Saç transplantasyonu yaptırmayı düşünen kişilerin çoğu, bu tıp uzmanlığının faaliyet alanından ve gizli tehlikelerden haberdar değildir. Bazı hastalar bu prosedürün arkasında yatan bilimsel temeli anlayabilir, ama çok azı bütün kozmetik prosedürlerde gerekli olan en üst düzeydeki estetik ve artistik yeteneğin önemini kavramıştır.
Maalesef, bu prosedürleri uygulayan doktorların çoğu da hastaları kadar eksik bilgiye sahiptirler.
Göz alıcı pazarlama ve yoğun baskı uygulayan satış teknikleri endüstriyi ele geçirmiş ve hastanın tamamen nesnel ve mantıksal
bir karar vermesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Saç transplantasyonu, gerçekte olduğu gibi hastalara hizmet
eden tıbbi bir uzmanlık olarak değil, tüketicilere hizmet eden bir iş kolu olarak ele alınmaktadır.
Bu sahadaki pek çok doktorun yaptığı müstakbel müşterisinin kafasını karıştırmaktır; bu da hastalar saçlarını kaybettikleri için umutsuz durumda olduklarından hiç de zor değildir. Birleşik Devletler”de bilinen tabiriyle saç-restorasyonunun her çeşidini gerçekleştiren 200.000 doktor olmasına rağmen, bunlardan sadece bir avuç kadarı bu prosedürleri güvenli, kusursuz ve çağdaş kriterlere uygun olarak yapmaktadır.
“Bu endüstrinin tarihinde geçen otuz küsür yıl boyunca, çeşitli saç restorsayon yöntemlerinden elde edilen sonuçların sunumları konusunda açık davranışmamıştır” diyor. 1995 yılında meslektaşı Dr. Robert M. Bernstein ile birlikte, International Journal of Aesthetic and Restorative Surgery”de foliküler transplantasyonu tanıtan Dr. William R. Rassman. Foliküler transplantasyon tekniği, günümüzde en güvenli, en doğal
görünen sonuçları veren ve başarılı bir saç transplantasyon metodudur.
Rassman ve Bernstein yeni bir çığır açan teknikleriyle, tıbbi yayınlarda
çıkan raporlarıyla ve tıbbi konferanslardaki sunumlarıyla bu sahanın ileri görüşlü ve vicdanlı kişileri olarak ortaya çıkmışlardır.
“Açık davranmama durumu hala mevcuttur. Bu yüzden, hastaları direk olarak görmeye ve incelemeye izin vermeyen şüpheli tıbbi iddialara
karşı uyanık olun. Geçmişten gelen ilkel tekniklerin bir an önce bırakılmasını ümit ediyoruz.”
Tüketici savunucusu olarak, saç kaybı sürecinin çeşitli aşamalarındaki insanlarla konuşuyorum. Bunlardan bazıları önceden saç restorasyon ameliyatı geçirmi oluyor. Bu kişilerin çoğu elde ettikleri sonuçtan mutlu değil ve hatta bir çoğu, tembel ve vicdansız doktorlar tarafından hala kullanılmakta olan zamanı geçmiş cerrahi prosedürler yüzünde deforme olduklarını hissediyorlar (bir çoğu gerçekten de deforme olmuş).
Şahsen, flap, kafa derisi küçültme, lineer saç ekimi ve saç kaldırma gibi barbarca yöntemlerin neden olduğu korkunç deformasyonlar gördüm.
Birçok doktor hala eskiden kalma saç transplantasyon yöntemlerini kullanmakta ve hastayı doğal olmayan (oyuncak bebek saçına benzeyen) bir görüntüyle ve kafa derisini deforme eden yara izleriyle bırakmaktadırlar.