir.

Pulse’li ( atımlı ) elektrostatik alan: AB , EFTA , Amerika kıtası ve dünyanın diğer bölgelerinde tıbbi olarak onaylanmış olup erkek ve kadın androgenetik alopesisinde ve genel anlamda kellik tedavisinde kullanılmaktadır.

British Columbia Üniveritesinde yapılan ilk klinik uygulamada ; 36 haftalık bir çalışmada % 96.7 oranda dökülmenin durması ve % 66.1 inde yeniden saç oluşumunun başladığı görülmüştür.

İşlevi şudur: vücuttaki kemiklerin gelişim ve onarımında etkin olan büyüme faktörünün salgılanmasını sağlayan bu enerji , benzer bir mekanizma ile saçtaki kıl folküllerindeki büyüme faktörünü de harekete geçirmektedir.

Bu yöntem: saçlı deride büyüme faktörlerini arttırıcı hücreler arası ve hücre içi kalsiyum ve magnezyum gibi maddelerin geçişini kolaylaştırarak saç metabolizmasını etkiler ve bu sayede saç dökülmesini önler ve hatta saçı geri kazandırır.

Tedavinin güvenirliliği ise son derece üst düzeydedir. Öyle ki ; 1 dakikalık cep telefonu ile konuştuğumuzda maruz kaldığımız enerjinin 50.000’de 1’inden daha az bir manyetik alan etkisinde kalınmakta, dolayısıyla hiç yan etkisi bulunmamaktadır. Tedavinin en önemli avantajlarından biri ağrısız olmasıdır.

ENDİKASYONLARI

  • Androgenetik alopesi
  • Alopesia areata ( saçkıran )
  • Anagen eflivum ( kanser kemoterapisi )
  • Saç ekimi sonrası
  • Saç sağlığını güçlendirme

KONTRENDİKASYONLARI

  • Hamilelik
  • Kalp pili kullanımı
  • Kafatasında metal protezi olanlar
  • Tedavi haftada 1 seans olarak uygulanır. Seans süresi 12 dakikadır.
  • 6 ila 12 hafta içinde hasta tedaviye olumlu cevap verir
tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Tedaviniz İçin Ne Tür Yöntemler Uygulayabilirsiniz?

Oral Tedavi yöntemleri.

Hastanın genel durumu, özelikle saç dökülmesinin evresine göre, hekim kontrolünde dökülmeyi azaltıcı, ilaç tedavisi uygulanabilir. Gerek saç ekim operasyonları öncesi, gerekse saç ekim operasyonları sonrası destekleyici farklı özeliklerde yararlı ilaçlar bulunmaktadır.

Tüm ilaçlar hekim kontrolünde alınmalıdır.

Topikal Tedaviler Hangileridir?

Bu ilaçlar, saçların inceldiği alanlarda saçlı derideki kan akımını arttırarak saç dökülmesini azaltır. Uzun yıllardır dünyada erkekler ve kadınlar tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Saç ekimi sonrasında ilk yeni saçların büyümesini hızlandırmak için de kullanılır. Özellikle verteks( tepe bölgesinde) etkilidirler.

Saçlı Deri Mezoterapisi nedir?

Mezoterapi potansiyel olarak saç ekimine gerekliliği azaltan bir tedavidir.

Saç dökülmesi için uygulanan mezoterapi teknikleri mezoterapinin kendisinden geliştirilmiştir. Mezoplasti veya Mezohair gibi yaklaşımlar şeklinde adlandırılabilir. Hem bayanlar hem erkeklerde yeniden saç gelişimi üzerine olumlu etkileri gözlenmiştir.

Mezoterapi ne tamamlayıcı tıp ne de alternatif tıptır. Bu uygulama farmakolojik ilaçların intradermal veya subkutan enjeksiyonu olduğuna göre klasik tıbbın bir tekniğidir.

Amacı hastalığın yerleştiği alanla, tedavi uygulama alanının birbirine yaklaştırılmasıdır.

Seçilen ilaç karışımları, bölgesel olarak küçük dozlarda özel iğneler ve özel tekniklerle cilt içine verilir. Dermis veya hipodermis, mikrosirkülasyon yoluyla aktif maddenin ulaşması gereken yere doğru yavaşça salındığı rezervuar bölge haline gelir. Dolayısıyla bu bir bölgeselyerel tedavi yöntemidir.

Saçlı deri mezoterapisi; saç dökülmesini durdurmak, var olan saçın kalitesini arttırmak ve yeni saç çıkışlarını aktif hale getirmek için belli periyodlarla saçlı deriye uygulanabilen bir tedavi şeklidir.

Özel kokteyler ile saçlı deriye özellikle vitamin takviyeleri yapılır ve bu bölgeye olan kan dolaşımı geliştirilir. Kıl foliküllerinin kanlanmasının arttırılmasına ve daha iyi beslenip, gelişmelerine yardım eder.

Bu yöntemin diğer klasik ilaç tedavilerine göre üstünlüğü ilaçların küçük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır. Yan etki riskinin önemsiz sayılabilecek kadar az olması ve sonuçlarının etkili olmasıdır.

Saç gelişimine yönelik mezoterapi değişik nütrientleri (biotin, hyalüronik asit ve silika gibi), vazodilatörleri ve androjen blokerleri kullanır. İlk uygulamadan haftalar sonrasında saçların tekrar geliştiği gözlenir, yaklaşık altı ay sonrasında dökülen bölgeler yeniden canlanır ve normal yapıda saçlarla yer değiştirir. Uygulamaların belirli aralıklarla devamlılığı gereklidir.

Uygulamalar Genel Olarak Mezoterapide

I ) İntraepidermal uygulama

II ) Yüzeyel intradermal uygulama

a Enjeksiyonsuz ( Nappaj – sıvama )

b Enjeksiyonlu ( Nokta tarzı,nappaj)

III ) Derin intradermal enjeksiyon ( Nokta tarzı PPP 14 mm )

IV) Hipodermal enjeksiyon ( Nokta tarzı – PPP 410 mm ) şeklinde yapılabilir.

Kullanılan İlaçlar ve Özellikleri

Saçlı deri mezoterapisinin temelini uygulamada kullanılan ajanlar oluşturur. Saçlı deri mezoterapisinde sabit bir ilaç tedavisi yoktur. Her hastadaki varolan patolojiye göre farklı etki mekanizmaları olan maddeler tek başlarına veya kombinasyonlar halinde verilir. Genel prensip ; uygulanacak olan formulasyonlarda çok sayıda ajanın kombinasyonundan kaçınmak ve en az madde ile hastalık patolojisine faydalı olabilecek terkibi hazırlamaktır.

Mezoterapi ile kullanılabilecek maddeler şu şekilde sınıflandırılabilir :

Lokal anestetikler : prokain, ksilokain

Vasküler etkililer : buflomedil, melilatrutin, pentoksifilin, gingko biloba, minoksidil

paridil heparin.

Saç folikülünün uyarılması ve saçın onarılmasına etkililer: XADN , aminoasitler,

organik silisyum.

Antiandrojen etkililer: finasteride, dutasterid, bitkisel ekstreler.

Antiseboreikantiinflamatuar etkililer : çinko, selenyum, salisilat.

Keratin biyosentezi için etkililer: biotin, bepanthene, vitamin A , vitamin B grubu (pantotenik asit, vitamin B5 gibi), aminoasitler, oligoelementler, çinko, bakır,

magnezyum.

Bu ajanları içeren standart ampül ve vial tarzında preparatlar artık mevcuttur. Minoksidil, finasterid, dutasterid, biotin, xadn, organik silisyum, dpantenol gibi ajanlar kendi isimlerinde bulunabilmekle beraber değişik aminoasitler, vitaminler ve oligoelementleri kombine halinde bulunduran standart ürünler ( keractive, haircare gibi) de mevcuttur. Bunlar tek başlarına veya kombinasyonlar tarzında uygulanabilir.

Enjekte edilen bileşimin içeriği:deri nekrozu yapabilen alkol bazlı solventler olmamalıdır. Bileşim izotonik olmalı, pH nötr olmalı, hipoallerjik olmalı ve yerel olarak iyi tolere edilebilmelidir. En önemli nokta tedaviye başlamadan önce kesin bir tanı koyup enjekte edilecek karışımı doğru seçmelidir.

Etki Mekanizmaları ve Tedavi Amacı

Bu maddeler ile yapılan kokteyler dermal papilla düzeyinde etki ederek saçların gelişimini, yenilenmesini uyararak keratin üretimini düzenlerler.

Kokteyldeki vazodilatör (damar genişletici) maddeler fonksiyonel bir mikrosirkülasyon sağlayarak,

saç foliküllerinin kanlanmasını arttırırlar. Böylece saçın canlanmasını ve kalınlaşıp parlamasını sağlarlar.

Sinir uçlarından salınan mediatörleri kontrol altına alırlar.

Mezoderm aralığında bağışıklık sisteminin (immun sistem) kan hücrelerinin % 40 oranında varlığı göz önüne alındığında, immun üniteyi etkileyerek immun saç dökülmesini önlemeye çalışırlar.

Kokteyldeki vitaminler ve elementler saç dökülmesini engellerler; yağ sekresyonunu düzenlerler ve kepek oluşumunu azaltırlar; antioksidan özellikleri ile katkı sağlarlar.

Sonuç olarak ulaşılan nokta; ilaçların küçük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır. Yan etki riskinin önemsiz sayılabilecek kadar az olması ve tedavinin daha çok etkili olmasıdır.

Saçlı Deri Mezoterapi Endikasyonları

Erkek tipi saç dökülmesinde ( androgenetik alopesi )

Alında traksiyon ( çekmeye bağlı) dökülmelerde

Alopesi areatada ( saçkıran )

Doğum sonrası dökülmelerde

Daha çok kadınlarda görülen diffuz (genel) dökülmelerde

Bazı saçlı deri hastalıklarında ( sedef hast. , liken , seboreik dermatit gibi ) uygulanır.

Erkeklerde erken evrede yapılan tedavi daha etkilidir.

Kontrendikasyonları

Hamileler; emzirenler; immunolojik hastalığı olanlar; kanser hastaları; diabetikler; antikoagülan tedavi görenler uygun hasta değildirler.

Uygulama Öncesi ve Sonrası Dikkat Edilecek Hususlar

Mezoterapi Öncesi

  1. Klinik muayene ile dökülmenin seviyesi belirlenmelidir.
  2. Trikogram incelemesi yapılmalıdır.
  3. Hasta yatar pozisyonda olmalıdır.
  4. Uygulamadan önce eldiven giyilmeli ve bölge antiseptik solüsyonla dezenfekte edilmelidir. Alkol , eter , klorheksidin , betadin deri dezenfeksiyonunda tercih edilir.
  5. 48 saat önce analjezik ve antiiflamatuar uygulamaları kesilmelidir.

Mezoterapi Sonrası

  1. Tedavi sonrası derinin % 70 lik etil alkol ile temizlenmesi önerilir.
  2. Kural olarak , allerji riskini arttırmamak için seans sonrası sıcak duştan kaçınılmalıdır.
  3. Ekimozu önlemek için seans sonrası hemostaz elle veya hastanın ağırlığı ile yapılmalıdır.
  4. Seanslar çok sık aralıklarla tekrarlanmamalıdır.Bir önceki seansın yararlı etkilerini ortadan kaldırabilir.

Saç Fototerapisi Nedir ? ( ETG )

Electrotrichogenesis ( ETG ) ; elektrostimülasyonla saç dökülmesini engelleme , dökülen saçların geri kazanımı anlamında kullanılan bir terimdir.

Pulse’li ( atımlı ) elektrostatik alan ; AB , EFTA , Amerika kıtası ve dünyanın diğer bölgelerinde tıbbi olarak onaylanmış olup erkek ve kadın androgenetik alopesisinde ve genel anlamda kellik tedavisinde kullanılmaktadır.

British Columbia Üniveritesinde yapılan ilk klinik uygulamada; 36 haftalık bir çalışmada % 96.7 oranda dökülmenin durması ve % 66.1 inde yeniden saç oluşumunun başladığı görülmüştür.

İşlevi şudur; vücuttaki kemiklerin gelişim ve onarımında etkin olan büyüme faktörünün salgılanmasını sağlayan bu enerji , benzer bir mekanizma ile saçtaki kıl folküllerindeki büyüme faktörünü de harekete geçirmektedir.

Bu yöntem ; saçlı deride büyüme faktörlerini arttırıcı hücreler arası ve hücre içi kalsiyum ve magnezyum gibi maddelerin geçişini kolaylaştırarak saç metabolizmasını etkiler ve bu sayede saç dökülmesini önler ve hatta saçı geri kazandırır.

Tedavinin güvenirliliği ise son derece üst düzeydedir. Öyle ki; 1 dakikalık cep telefonu ile konuştuğumuzda maruz kaldığımız enerjinin 50.000’de 1’inden daha az bir manyetik alan etkisinde kalınmakta, dolayısıyla hiç yan etkisi bulunmamaktadır.

Tedavinin en önemli avantajlarından biri ağrısız olmasıdır.

ENDİKASYONLARI

Androgenetik alopesi

Alopesia areata ( saçkıran )

Anagen eflivum ( kanser kemoterapisi )

Saç ekimi sonrası

Saç sağlığını güçlendirme

KONTRENDİKASYONLARI

Hamilelik

Kalp pili kullanımı

Kafatasında metal protezi olanlar

Tedavi haftada 1 seans olarak uygulanır. Seans süresi 12 dakikadır.

6 ila 12 hafta içinde hasta tedaviye olumlu cevap verir.

*yukarıda yazan tüm bilgiler tıp literatüründeki kaynaklardan alınmıştır  ve sadece bilgilendirme amaçlıdır.

tarihinde yayınlandı 2 Yorum

Saç Mezoterpisinde Ne Tür İlaçlar Kullanılmalıdır?

SAÇ MEZOTERAPİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR

İntravenöz, intramüsküler, subkutan, intradermal uygulanabilen ilaçların hepsi mezoterapide kullanılabilir. İçerisinde propilen glikol hariç yağlı maddelerden hazırlanan ilaçlar mezoterapide kullanılamaz.
mezoterpi_ilaclar
Mezoterapide doğru ve güvenilir ürünlerin seçimine gereken önem verilmelidir. İlaçları ve kombinasyonları seçerken aşağıdaki 9 kurala uyulması zorunludur.

  1. Hidrosolubl olmalıdır.
  2. Yağlı bir solüsyon olmamalıdır.
  3. Uygun bir PH da ve izotonik olmalıdır.
  4. Subepidermal seviyede tolere edilebilmelidir.
  5. Allerjen olmamalıdır.
  6. Fiziksel ve kimyasal oarak uygun olmalıdır.
  7. Etkisi ve yan etkisi tanımlanmış olmalıdır.
  8. Sinerjik etkili olmalıdır.
  9. Birbirlerinin etkilerini azaltmamalıdır.

İçindeki Maddeler:

  1. Prokain: Lokal anestetiktir. Damar genişelticie tkisi vardır. Suda eriyebilir. Mezoterapide kullaılan diğer ilaçların emilimini arttırır. % 1 ve %2 lik formları mevcuttur.
  2. Fonzilan ( Buflomedil): Damar genişletici etkisi vardır. Özellikle sigara içenlerde yararlı olur.
  3. X-ADN : Soman sütünden elde edilen insan DNA’sına .ok benzeyen bir DNA’dır. İçeriğinde B vitamini kompleksi bulunmaktadır. Damarsal ve hücresel etki gösterir. Güçlü bir nemlendiricidir. Mikrokan dolaşımını arttırır. Güneş ışığı sigara e oksidatif stresler sonucunda oluşan doku hasarlarında, dokuyu yenileyici etkisi vardır. Vitamin E ile sinerjik etki gösterir.
  4. Konjonktil (organik silisyum) : Antioksidandır. Kolajen ve elastin dokunun rejenerasyonunu sağlar.
  5. Gingko biloba: Doku yenilemesi için kullanılır. Serbest radikallerin üretimini azaltarak antioksidan etki yapar.
  6. B1 VİTAMİNİ ( TİAMİN) : Mikrosirkülasyonu arttırır.
  7. B2 VİTAMİNİ ( NİKOTİNİK ASİT): Dokunun oksijen kullanımını ayarlar.
  8. B3 VİTAMİNİ ( NİKOTİNİK ASİT) :Hücrelerde enerji salınımını düzenler ve kan dolaşımını artırır.
  9. B 5 (PANTOTENİK ASİT) : Epitelizandır. Sağlıklı deri oluşumunda yardımcıdır. Saçların grileşmesini önler.
  10. B6 (PRİDOKSİN): Bağışıklık sistemi için yardımcıdır.
  11. B 7 (BİOTİN) :
  12. VİTAMİN C : antioksidan etkilidir.
  13. VİTAMİN E : antioksidan etkilidir.
  14. GLİKOZAMİNOGLİKANLAR: Kolejen dokuyu destekler.
  15. MİNOKSİDİL: Lokal damar genişletici etkisi vardır. Kılın anagen faz süresi uzatır. Kıl folikülünde yer alan hücrelerde çoğalma yapar. Dermiste androjen metabolizmasını değiştirir.
  16. FİNASTERİD: 5 alfa redüktaz enzimi bloke eder. Testesteronun dihidrotestesterona dönüşümünü engeller.
  17. DUTASTERİD : Finasterid gibi etki eder.
tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Mezoterapi İçin Kullanılacak İlaçlarda Nelere Dikkat Edilmelidir?

SAÇ MEZOTEREPİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR

İntravenöz, intramüsküler, subkutan, intradermal uygulanabilen ilaçların hepsi mezoterapide kullanılabilir. İçerisinde propilen glikol hariç yağlı maddelerden hazırlanan ilaçlar mezoterapide kullanılamaz.

Mezoterapide doğru ve güvenilir ürünlerin seçimine gereken önem verilmelidir. İlaçları ve kombinasyonları seçerken aşağıdaki 9 kurala uyulması zorunludur.

1-       Hidrosolubl olmalıdır; yağlı bir solüsyon olmamalıdır.

2-       Uygun bir PH da ve izotonik olmalıdır.

3-       Subepidermal seviyede tolere edilebilmelidir.

4-       Allerjen olmamalıdır.

5-       Fiziksel ve kimyasal oarak uygun olmalıdır.

6-       Etkisi ve yan etkisi tanımlanmış olmalıdır.

7-       Sinerjik etkili olmalıdır.

8-       Birbirlerinin etkilerini azaltmamalıdır.

İçindeki Maddeler:

1-       Prokain: Lokal anestetiktir. Damar genişelticie tkisi vardır. Suda eriyebilir. Mezoterapide kullaılan diğer ilaçların emilimini arttırır. % 1 ve %2 lik formları mevcuttur.

2-       Fonzilan ( Buflomedil): Damar genişletici etkisi vardır. Özellikle sigara içenlerde yararlı olur.

3-       X-ADN : Soman sütünden elde edilen insan DNA’sına .ok benzeyen bir DNA’dır. İçeriğinde B vitamini kompleksi bulunmaktadır. Damarsal ve hücresel etki gösterir. Güçlü bir nemlendiricidir. Mikrokan dolaşımını arttırır. Güneş ışığı sigara e oksidatif stresler sonucunda oluşan doku hasarlarında, dokuyu yenileyici etkisi vardır. Vitamin E ile sinerjik etki gösterir.

4-       Konjonktil (organik silisyum) : Antioksidandır. Kolajen ve elastin dokunun rejenerasyonunu sağlar.

5-       Gingko biloba: Doku yenilemesi için kullanılır. Serbest radikallerin üretimini azaltarak antioksidan etki yapar.

6-       B 1 VİTAMİNİ ( TİAMİN) : Mikrosirkülasyonu arttırır.

7-       B2 VİTAMİNİ ( NİKOTİNİK ASİT):  Dokunun oksijen kullanımını ayarlar.

8-       B3 VİTAMİNİ ( NİKOTİNİK ASİT) :Hücrelerde enerji salınımını düzenler ve kan dolaşımını artırır.

9-       B 5 (PANTOTENİK ASİT) : Epitelizandır. Sağlıklı deri oluşumunda yardımcıdır. Saçların grileşmesini önler.

10-    B6 (PRİDOKSİN): Bağışıklık sistemi için yardımcıdır.

11-    B 7 (BİOTİN) :

12-    VİTAMİN C : antioksidan etkilidir.

13-    VİTAMİN E : antioksidan etkilidir.

14-    GLİKOZAMİNOGLİKANLAR: Kolejen dokuyu destekler.

15-    MİNOKSİDİL: Lokal damar genişletici etkisi vardır. Kılın anagen faz süresi uzatır. Kıl folikülünde yer alan hücrelerde çoğalma yapar. Dermiste androjen metabolizmasını değiştirir.

16-    FİNASTERİD: 5 alfa redüktaz enzimi bloke eder. Testesteronun dihidrotestesterona dönüşümünü engeller.

17-    DUTASTERİD : Finasterid gibi etki eder.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Sağlıklı Saçlar Sağlıklı Ciltte Olur

Kış mevsiminde cilt sağlığının korunması için günde 8 bardak su içilmesi öneriliyor.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacı Ali Telbisoğlu, kış mevsiminde sağlıklı bir tene sahip olmak, cildi soğuktan korumak ve yaşlanma etkilerini geciktirmek için alınabilecek birkaç önlemin etkili olabileceğini belirtti.

Derinin, epidermis ve dermis adı verilen 2 temel tabakadan oluştuğunu, yenilenen hücrelerin alt tabakadan üste doğru çıktığını bildiren Telbisoğlu, ”Sürekli yenilenen bu hücrelerin en alttaki tabakadan üste çıkmasına kadar 3-4 haftalık bir süre geçiyor. Kollajen doku, en yoğun dermiste bulunmak üzere tüm deriyi bir ağ gibi sarıyor. Zamanla zayıflayan kollajen doku özelliğini, cilt de elastikiyetini kaybediyor ve yaşlanma süreci başlıyor” dedi.

Cildin, vücudun en geniş organı ve dışa açılan penceresi olduğunu, bu nedenle de dış etmenlerden de çok çabuk etkilendiğini dile getiren Telbisoğlu, cildi kış şartlarında korumak için su ihtiyacının karşılanması, beslenmeye dikkat edilmesi, güneşten korunulması psikolojik dengenin sağlanması ve uygun krem kullanılması gerektiğini kaydetti.

-GÜNDE 8 BARDAK SU-
Cilt sağlığında suyun çok önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Telbisoğlu, şu uyarılarda bulundu:

”Su, hayatın temel kaynağını ve aynı zamanda vücudumuzun yüzde 70’ini oluşturuyor. Su, tüm canlıların yaşam kaynağı olduğu gibi, derinin de genç kalabilmesindeki en temel unsurdur. Bu nedenle vücudun su ihtiyacının karşılanması gerekiyor. Kışın da su tüketiminin gerektiği ölçüde yapılması ve günde en az sekiz bardak su içilmesi öneriliyor. Su, vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlayarak, cildin güzelleşmesine de yardımcı oluyor. Sağlıklı ve güzel bir cilt için, beslenmeye de önem vermek gerekiyor. Mevsimi olmayan, üretim sürecinde genetiği değiştirilmiş organizmaların, doğal olmayan güneş ışını ya da vitamin takviyeleri yapılan meyvelerin fazla tüketilmemesi gerekiyor. Meyveler en zengin antioksidan ve vitamin kaynağını oluşturuyorlar. Antioksidanlar, hücrenin enerji santralleri olan mitokondrileri aktif hale getirerek, daha etkin çalışmalarını sağlıyorlar. Mitokondrilerin aktif hale gelmesi de, yaşlanma sürecini yavaşlatıyor.”

Su gibi, güneşin de hayatın en temel unsurlarından biri olduğunu, ancak ölçülü olmayan güneş ışınlarının da cildin düşmanı haline gelebildiğini dile getiren Telbisoğlu, güneş ışığında bulunan ultraviyole ışınların cildin yaşlanmasına neden olduğunu belirterek, kış aylarında da fazla güneş ışınlarından korunulması gerektiğini ifade etti.

Güzel bir cilt için, ruhsal dengenin yerinde olmasının da önemli bir rol oynadığına dikkati çeken Telbisoğlu, şöyle devam etti:

”Cilt hastalıklarının birçoğu psikolojik dengesizliklerde, depresyonda ve streste daha yoğun biçimde ortaya çıkıyor. Psikolojiniz bozulduğunda, depresyona girdiğinizde bazı mekanizmalar harekete geçiyor. Bunun sonucunda alerjik reaksiyonlar, sedef hastalıkları ve saç dökülmeleri gibi birçok akut ve kronik deri hastalıkları tetiklenip, aktive olabiliyor.

Cildinizin güzelliği, ona gösterdiğiniz ilgiyle doğru orantılıdır. Sigara, alkol ve kafeinden uzak durulması, cilt tipine uygun bakım kremleri kullanılması, peeling ile cildin ölü hücrelerden arındırılması ve kollajen uygulamalarla da hidrasyon artırılarak cilde daha taze ve genç bir görünüm kazandırılabiliyor. Bu yöntemler aynı zamanda kollajen doku sentezinin uyarılmasına ve cildin yenilenmesine de yardımcı oluyor.”

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Stres Saç Dökülmesine Neden Oluyor

HAYAT koşullarının zorluğu, stresin, sıkıntı, gerginlik, anksiyete ve depresyon hallerinin gittikçe daha sık görülmesine neden oluyor. Stres ve strese bağlı durumlar bir yandan kalp, damar, mide-bağırsak, beyin gibi organları etkilerken, bu sorundan organların en büyüğü olarak görülen derimiz de hasar görüyor.

Uzm. Dr. Zerrin Baysal, sayısı yaklaşık 2 bini bulan deri hastalıklarının yüzde 60’ının stres kaynaklı ya da stresle şiddetlenen hastalıklar olduğunu söylüyor.

CİLDE NELER YAPIYOR?
Stres ilk olarak “adrenalin” hormonunu yükseltiyor. Ardından “kortizol” yani stres hormonu artıyor. Bu süreç, deride “oksidasyon” denilen hücre ölümünü başlatan, hücre yenilenmesini yavaşlatan ve derinin beslenmesini güçleştiren bir döngüye neden oluyor. Strese bağlı ortaya çıkan deri hastalıkları ayrı tutulsa bile derinin normal çalışmasını ve deri yaşlanmasını artıran en önemli etkenin stres olduğu belirtiliyor. Peki, stres cildimizi nasıl vuruyor?

SAÇLARI DA VURUR Yaşanan “akut stres”in arkasından 2-4 ay sonra ani bir saç dökülmesi başlıyor. Ruhsal durumdaki değişiklik geçici ise dökülme birkaç ay sonra duruyor. Stresin sürekliliği durumunda dökülme aylarca devam ederek önemli miktarda saç kaybına neden oluyor. Bunun sonucunda daha seyrek, cansız, uzaması yavaşlamış ve kalitesi bozulmuş saçlar gelişiyor. Ayrıca erken beyazlaşma meydana gelmesi ve beyazlaşmanın hızının artması da yine yaşanan strese bağlanıyor.

YÜZDE LEKELER OLUR “Melazma” denilen tablo, derideki renk hücreleri olan “melanosit”lerin fazla çalışmasıyla ilgili bulunan ve koyulaşma ile giden bir hastalık olarak tanımlanıyor.

AKNE OLUŞUMU BAŞLAR Akne oluşumu ergenlik döneminde hormonal aktivitenin fazla olmasıyla ortaya çıkan bir tablo olmasına karşın, özellikle ileri yaşlarda stresle ilişkisinin çok fazla olduğu görülüyor. Sıklıkla yüzde gelişiyor ve derinin bakımsız ya da daha yaşlı görünmesine neden oluyor. Akut ruhsal dalgalanmalar sürekli yeni lezyonların gelişmesine yol açıyor. Kaşınma isteğinin çok fazla olduğu bu tabloda kaşınılan yerlerde koyu renkli izler ve çukurcuklar gelişiyor.

KIRIŞIKLIKLAR ARTAR Sinirlilik hali kaşlar arasındaki oluklaşmanın ve erken yaşlanmanın en büyük nedeni olarak görülüyor. Sinirli, agresif ya da mutsuz yüz hali kendini en çok kaşların çatılması ile gösteriyor. Stres hormonu deri ve deri altı dokusundaki kollajenin azalmasına neden oluyor. Yaşla birlikte giderek yok olan bu yapı taşlarının azalma hızı, stresle daha hızlı hale geliyor. Bunun sonucunda erken yaşta başlayan ince kırışıklıklar gelişiyor ve bunlar yerini zamanla kalın çizgilere bırakıyor.

Mutluluk hormonunu devreye sokun
Uzm. Dr. Zerrin Baysal, “Ruh sağlığımızın iyiliği tüm organlarımızın düzgün çalışmasını sağlamakla kalmıyor, derimiz için de zorunlu görülüyor” diyor. Mutluluk hormonu salgılamak, kişiyi daha canlı, direnci yüksek, kansere ve yaşlanmaya eğilimi azalmış hücrelere sahip hale getiriyor. Yaşamlarını sıkıntı ve stresle geçiren insanların deri yaşı, yaşamlarını sakin ve mutlu geçirenlere göre daha yaşlı, mat, kuru ve lekeli olmasıyla dikkat çekiyor. Buna strese bağlı sigara içimi de eklenince deri daha da hızlı yaşlanıyor ve kişi olduğundan 10-15 yıl daha yaşlı görünebiliyor.

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Saç Ekimi Hakkında Bilgiler

Operasyonun ilk işlemi hastanın saçlı derisinin lokal anestezi uygulanarak uyuşturulmasıdır.

Bu sayede hasta operasyon süresince uyanık kalır; TV seyredebilir; yemek yiyebilir, gazete-kitap okuyabilir; ancak acı duymaz. Saçsız alanlara nakledilecek saç kökleri iki şekilde elde edilir.

Birincisi; güvenli donör alan olan enseden bir şerit çıkarılır. Şerit, saç köklerine ayrılır. Şeridin ayrılmasıyla elde edilen küçük saçlı deri parçacıklarına greft adı verilir. Her greft bir veya daha fazla sayıda saç teli(folikül) içerir.

Başın arka kısmındaki şeridin çıkarıldığı boşluğun kenarındaki deriler birbirlerine dikilerek kapatılır. Şeridin boş bıraktığı alanın basit bir dikişle kapanabilmesi… Devamını Oku

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saç Bakımında Nelere Dikkat Edilmeli?

Öncelikle saç derinize göre şampuan seçerek işe başlamalısınız. Yani eğer saç diplerinizde kepeklenme varsa, kepek şampuanı kullanmanız şart. Ama aynı zamanda röfle saçlarınızı kuruttuysa, saçlarınıza hangi şampuanı kullanırsınız?

Cevap yine kepek şampuanıdır.
Çünkü gerçek anlamda saç kırıklarınızı onaracak bakım kreminiz olacaktır.

İşte bu sebeple seçeceğiniz bakım kremi mutlaka onarıcı ve güçlü etkiye sahip bir krem olmalıdır…

Peki saçınızı kaç kere şampuanlamalısınız?

Mesela normalde saçlarınızı 2 günde bir yıkadınız ama bu hafta sular kesikti ya da fırsat bulamadınız ve 4 gündür saçınızı yıkayamıyorsunuz…

Ne yapmalısınız?

3 şampuan ancak temizler diye düşünüyorsunuz, saç dipleriniz de çok yağlanmış. Zaten çok çabuk yağlanan bir cilt tipiniz de var. O zaman öncelikle saçlarınızı sabah yıkadığınızda akşam dipleri yağdan parlıyorsa yağlı saç şampuanı kullanın, ama asıl önemlisi saçlarınızı 4 gün sonunda yıkarken 2’den fazla şampuan yaparak saçlarınızı yıpratacağınızı bilmenizdir.

Kısacası 3’ten fazla saçınızı şampuanlamak saça zarar verebilir.
saç bakımı