tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Sağlıklı Saçlar İçin 10 Temel Besin

Güçlü Saçlar İçin Bol Protein

Saçın, cildin üzerinde görünen kısmı tel, baş derisinin altında kalan kısmıysa kök, yani ‘Saç folikülü’dür. Bu kısmı saçın beslenmesini sağlayan küçük bir depo diye nitelendirebiliriz. Saç telinin kalınlığını belirleyen ana etken saç folikülünün boyutudur. Bu boyutu belirleyen, genetik faktörlerin yanı sıra, kökün ne derece iyi beslendiğidir. Saç derisinden salgılanan sebumla (yağ) tıkanan kökün, iyi beslenmesi mümkün değil. Bu da fonksiyonunu iyi yapamaması, dolayısıyla saç telinin kalitesinin düşmesine neden olan önemli bir etken. Sabunla, köpürt ,durula.. Bunlar saç bakımı içi klasik tavsiyeler fakat yalnızca şampuan ve bakım kremi sağlıklı saçlara sahip olmanıza yetmez.

Özellikle yaz aylarının sona erdiği bu vakitlerde güneşin ve deniz suyunun yıprattığı saçlarınızı korumak sizin elinizde. Muhteşem saçların anahtarı duştan sonra, doğru mutfağa gidip saçlarınıza ihtiyacı olanı vermektir. Böylece yıpranmış saçlarınıza bakım yapar, hem de sonbaharda oluşabilecek saç dökülmelerine karşı önlem almış olursunuz. Mevsimle bir ilgisi yok ben doğuştan zayıf, cansız saçlara sahibim diyorsanız da sakın endişelenmeyin! Uzun, sağlıklı ve güçlü saçlara sahip olabilirsiniz hem de saç bakım ürünlerine , kuaförlere bir servet ödemeden.

Dengeli ve besleyici bir diyet saçlarınızda harikalar yaratacaktır. Saçlarımızı, vücudumuzda olan biteni gösteren bir barometre olarak nitelendirebiliriz. İşte bu nedenle iyi ve dengeli bir beslenme, saçlar üzerinde önemli ve olumlu bir etkiye sahiptir. Tükettiğimiz tüm besinler, vücut tarafından küçük bileşenlere dönüştürüldükten sonra kullanılırlar. Tek yapmanız gereken saçınıza ihtiyacı olan besinleri vermektir.

İşte Muhteşem Saçlara Sahip Olmanızı Sağlayacak 10 Besin:

1. Somon:

Omega-3 ile yüklenmiş somon, B12 vitamini ve demir içeren iyi kalite protein kaynağıdır. Kuru kafa derisinin omega 3 yağ asitlerine ihtiyacı vardır, eksikliğinde kuru kafa derisi ve kurumuş saçlarla birlikte bakışlarda donuklaşmaya neden olur.

Vejeteryanlara gelince, günlük beslenmeleri bitkisel omega-3 kaynağı olan keten tohumunu mutlaka günde 2 tatlı kaşığı içermelidir.

2. Koyu Yeşil Yapraklı Sebzeler:

Ispanak, brokoli gibi koy yeşil yapraklı sebzeler, vücudun sebum üretmek için ihtiyaç duyduğu A ve C vitaminlerinin mükemmel kaynakları. Saç foliküllerinden salgılanan yağlı madde vücutta doğal saç bakımı sağlar, Koyu yeşil yapraklı sebzeler vücuda kalsiyum ve demir de sağlar.

3. Fasulye:

Fasulye saçınız için iyi bir besin mi? Evet bu doğru. Kuru fasulye ve mercimek gibi kurubaklagiller saçlarınızın sağlıklı uzamasına yetecek kadar bol miktarda demir, çinko ve biotin içeren iyi protein kaynaklarıdır. Nadir rastlanan biotin eksikliği saç kırılmalarına neden olur. ADA’dan Ms. Blatner günde 3 ya da daha fazla porsiyob mercimek ya da fasulye tüketimini önermektedir.

4. Yağlı Tohumlar (Fındık, Ceviz):

[box type=”bio”] Sağlıklı ve canlı saçlara sahip olmanın yolunun ceviz ve fındık tüketmekten geçtiğini biliyor muydunuz?[/box]

Brezilya fındıkları sağlıklı saç derisi için çok önemli bir mineral olan selenyumun doğadaki en iyi kaynağıdır. Ceviz de saç bakımına yardımcı AHA ve omega-3 yağ asitlerini içerir. Bu yağlı tohumlar pekan cevizi, kaju ve badem gibi müthiş derecede çinko içerir ki çinko eksikliğinde saç dökülmesi kaçınılmaz bir sonuçtur işte bu yüzden sağlıklı saçlar için hazırladığınız menüye fındık ve cevizi eklemeyi unutmayın.

5. Tavuk ve Hindi Eti:

Tavuk ve hindi eti içerdiği yüksek protein sayesinde saçlarınızı istediğiniz gibi sağlığına kavuşturur. Yetersiz ve düşük kaliteli protein saçlarınızın hem zayıflamasına hem de rengini kaybetmesine neden olacaktır.

6. Yumurta:

Konu saçlar olduğunda yumurtanın çırpılmış ya da kızarmış olarak nasıl tüketildiğinin bir önemi yoktur. Nasıl servis edilmiş olursa olsun yumurta saçlarınız için bulabileceğiniz en iyi protein kaynağıdır. Yumurta ayrıca güzelliğiniz için çok önemli olan biotin ve B12 vitaminlerini de içerir.

İyi kaliteli protein olması açınıdan diyette tokluk sağlama , kas yapımı, metabolizma hızlandırmada da oldukça etkili olan yumurtaya diyetinizde yer vermeniz saçlarınız için de güzel bir hediye olacaktır.

7. Tam Tahıl:

Tam tahıllı ekmekler ve tam tahılllarla zenginleştirilmiş kahvaltılık gevrekler saçlarınız için yüsek dozda çinko, demir ve b vitaminlerini içerir. Kilo probeminiz olmasa bile sağlıklı beslenmek adına ekmek, un, makarna, bisküvi vb besinlerinizi bir an önce tam tahıllılarıyla değiştirebilirsiniz. Ayrıca kio verirken saçlarınızın sağlığı da sizin önemliyse özellikle ara öğünlerde tüketmeniz de kilonuzu korumada büyük rol oynarken saçlarınızı da korur..

8. İstirdye:

İstiridyenin en önemli özelliği afrodizyak etkisidir, ama sağlıklı saçlar üzerinde de bir o kadar etkilidir. Saçların uzamasında etkili çok güçlü bir antioksidan olan çinkonun anahtarı istiridye tüketmekte gizli.

9. Düşük Yağlı Süt Ürünleri:

Düşük yağlı süt ve yoğurt , saç sağlığı için çok önemli bir minberal olan kalsiyumun en iyi kaynaklarıdır. Düşük yağlı süt ve yoğurt aynı zamanda yüksek kalitede protein kaynakları olan whey ve kazein de içerir.

Sağlıklı saçlara sahip olabilmek için ana öğünlerde olduğu gibi ara öğünlerde de kalsiyumdan zengin besinler tüketmek mümkün. Öğleden sonraki ara öğünde tüketmek üzere evden çıkmadan çantanıza küçük bir kapta peynir atmanız yeterli. Ayrıca omega-3 ve çinkodan zengin fındık, ceviz ve keten tohumu gibi besinleri günde 1 tatlı kaşığı tüketerek de saçlarınızın beslenmesini destekleyebilirsiniz.

10. Havuç:

Saç derisinin sağlığı için çok önemli bir vitamin olan A vitamini için havuç mükemmel bir kaynaktır. Bakımlı ve sağlıklı saçlara sahip olmak istiyorsanız ana öğünlerinizde salatalarınıza havuç ekleyerek ve ara öğünlerinizde havuç tüketerek diyetinizde bu mükemmel besini ekleyebilirsiniz.

Diyetinize bu besinlerden yer vermediğinizde ve özellikle çok düşük kalorili diyetler uyguladığınızda kilolarınızla birlikte saçlarınızı da kaybetmeye başlayabilirsiniz. Düşük kalorili diyetlerde saçınızın sağlığı için çok önemli olan omega-3, çinko, A vitamini ve kalsiyum düzeyleri de düşük olacağından düşük kalorili diyetlere başladıktan bir süre sonra saçlarınız donuk ve yıpranmış olabileceği gibi koparak hızla dökülmeye başlar. Bu ciddi problemi önlemek için diyetinizi önce metabolizmanıza uygun düzenleyecek bir beslenme uzmanına başvuramalı ve omega-3 , A vitamini, çinko başta olmak üzere vitamin ve minerellerden zenginleştirilmiş bir beslenme programı uygulamalısınız.

Vitaminler

A vitamini:

Saç tellerinin gelişimi için yardımcı, ama saç derisi üzerinde de dengeleyici bir rol oynuyor. Karaciğer, yağlı balık, süt ürünleri, yumurta, ıspanak, marul, kırmızı renk meyve ve sebzelerde bulunuyor.

B4 vitamini:

Saç folikülü için gerekli. Patateste, yumurta sarısında, meyvelerde, lahanada, domates ve ette bulunuyor.

B5 vitamini:

Saçların uzaması, güçlenmesi için önemli. Karaciğer, yer fıstığı, brokoli, hububatlar, karnıbahar ve avokado da bulunuyor.

B6 vitamini:

Saçların canlılığı için gerekli. Kırmızı et, balık, yumurta, patates, muz, kuruyemiş, lahana ve ıspanakta bulunuyor.

Folik Asit (B9):

Saçlara canlılık ve parlaklık kazandırıyor. Karaciğer, ıspanak, lahana, brokoli, kuruyemişte bulunuyor.

E vitamini:

Kan dolaşımına yararlı. Foliküllerin yaşlanmasını önlüyor. Kırmızı et, bitkisel yağlar, yumurta, yeşil yapraklı sebze, kuruyemişte bulunuyor.

Selenyum:

Saç derisinin canlanması, kepeği önlemek için gerekli. Yumurta, ton balığı, domates, et, çikolatada bulunuyor.

Demir:

Saç köklerini besliyor. Eksikliği durumunda saçlar zayıflıyor ve dökülüyor. Karaciğer, et, ceviz, yumurta sarısı, bira mayasında bulunuyor.

Çinko:

Yağ üretimini dengeliyor. Deniz ürünleri, karaciğer, tavuk eti, kırmızı et, badem ve süt ürünlerinde bulunuyor.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Güzel Saçlar Bakımlı Bir Vücutta Olur…

Güzel ve sağlıklı bir vücuda sahip olmak için yenilenlere özen göstermek ve bedenin ihtiyacını bilmek yeterli. Gözler için havuç, tırnaklar için yumurta, kulaklar için tavuk, kalp için balık ve cilt için portakal yenilmeli. Beslenme uzmanları, her organın ihtiyacının farklı farklı olduğunu ifade ederek beslenmenin bu organların ihtiyaçlarına göre yapılmasını istiyor. Güzel ve sağlıklı görünüm için uzmanlar şu önerilerde bulunuyor:

Saçlar

Saçlar amino asitlere ihtiyaç duyar. Saçlarının sağlıklı uzaması ve yıpranmaması için ihtiyacın olan en önemli şey amino asittir. Bunun için; hem protein hem de amino asit içeren besinleri tercih edilmelidir. Peynir, yumurta, tavuk, hindi ve fındık gibi besinler alınmalıdır.

Cilt

Cildin ihtiyacı C Vitaminidir. Eğer cildin pürüzsüz ve sağlıklı görünmesi isteniyorsa her gün en az 60 mg C vitamini alınmalıdır. C vitaminin vücudun savunma sistemini artırıcı etkisi vardır. Bu vitamin vücuttaki yara izlerinin ve çürüklerin kapanmasına yardımcı olur, cilde pürüzsüz bir görüntü kazanır. C vitamini; taze meyve, meyve suları ve sebzelerde bol miktarda bulunur. Özellikle, portakal, greyfurt, limon, kiraz ve siyah üzüm C vitaminin bol miktarda bulunduğu besinlerdir.

Gözler

Gözlerin A vitaminine ihtiyacı var. A vitamini vücudun sağlıklı olabilmek için ihtiyaç duyduğu en önemli vitaminlerden biri. Göz sağlığına da etkisi büyük. Bunun için; havuç, ıspanak, rezene, patates, brokoli, fındık ve mercimek yenmeli.

Tırnaklar

Tırnaklar Biyotin e ihtiyaç duyar. Güzellik vitamini olarak da bilinen biyotin, saçları ve tırnak uçlarını güçlendirir. Yumurta, balık, süt, peynir, lahana ve patates biyotin içerir.

Kulaklar

İç kulakta meydana gelen kulak çınlamalarının ve duyma bozukluklarının, çinko eksikliğinden kaynaklanabileceği belirtiliyor. Bu nedenle tavuk, kuzu veya sığır eti yenmesi tavsiye ediliyor.

Diş ve dişetleri

Dişlerin Kalsiyum a ihtiyacı vardır. Diş ve dişetlerinin sağlıklı görünmesini istiyorsanız günde en az 800 mg Kalsiyum almalısınız. Süt, ıspanak, kuru incir, kayısı, rezene ve lahana ile kalsiyum ihtiyacı karşılanabilir.

Kalp

Kalp sağlığı için OMEGA-3 Yağ asitleri faydalıdır. Kalbin sinsi düşmanı kolesteroldür. Kolesterol vücudun bütün hücrelerinde bulunan yağ benzeri bir maddedir. Kolesterol hücre zarının ve bazı hormonların yapımında kullanılır. Ancak kanda fazla bulunması zararlıdır. Kolesterol bir yanda karaciğer tarafından üretilirken, besinlerden de alınır. Et süt ve yumurta gibi hayvansal ürünlerde bol miktarda bulunurken, sebze ve tahıllarda bulunmaz. Omega-3 yağ asitleri içeren balık, kalp için çok faydalıdır.

tarihinde yayınlandı 7 Yorum

Saçlar Kendini Nasıl Yeniler?

Saçların sağlıklı görünmesi, güzelliğin vazgeçilmezleri arasında sayılıyor. Peki dökülmeye ya da kırılmaya başlamışlarsa? İşte yalnızca güzelliğiniz için değil, sağlığınız için de tehlike sinyali olabilecek bu belirtileri önemsemeniz şart!

İster uzun, ister kısa olsun saçlar, güzelliğin ayrılmaz bir parçası. İşte bu yüzden kadınların pek çoğu, saçlarının gerek renginde gerekse modelinde yaptıkları değişikliklerle farklı güzellikleri yakalayabiliyorlar. Ancak bazen saçlar, çok iyi bakılmasına rağmen dökülmeye başlıyor. İşte o zaman bir panik yaşanıyor. Bu duruda akla gelen ilk soru; “hepsi dökülecek mi?” oluyor. Oysa her dökülme karşısında endişe etmenize gerek yok. Çünkü saçlar her 4 yılda bir yenileniyor!

Saç teli vücudun diğer kılları gibi “büyüme, geçiş, dinlenme” olmak üzere üç aşamadan geçiyor. Saç telinin kaybı bu dönemlerin herhangi birinde olsa da, sıklıkla dinlenme fazında meydana geliyor. Saç tellerinin %85 inin büyüme fazında % 15 i dinlenme fazında olduğunu biliniyor, ortalama her dört yılda bir saçların büyük kısmının yenilendiği de yine araştırma sonuçlarından elde edilen bulgular.

Günde 50 ile 100 adet arası saç telini kaybetmek normaldir!

Günde ortalama 50-100 adet saç telinin kaybı normal sınırlarda olduğundan endişe etmemek gerekiyor. Ancak kişinin saç yoğunluğu çevresindekiler tarafından fark ediliyorsa, bu toplam saçın %25 lik kısmında kayıp olduğu anlamına geliyor. Bu durumda günlük saç kaybı 100-200 adedi bulduğundan, hekime başvurma zamanının geldiğini gösteriyor.

Saçları dökülmeye başlayan kişilerin doktorlardan öğrenmek istediği ilk şey saç dökülmesinin kalıcı olup olmayacağı… Çünkü kalıcı saç dökülmeleri tedavi edilmediği takdirde saç kaybı giderek artıyor. Hatta bazen tedavi uygulansa bile saç kaybı devam edebiliyor. Kalıcı dökülmelerin bir kısmı saçlı deride harabiyet yaparak belli bir alanda iz bırakabiliyor.

Saç kaybının başlıca nedenleri şöyle sıralanabilir:

  • Bazı genetik hastalıklar
  • Radyasyon
  • Termal ve kimyasal yanıklar
  • Mekanik travma
  • Tümörler
  • Bazı enfeksiyonlar (frengi, cüzzam, mantar, zona)
  • Bazı cilt hastalıkları (liken, lupus vb.)

Kadınlarda ve erkeklerde saç dökülmelerinin %95’i erkek tipi saç dökülmesidir.

Kalıcı saç dökülmelerinin hatta tüm saç dökülmelerinin büyük bir kısmı saçlı deride harabiyet yapmayan ve “androjenik” olarak adlandırılan genetik veya erkek tipi dökülmeden kaynaklanıyor. Bu da kadın ve erkeklere ait tüm saç dökülmeleri içinde %95 lik kısmı oluşturuyor. Saç dökülmesinde; genetik yatkınlık, yaş ve androjen düzeyleri belirleyici oluyor. Anne ve kız kardeşte benzer saç dökülmesi varsa tedavisi daha güç hale geliyor. Bu tipte saçlar giderek incelerek sert kıllardan yumuşak-ince tüylere dönüşüyor. Bu durum bazı psikolojik problemlere neden olabileceği için erken başvuru ve tanı önemli. Tedavisinin ise mutlaka doktor kontrolünde yapılması gerekiyor. Saçlı deride hormon dönüşümünü sağlayan ilaçların ya da incelmiş saç kılının çapını artıran losyonların lokal uygulanması söz konusu olabiliyor.

Saç tedavilerinde kullanılan ilaçlar kısırlığa yol açmaz.

Tabletle tedavinin yaygın yanlış kanının aksine kısırlık gibi bir yan etkisi yok! Sadece yüzde bir oranında libido azalmasına yol açabiliyor ancak bu etki de geçici. Bir süre sonra azalan libido yerine geliyor. Büyük oranda saç kaybı yaşanan kişilerde, bir başka seçenek, saç ekimi. Saç ekimi yöntemlerinin başarılı olabilmesi için çok büyük alanlarda dökülme olmaması gerekiyor. Kadınlarda bu tip saç dökülmesi görüldüğünde tıbbi olarak da müdahale ediliyor. Bu kadınların mutlaka hormon düzeylerine bakılıyor gerekiyorsa doğum kontrol hapı ve antiandrojenlerle tedaviye geçiliyor.

Bazı dökülmeler sonradan geri kazanılabilir.

Geri dönüşlü saç dökülmeleri büyüme veya dinlenme fazında meydana gelebiliyor. Büyüme fazındakiler aniden ortaya çıkıyor. Bu tip dökülmelerinin nedenleri arasında; kemoterapi ilaçları, kolçisin, haşere ilaçlarıyla zehirlenme, ileri derecede açlık, radyasyona maruz kalma geliyor. Saçların %90 ı haftalar içinde kaybediliyor ancak neden ortadan kalkınca kendiliğinden düzeliyor.

Dökülmeye neden olan sebebin ortaya çıkışından yaklaşık 2-5 ay sonra dökülme yoğunlaşıyor. Bu tip şikayetlerle gelen kişilerde uzmanlar, dökülmelere neden olabilecek pek çok faktörü sorguluyorlar. Bunlar; yüksek ateş, tifo, AIDS benzeri enfeksiyonlar, ilaçlar (pıhtılaşma önleyiciler, hormonlar, lipid düşürücüler, epilepsi ilaçları, düşük doz kemoterapötikler, ağır metaller, tiroid ilaçları, A vitamini vb.), hormonal değişimler (doğumdan sonra 2-4. ayda, doğum kontrol haplarının başlanması veya bırakılması, tiroid hastalıkları vb.), yeme bozuklukları, emilim sorunları, demir eksikliği, çinko/biotin eksikliği, fiziksel stres (kaza, ameliyat vb.), emosyonel stres (boşanma, yakın kaybı, savaş vb.). Bu tip dökülmeler de, nedenin ortadan kalkmasıyla birlikte geri dönüşlü oluyor.

Saçlarınızı en az 2 günde bir yıkayın.

Günlük saç kaybının 150 telden fazla olması nedeniyle endişelenen hastalar sıklıkla saçlarını yıkamaktan kaçınıyor. Oysa kirlenen ve yıkama süresi 2 günden daha uzun olan saçlar yıkandığı zaman neredeyse 2 günlük döküleceği için daha endişe verici olabiliyor.

Saç bakımı için nelere dikkat etmeliyiz.

Saçların sağlıklı olabilmesi için de şu noktalara dikkat edilmesi gerekiyor:

  • Saçlar yumuşak bir şekilde günaşırı yıkanmalı.
  • Çekerek kopmaları önlemek amacıyla şampuandan sonra krem uygulanmalı.
  • Dökülmeyi artırdığı için eşlik eden egzama gibi sorunlar, mutlaka tedavi edilmeli.
  • Yapılan testlerde yolunda gitmeyen bir durum tespit edilirse düzeltilmeli, eksik vitamin/ mineraller takviye edilmeli. Buna rağmen iyileşmenin 6 aya kadar uzaması mümkün.
  • Test sonuçları doğal sınırlarda olsa bile jelatin, keratin, darı ekstresi, biotin, çinko, çeşitli vitaminler içeren tabletler kısmen de olsa faydalı olabiliyor. Ancak hepsinin doktor kontrolünde alınması gerekiyor.
tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Saçları Güçlendiren İlaç

Strese karşı bir maddeyi fareler üzerinde test eden bilim adamları, tesadüfen bu maddenin kılları uzattığını gördü.

Bilim adamları kronik strese girmesi için farelerin genlerini değiştirdi. Stres hormonu kortikotrobun fazla salgılanmasını sağlayan bilim adamları stresin mide ve bağırsaklara etkisini araştırdıkları sırada, yaşlandıkça farelerin sırtındaki kılların döküldüğünü ve ”kelleştiğini” belirledi.

California’daki Salk Enstitüsü’nden araştırmacılar, stres hormonunun salgılanmasını durduran “astressin-B” adı verilen bir kimyasal madde geliştirdi ve bu maddeyi ”kel farelere” enjekte etti. Kel fareleri, kontrol grubundaki sağlıklı farelerle aynı kafese koyan bilim adamları, 3 ay sonra kimyasal maddenin mide ve bağırsaklara etkisini araştırmak için kafese baktıklarında, kılları yeniden çıkan ”kel fareleri” diğerlerinden ayırmakta zorlandı.

Araştırma sonuçlarının insanların stres ve yaşlılık nedeniyle saç kaybetmesini ya da saçın ağarmasını engellemek için yeni ”tedavilerin” uygulanmasının yolunu açabileceğini belirten bilim adamlarının çalışması Amerikan ”Plos” dergisinde yayımlandı.